Dünyaca ünlü, "para sihirbazı" lakaplı spekülatör George Soros, Türkiye'den geldi ve geçti. Bu gelişteki amacı, çok farklı idi. Soros, hocası olan Karl Popper'in 'Açık Toplum' adlı eserinden çok etkilenmiş, bunun üzerine 'Açık Toplum Enstitüsü'nü kurmuş. İşte bu enstitünün, İstanbul'da 'Beyin Fırtınası' toplantısı varmış, Soros da onun için teşrif etmiş.
Asya krizine sebep olduğu için Asya'da 'istenmeyen adam' ilân edilen Soros'un, Türkiye'deki krizde hiç payı yok mu? Türkiye'de gözler Anayasa kitapçığına mıhlandığı için herhalde Soros'un krizdeki payını göremedik. Biz göremedik ama elinoğlu görmüş. Kanadalı meşhur ekonomist Prof. Dr. Michel Chossudovsky, Türkiye'deki krizden Soros'un milyarlarca dolar götürdüğünü söylemiş.
Soros'u bir devlet başkanı gibi karşılayan ve ağırlayanlara göre milyarlarca dolar giderse gitsin. Hiç önemi yok. Sonra Soros, eski Soros değil ki. O çok değişmiş. İki yıl önce para işlerinden elini eteğini çekmiş. Kendini hayra vermiş. Onun için her yıl Açık Toplum Fonu'na 500 milyon dolar bağış yapıyormuş.
Soros, Türkiye'de gördüğü ilgiden dolayı mutlaka memnun kalmıştır. Niye kalmasın? Krize giren ülkelerde düşman ilan edilen Soros, krizden bir türlü kurtulamayan Türkiye'de ağalar, paşalar gibi ağırlanmış, el üstünde tutulmuş. Kendisine konferans ve panel verme imkânı sağlanmış.
Soros, her ne kadar ekonomiden elini çekmişse de, yine ekonomik konulara değinmeden, ekonomik kriz içinde kıvranan Türkiye'ye akıl vermeden edemedi. Ekonomi ile söyledikleri bir yana, Sabancı Üniversitesi'nde verdiği konferansta söylediği bir laf var ki, yenilir ve yutulur gibi değil. Türkiye'yi krize sokan Soros, krizden çıkmanın yolunu şöyle gösteriyor: "Türkiye'nin en iyi ihracat ürünü ordudur". Buna, kötü laf mı, yoksa büyük gaf mı, ne derseniz deyin, Soros'un söylediği bu. Ve söylediği gayet açık. Anlaşılmayacak bir tarafı yok. Ama yine anlamakta güçlük çekenler varsa, bu lafı biraz açalım. Açıkça Soros diyor ki, para için bizi hesabımıza savaşın.
Burada dikkat çeken bir husus da şu: Küresel güçler hesabına savaşmamızı isteyen Soros da Yahudi, "Türkiye'ye para verelim, Irak'a vurduralım" diyen William Safire de Yahudi. Demek ki, küresel güçlerin hesabına yapılan her iş, sonuçta İsrail, küresel güçleri kullanarak iş görmektedir. Bir taraftan Türkiye'ye dostluk mesajları gönderen İsrail, öte taraftan küresel güçleri kullanarak Türkiye'nin başına çorap örmeye çalışıyor.
Ne yazık ki Soros, ağzının payını almadan çekip gitti. Bu laf, zerre kadar milli haysiyeti olan her Türk'ün kanını donduracak cinsten bir laftı. Başka bir ülkede böyle bir laf edilmiş olsaydı, yer yerinden oynardı. Ama Türkiye'de herhangi bir oynama söz konusu olmadı. Oynayan birşey varsa, o da Soros'u dinleyenlerin, ağırlayanların basiretidir.
Soros'a şunu sormak lazımdı. Tarihin hangi dönemeinde Türk askeri para için savaştı? Türk askerini Amerikan askeri gibi paralı asker mi zannediyorsun? İsrail askeri Arz-ı Mevud ideali için savaşacak, Türk askeri para için, öyle mi? Hey gidi Yahudi, Ziya Paşa'nın deyimiyle, "Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın". Birkaç tane sersem bulmuş olabilirsin, bunlar seni yanıltmasın. Türk askeri, sonunda şehitlik ve gazilik bulunmayan, hele sizin sözünü ettiğiniz kirli bir savaşta asla yer almaz. Siz paralı askerlerinizle yolunuza devam edin, biz de yolumuza. Bizim yolumuz öyle büyük bir yol ki, bu yolda ölmek, en büyük şereftir. Tanırsınız, tanırsınız, bu yol, Kuvayi Milliye yoludur.
