logo
19 NİSAN 2024

KORKUNÇ SENARYO

04.08.2004 00:00:00
BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş, Batılı güçlerin "Türkiye ile İran'ı kapıştırarak, bölgedeki emellerine ulaşmak istediklerini" vurguladı. BTP Lideri, "ABD bu coğrafyada iki devletle savaşamaz. Bunun birisi Türkiye, diğeri de İran'dır" dedi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın İran ziyaretini ve ekonominin içinde bulunduğu 'çıkmaz' değerlendirdi. Meltem ve Mesaj TV'deki Haftanın Sohbeti programında çarpıcı açıklamalar yapan BTP Lideri Prof. Dr. Baş, "İran ziyareti adı altındaki 'mesaj taşıma' benim gördüğüm kadarıyla bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır. İran Genelkurmayı'nın hem ABD'ye, hem de İsrail'e verdiği mesaj bir birliktelik ortaya koymuştur" dedi.

BTP Lideri Prof. Dr. Haydar Baş'ın çarpıcı açıklamalarından önemli kesitleri aktarıyoruz...

BOP'un hedefi İran

BOP tehdit olarak karşısına İran'ı alıyor. Böyle bir niyet var. Türkiye, bu mevzuda ABD'nin yanında NATO şemsiyesi altında yer alacak. Peki ne olacak? Ben diyorum ki, İran hırpalanacak. Öyle zannedildiği gibi, İran aleyhine öyle vahim bir netice çıkmayacak. Ben Ortadoğu'da Müslümanların lehine fevkalade olumlu tecellilerin olacağı kanaatindeyim. Türk siyasetinin aklını başına alması lazım. Buna göre hesabını yapmalı, ayağını ona göre denk almalı. Aksi takdirde adamın belasını Allah verir...

Türkiye ve İran: İki Aslan

ABD bu coğrafyada iki devletle savaşamaz. Bunun birisi Türkiye, diğeri de İran'dır. Biz kendi kıymetimizi bilmiyoruz. Kendimizle olan takışıklığımızdan, aramızdaki nifaktan beraberlik ruhunu kaybettiğimizden, gerçek kuvvetimizin idrakine varamıyoruz. Bu coğrafyada bütün güçler biraraya gelse, Allah'ın izniyle bu millete bir şey yapamaz. İlaveten İran'a da bir şey yapamaz.

Şimdi Batılı güçler ne yapacak? Ortadoğu'daki emellerine vasıl olmak için, bölgenin iki güçlü devletini yani iki aslanı sinsi planlarlarla karşı karşıya getirecek ve birbirleriyle mücadele ettirecek. Bu mücadeleden kim kazançlı çıkacak? Bundan ne İran, ne de Türkiye kazançlı çıkabilir. Bu iki devleti kendisine alet eden devlet kazanacak...

Burada siyasetçi akıllı olmalı. Türk siyasetçisi, Türk milletini bu noktaya getirecek adımlardan mutlaka kaçınmalıdır.

Şimdi AKP milletvekilleri iyi düşünsün! Bizim İran'la bir alıp veremediğimiz mi var? Ne istedik de alamadık? Dolayısıyla aramızdaki huzursuzluğun kaynağı ne? Türk milleti, problem yaratmaya, başkalarının oyuncağı haline gelmeye müsaade etmeyecektir.

ABD'nin liman

taleplerinin sebebi

ABD Türkiye'den Trabzon ve Samsun limanlarını istiyor. Niçin? Bu iki limanı kime karşı kullanacak? Rusya'ya karşı mı bu limanları istiyor? Yok... Bu limanları talep ederek, bir bölge ülkesine karşı kullanmak istiyor. Böylece sen Haçlı'nın safında yer alıyorsun. Buna ne Allah müsaade eder, ne de kul...

Ekonomi SOS veriyor

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türk ekonomisinin içine düştüğü duruma ilişkin de önemli değerlendirmelerde bulundu.

Prof. Dr. Baş'ın değerlendirmeleri şöyle...

"Biz siyasi hayata adım attığımızdan beri anlatmaya çalıştığımız bir husus var. Her devletin bir milli geliri var. Bu milli gelirin bir bölümü devletin elinde mal olarak mevcuttur. Zaten para demek de, malın karşılığı olan birim, değer demektir. Mal mübadelesi dönemi geçtiği için, 'mal mukabili para basarsınız' onun karşılığında da iş yaparsınız. Daha evvel devletler paranın karşılığında altın biriktirirken, buna mukabil para basardı. Ancak ABD bunu 1972 yılında kaldırdı. Ondan sonra para birimi olarak ortaya konulan ölçü, 'devletin milli gelirine mukabil emtia ve para' ölçüsü olmuştur.

