Beyrut'un doğusundaki Lübnan Dağı'nda hatıra fotoğrafı çektiren Suriye askerlerinin fotoğrafları Reuters aracılığıyla tüm dünyaya servis edildi. Bu fotoğraflar tüm dünyada olduğu gibi Türkiye medyasında da yer aldı. Suriye askerleri Lübnan'daki sürelerinin dolduğunu ve çok kısa bir süre içerisinde buradan ayrılacaklarını bildikleri için hatıra fotoğrafı çektiriyorlar.
Suriye askerleri 1975-1990 yılları arasında ülkedeki iç savaşı önlemek üzere Lübnan hükümetinin daveti üzerine oraya gitmişlerdi. Bu durum İsrail'in, dolayısıyla ABD'nin hoşlanacağı bir durum değildi tabii ki. Aradan geçen yıllar ve ABD'nin bölge üzerindeki emelleri, Suriye'nin gelecekte Lübnan'daki bu askerleri yüzünden ABD ile savaşın eşiğine geleceğinin habercisiydi. Ve o gün geldi, Suriye; İsrail'i rahatsız-huzursuz etmekten gayri bir işe yaramayan Lübnan'daki askerlerini çekme kararı aldı. İşine yaramayan bu askerler yüzünden ABD ile savaşı göze alamazdı Suriye, almıyor da zaten! Beşşar Essad, ABD ve İsrail Lübnan'daki askerleri bahane olarak öne sürdükleri ilk günden itibaren olumsuz konuşmadı. Nitekim önceki gün yaptığı açıklamada da Lübnan'daki askerlerin önce Beka Vadisi'ne, ardından da Suriye Lübnan sınırına çekileceğini açıkladı. Bunun bir aşama sonrası ise Suriye askerlerinin Lübnan topraklarından tamamen çekilmesidir. Ama yine de ABD ve İsrail'e yaranamadı. ABD yönetimi Beşşar Esad'ın çekilme açıklamasının yeterli olmadığını dile getiriyor, İsrail ise "çekilse bile vuralım" niyetinden en ufak bir sapma göstermiş değil. ABD yönetimi, Suriye'yi ve İran'ı vurma noktasında İsrail'e çok geniş yetkiler sundu. Beyaz Saray'ın "Vur, arkandayız" mesajı birçok kez İsrail'e iletildi. İsrail de, şu sıralar İran'la ilgili değil ama Suriye ile ilgili "vurma" planlarını canlı tutuyor. ABD ile İsrail arasında "Suriye senin, İran benim" temel mantığı üzerine kurulu bir akit söz konusu.
ABD ve İsrail'in Suriye üzerinde kurdukları "Lübnan'daki askerlerini çek" baskısını farklı şekilde istismar edenler de mevcut. Kıbrıs Rum Yönetimi, Suriye'nin Lübnan'dan askerleriyle Türkiye'nin Yavru Vatan'daki askerleri arasında paralellik kurmaya çalışıyor. Onlara göre Lübnan'daki Suriye askeri neyse, adadaki Türk askeri de aynı.
ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün günlük basın brifingleri sırasında bir Yunan gazeteci Suriye ve Lübnan konusu tartışılırken, sözcü Adam Ereli'ye "Suriye'nin Lübnan'dan askerlerini çekmesini istiyordunuz, neden Türkiye'den de askerlerini Kıbrıs'tan çekmesini istemiyorsunuz?" şeklinde bir soru yöneltmiş, Ereli de net bir cevap verememişti. Suriye askerlerini tamamen Lübnan'dan çekmeye başladığı günlerde Rum menşeli bu benzetmeler muharrik bir şekilde yapılacaktır. Rumların bu deli saçmalarına kimi ülkeler de destek çıkacaktır. Yazının başında aktardığım Suriyeli askerlerin Lübnan Dağı'ndaki hatıra fotoğrafına bakıp, Türk askerinin Beşparmak Dağları'nda çektireceği hatıra fotoğrafının özlemini duyanlar olacaktır. Ama unutulmasın ki, Türk askeri oradaki vatan toprağını terk etmeyecektir. Suriye askeri gibi hatıra fotoğrafı çektirmek de Türk askerinin yapacağı bir eylem değil, onlar kanlarıyla, canlarıyla Yavru Vatan'a imzalarını attılar. O imzadan âlâ hatıra olur mu? İsteyen varsa, gitsin şehitliklerin önünde hatıra fotoğrafı çektirsin!