Asya krizine sebep olduğu için Asya'da 'istenmeyen adam' ilân edilen Soros'un, Türkiye'deki krizde hiç payı yok mu? Türkiye'de gözler Anayasa kitapçığına mıhlandığı için herhalde Soros'un krizdeki payını göremedik. Biz göremedik ama elinoğlu görmüş. Kanadalı meşhur ekonomist Prof. Dr. Michel Chossudovsky, Türkiye'deki krizden Soros'un milyarlarca dolar götürdüğünü söylemiş.
Soros'u bir devlet başkanı gibi karşılayan ve ağırlayanlara göre milyarlarca dolar giderse gitsin. Hiç önemi yok. Sonra Soros, eski Soros değil ki. O çok değişmiş. İki yıl önce para işlerinden elini eteğini çekmiş. Kendini hayra vermiş. Onun için her yıl Açık Toplum Fonu'na 500 milyon dolar bağış yapıyormuş.
Soros, Türkiye'de gördüğü ilgiden dolayı mutlaka memnun kalmıştır. Niye kalmasın? Krize giren ülkelerde düşman ilan edilen Soros, krizden bir türlü kurtulamayan Türkiye'de ağalar, paşalar gibi ağırlanmış, el üstünde tutulmuş. Kendisine konferans ve panel verme imkânı sağlanmış.
Soros, her ne kadar ekonomiden elini çekmişse de, yine ekonomik konulara değinmeden, ekonomik kriz içinde kıvranan Türkiye'ye akıl vermeden edemedi. Ekonomi ile söyledikleri bir yana, Sabancı Üniversitesi'nde verdiği konferansta söylediği bir laf var ki, yenilir ve yutulur gibi değil. Türkiye'yi krize sokan Soros, krizden çıkmanın yolunu şöyle gösteriyor: "Türkiye'nin en iyi ihracat ürünü ordudur". Buna, kötü laf mı, yoksa büyük gaf mı, ne derseniz deyin, Soros'un söylediği bu. Ve söylediği gayet açık. Anlaşılmayacak bir tarafı yok. Ama yine anlamakta güçlük çekenler varsa, bu lafı biraz açalım. Açıkça Soros diyor ki, para için bizi hesabımıza savaşın.
Burada dikkat çeken bir husus da şu: Küresel güçler hesabına savaşmamızı isteyen Soros da Yahudi, "Türkiye'ye para verelim, Irak'a vurduralım" diyen William Safire de Yahudi. Demek ki, küresel güçlerin hesabına yapılan her iş, sonuçta İsrail, küresel güçleri kullanarak iş görmektedir. Bir taraftan Türkiye'ye dostluk mesajları gönderen İsrail, öte taraftan küresel güçleri kullanarak Türkiye'nin başına çorap örmeye çalışıyor.
Ne yazık ki Soros, ağzının payını almadan çekip gitti. Bu laf, zerre kadar milli haysiyeti olan her Türk'ün kanını donduracak cinsten bir laftı. Başka bir ülkede böyle bir laf edilmiş olsaydı, yer yerinden oynardı. Ama Türkiye'de herhangi bir oynama söz konusu olmadı. Oynayan birşey varsa, o da Soros'u dinleyenlerin, ağırlayanların basiretidir.
Soros'a şunu sormak lazımdı. Tarihin hangi dönemeinde Türk askeri para için savaştı? Türk askerini Amerikan askeri gibi paralı asker mi zannediyorsun? İsrail askeri Arz-ı Mevud ideali için savaşacak, Türk askeri para için, öyle mi? Hey gidi Yahudi, Ziya Paşa'nın deyimiyle, "Sen herkesi kör, alemi sersem mi sanırsın". Birkaç tane sersem bulmuş olabilirsin, bunlar seni yanıltmasın. Türk askeri, sonunda şehitlik ve gazilik bulunmayan, hele sizin sözünü ettiğiniz kirli bir savaşta asla yer almaz. Siz paralı askerlerinizle yolunuza devam edin, biz de yolumuza. Bizim yolumuz öyle büyük bir yol ki, bu yolda ölmek, en büyük şereftir. Tanırsınız, tanırsınız, bu yol, Kuvayi Milliye yoludur.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018