Barzani, 25 Eylül'de referanduma hazırlanıyor. Kürt devletine giden yol için kilometre taşı niteliğinde bir tarih bu. Referandum yapılırsa Kürt devleti tamam demek... Daha sonra ver elini İsrail'le entegrasyon.
Türkiye sözümona referanduma tepki gösteriyor, öfkeleniyor, 'vahim bir hata' diyor ama bütün bu vahim hatanın mimarı kendisi.
Dağda eşkıyalık yaparak Irak devletinin karakollarına baskın yapan Barzani'ye Kuzey Irak'ı hediye eden Amerika'dan sonra bu 'eski şâki'ye her türlü desteği veren biziz.
Bu şâkinin bölgesel yönetiminin yollarını imar eden, kamu binalarını kuran, devlet mekanizmasına işlerlik kazandıran, enerji yatımlarını ihya eden, inşaat sektörünü ayağa kaldıran Türkiye'dir.
Barzani'ye devlet adamı muamelesi uygulayan, topraklarımızda yüzlerce paravan şirket kurma izni veren, silahlı Peşmergelerinin topraklarımızı kullanarak Kobani'ye gitmesine izin veren Türkiye'dir.
Bugün karşımızda ekonomik ve siyasi olarak elinde hayli güçlü kozlar olan bir Kuzey Irak yönetimi varsa bu durum bizim basiretsiz ve beceriksiz dış politikalarımızın eseridir.
Türkiye, Barzani'nin nihai hedefinin Kürt devleti olduğunu bilmiyor muydu?
Sağır sultanın bile haberdar olduğu bu gerçeğe kulak tıkayıp, sanki Barzani'nin amacı piknik yapmakmış gibi bir mantık ortaya koyarak bugün Kuzey Irak'taki referandum talebine 'vahim hata' demek, 'vahim bir dış politika hezimetidir.'
Bugün Barzani'nin Kuzey Irak'ında Kürt devletinin yollarına taş döşeyen politikalar nasıl bizim eserimizse, Suriye'de Salih Müslim'in PYD'sinin benzer bir tablo ortaya koyarak Kürt devleti ilan edeceğini açıklaması aynı vahim hatalarımızın eseridir.
Esad'ın ülkesine hakim olduğu yıllarda Kürt devletini aklının ucundan bile geçirmeyen PYD'nin bugün "Esad mutlaka gidecek, mutlaka gidecek" diyenler yüzünden burnumuzun dibinde oluşan PYD'nin Kürt kantonlarının şokunu yaşamamız kimin eseridir?
Men dakka dukka!
Suriye'ye nizam vermeye kalkışalım derken, sınırımızda tehlikeli Kürt kantonları oluştu.
Barzani'yi yıllarca el bebek gül bebek besledik, şımarttık, şimdi "neden referandum yapıyorsun" diye kızıyoruz.
Kendi hatalarımız yüzünden hem Irak'ta, hem Suriye'de Kürt devletinin iki parçasını elimizde bulduk!
Bu konuda işbirliği yapmamız gereken, kurulacak bir Kürt devletinden büyük zarar görecek olan Irak'la da kavgalıyız, İran'la da kavgalıyız.
Hülasa, Atatürk'ün dış politikası yerine ufuksuz dış politikaları baş tacı etmenin acı sonucunu yaşıyoruz.