Türkiye para basamıyor

Her yıl devletlerin mal olarak kazançları vardır. Bu kazanç olmazsa, milletler ayakta duramaz. Şimdi paranızın mukabili elde ettiğiniz kar olarak mal eğer paraya dönüşmezse, piyasa paraya sıkışır. Siz paranızı çalıştırdınız, mal elde ettiniz; bu malı stokladınız... Mal büyüdü ama onun karşılığında para yok... Devlet de bir işletme gibi mal kazanıyor, karşılığında para basmıyor. . Ne oluyor o zaman? Mal piyasada istediğiniz kadar var ama karşılığında para yok. İşte emisyon dediğimiz olay, malın karşılığında senyoraj hakkını kullanarak parayı basmaktır. Bunu bütün dünya yapar. Türkiye yaklaşık 16 yıldan beri imal ettiği mamulüne karşılık tek kuruş basmamıştır. Peki ne yapıyor Türkiye? İşte IMF, ABD ve AB talimat vererek diyor ki, sizin yapacağınız iş, malınızın karşılığında para basmak değil... Bu ekonomi kuralını bizim Maliyemiz de bilmiyor. Global güçler ne diyor? Benden ve senin ülkende yerleşmiş bulunan benim adamlarımdan borç alacaksın. Piyasada olmayan parayı piyasaya süreceksin. Piyasada benim ve adamlarımın parası olacak. Biz bu yıl içinde 320 milyar dolar iç ve dış borç alacağız ve bunun karşılığında 150 katrilyon lira faiz ödeyeceğiz. Şimdi hükümet IMF ile yola devem etmeye karar verdiğine göre, bu faiz yükü önümüzdeki yıl 225 katrilyon, bir sonraki yıl 300, daha sonra da 350, 400... katrilyon olacaktır. Niye? IMF kurmuş pazarını...'Türkiye gibi 3 tane pazar olsa, benim adamlarım da , ben de köşeyi dönerim' fikrinde...

Bu kadar faiz yükü olur mu? Şimdi Başbakan Erdoğan bir süre önce 2004 yılı sonunda "biz bu işe son vereceğiz" demişti. Biz ise ne demiştik? "Bunlar bu kafayla bu işe son veremez" demiştik. İki sebepten dolayı veremezler...

Ekonomiyi bilmeyen bir hükümet

Birincisi, bu hükümet ekonomiyi bilmiyor. Türkiye'nin ekonomisi kötüye gidiyor. Ülke batmanın eşiğine geldi. Bu derece borçlu ikinci bir ülke gösteremezsiniz. Türkiye bitmiştir. Biz bunu söyledik. Bu konuda halkın da çok büyük eksiği var. Esnafa gidiyorum, 'siftah bile edemedim' diyor. Niye konuşmuyorsun o zaman? Halkımız 'bir sene bekleyip de görelim" demişti. İki sene geçti... Ne yaptı bu hükümet? Hiçbir şey... Yapamazlar... İnsan bir şeyi bilirse, onu yapabilir. Bunlar ekonomiyi bilmiyor. Bunlar IMF formülü dışında bir ekonomi sistemi bilmiyor.

Aşağı doğru gidiliyor

Bu gidişatla Türkiye'nin hayırlı bir nefes alması mümkün görünmüyor. Türkiye Titanic gibi hızla batma noktasına doğru sürükleniyor. Senin yer altı ve yerüstü kaynakların da peşkeş çekiliyor. Mustafa Kemal'den bu yana işletilmeyen yer altı kaynaklarımız bedava fiyatına peşkeş çekiliyor. Trilyon dolarlık kaynaklar bunlar. Bunlar Ermeni Hıncak ve Taşnak örgütlerine destek veren kuruluşlara peşkeş çekiliyor. Milli kuruluşlara değil...Borç batağı devam ederse, önümüzdeki yıllarda yabancı güçler, "niye paramızı vermiyorsunuz diye bu aziz vatanı işgal etmeye bile yeltenebilir". İş işten geçmeden, iktidar yeni atılımlar yapmalı, yeni formüller ortaya koymalı. İktidar bu meselelerde kafa yoran, modeller ortaya koyan kişilerle istişare etmeli. Türkiye, içinde bulunduğu badireyi atlatmak için çözüm yolları bulmak zorunda.

IMF kendini düşünüyor

IMF neden dış ticaret açığının bu denli büyümesine karşı Türkiye'ye "tedbir alın" ikazında bulunmuyor? Bununu sebebi belli: İthalat yaptığımızda,. Kendi mamulünü bize pazarlıyor. Senin dış ticaret açığını takmış günahına... sen batmışsın, yok olmuşsun, bunu umursamıyor. Kendi mamulüne Pazar bulduğunda, 'sen çok iyisin'; bulamadığında, 'sen çok kötüsün'...

Global sermayenin serbest Pazar ekonomisi adı altında yaptığı iş, kendi mamulüne pazar bulmaktır. IMF'nin yaptığı da, elindeki parayı faizle satmaktır. Türkiye bir adım ileri gitmiyor. Sebebi bu...

'Türkiye ileri gitti' deniyorsa, bilin ki, 'IMF bizden çok daha fazla para kazanıyor'...Bu gidişatın sonu helak olmaktır.

Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Teknoloji geliştiriyor
Özellikle 5G teknolojilerinde iddialı
Sulusaray'da deprem korkusu sürüyor
Geceyi dışarıda geçiriyorlar
Kaçmaya çalışan 5 kişi yaralandı
Tokat bu kez 5.6 ile sallandı
Tokat beşik gibi sallanıyor
5.6'lık deprem korkuttu
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'

Deprem sonrası heyelan yolu kapattı

Tokat'ın Sulusaray ilçesi ile Buğdaylı köyü yolunda yaşanan deprem sonrası heyelan meydana geldi.
18.04.2024 23:58:00 / Güncelleme: 19.04.2024 00:01:12
İhlas Haber Ajansı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Deprem sonrası heyelan yolu kapattı
Heyelan yolu kısmen araç ulaşımına kapattı. İhlas Haber Ajansı muhabirleri gerçekleşen heyelanı kayıt altına alırken artçı bir deprem yaşandı.

Artçı depremle birlikte yeniden yamaçtan kayalar düştü.



Muhabirler bu anları anbean kaydetti.

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?

Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları, genellikle kaya, kılavuz delme, kompakt ve sıkı, kumlu ve kılıf gibi dayanıklı ve sağlam zemin türleridir. Bu zeminlerde inşa edilen binalar, depremlere karşı daha dirençli olabilir ve daha az hasar görebilirler.
18.04.2024 22:14:00
Ahmet Turan Yiğit
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem riskinin en düşük olduğu zemin yapıları hangileri?
Deprem, dünyanın birçok yerinde ciddi yıkımlara ve can kayıplarına neden olan doğal felaketlerden biri. Deprem kuşağı ülkesi olan Türkiye ise iki günden bu yana Tokat'ta peş peşe yaşanan depremler nedeniyle yine diken üstünde.

Depremin neden olduğu yıkımın önüne geçmek için yapı mühendisliğinin imkanlarınından yararlanmak kadar, bina yapımı için zemin seçimi de o kadar önemli.

Mühendislik biliminin imkanları ile bugün dünyada 9'un üstündeki depremlere dayanıklı yapılar üretmek mümkün. Ancak yarattığı maliyet nedeniyle özellikle az gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde bu tür yapıların yeterli sayıda üretilmesi mevcut ekonomi modellerle imkansız gibi görünüyor.

Depremlerin etkilerini azaltmanın en önemli yollarından biri, binaların güvenli zeminler üzerine inşa edilmesi.

Yapıların inşa edileceği alanların zemin analizi ve mühendislik değerlendirmeleri dikkate alınmalı.

Peki deprem riskine karşı en dayanıklı zemin yapıları hangileri?

Kaya Zeminler

Kaya zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Kaya zemine sahip olan bölgelerde yapılan binalar, doğal olarak daha sağlam bir temele otururlar ve depremlere karşı daha dirençli olabilirler. Kaya zeminler, binaların sallanmasını ve yer değiştirmesini en aza indirerek deprem etkilerini absorbe ederler.

Kılavuz Delme Zeminleri

Kılavuz delme zeminleri, yüksek mukavemetli kaya katmanlarının altında bulunan ve mühendislik teknikleri kullanılarak oluşturulan özel zemin yapılarıdır. Bu tür zeminler, depremlere karşı dayanıklı olmalarıyla bilinirler. Kılavuz delme zeminleri, yapıların sismik hareketlere karşı daha iyi direnç göstermesine yardımcı olur.

Kompakt ve Sıkı Zeminler

Kompakt ve sıkı zeminler, deprem riskinin düşük olduğu diğer bir zemin türüdür. Bu zeminler, genellikle sıkıştırılmış kum, çakıl veya sert toprak gibi malzemelerden oluşur. Bu tür zeminler, depremlerde yapıların hareketini azaltabilir ve yapıların sabit kalmasına yardımcı olabilir.

Kumlu ve Kılıf Zeminler

Kumlu ve kılıf zeminler, deprem riskinin en düşük olduğu zemin türlerinden biridir. Bu tür zeminler genellikle kum, çakıl ve kil karışımından oluşur. Kumlu ve kılıf zeminler, deprem sırasında suyun çıkarılması veya eklenmesiyle sıkıştırılabilecek esnek malzemelerdir. Bu özellikleri, deprem sırasında yapıların zarar görmesini azaltabilir.



Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi

Tokat'ta meydana gelen deprem nedeniyle il genelinde okullarda eğitime 1 gün ara verildi.
18.04.2024 21:34:00 / Güncelleme: 18.04.2024 21:39:10
Haber Merkezi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat'ta okullar 1 gün tatil edildi
Tokat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla il genelinde okullarda Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi

Deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.
18.04.2024 21:25:00
İhlas Haber Ajansı
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Yozgat'ta 3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat'ın Sulusaray ilçesinde meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremden etkilenen Yozgat'ın 3 ilçesinde okullar 1 gün süreyle tatil edildi.

Yozgat Valiliğinden yapılan açıklamada, deprem dolayısıyla Çekerek, Kadışehri ve Aydıncık ilçelerinde Cuma günü eğitim ve öğretime ara verildiği duyuruldu.

Öte yandan evlerine girmekte çekinen vatandaşların spor salonlarında misafir edileceği belirtildi.

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.