Maliye Bakanlığı, son yıllarda sürekli zarar gösteren kişi ve kuruluşların peşine düştü. Ankara'da zararcı mükellefler, müfettişlerce tek tek sorguya alınmaya başlandı. Maliye Bakanlığı denetim birimleri, gelir ve kurumlar vergisi beyanlarında devamlı olarak zarar gösteren vergi mükelleflerine dönük kapsamlı bir incelemeye girişti. Bu incelemeler sırasında Başkentte yaklaşık 50 bin kişinin zararcı mükellefler listesinde bulunduğu, sadece Çankaya Vergi Dairesi'ne kayıtlı 3 bin mükellefin sürekli zarar beyan ettiği anlaşıldı.Müfettişler, tespitlerin ardından hemen Çankaya'daki bu mükelleflerin dosyalarını çıkartarak, incelemeye aldı. Daha sonra da incelemesi biten her mükellef için 10'ar soru hazırlanarak, bunlar adreslerine postalandı. Şu ana kadar soru zarfı gönderilen mükellef sayısı da bin 500'e ulaştı. Maliye müfettişlerinin, devamlı zarar beyan eden mükelleflerden açıklama istediği bazı konular şöyle:-Neden sürekli zarar beyan ediyorsunuz? -Sürekli zarar beyan ettiğiniz yıllarda geçiminizi nasıl temin ettiğinizin ayrıntılı ve belgelere dayalı olarak her bir yıl için ayrıayrı izahı. -İşyerinizdeki faaliyet türünde herhangi bir değişiklik oldu mu? -Ortaklara yüksek borçların ve borçlardaki hızlı artışın nedenleri. Söz konusu borçlar karşılığında ortaklara ayrıca faiz vb adlar altında herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı. -Özkaynakların negatif duruma düşme ve negatif olarak hızlı büyümesüreci içinde olmasının nedenleri.-İşletmenin KDV beyannamelerindeki hasılatı, muhtasar beyannamelerde beyan edilen gayri safi ödemeleri dahi karşılayamaz durumda? Hasılatın muhtasar beyannamelerde gösterilen masrafları karşılayamaması tutarsızlığının gerekçeleri neler?-Brüt satış hasılatına göre satışların maliyeti çok yüksektir. Yüksek faaliyet zararının gerekçeleri.-Şirketin 1 Ocak 2001 tarihinden itibaren kapanmış olsalar dahi tüm banka hesaplarına ilişkin banka adı, şube adı, hesap türü ve hesapnumarası bilgileri.-Ortakların gelir getiren başka faaliyetleri olup olmadığı, varsa her bir ortak itibarıyla ayrı ayrı açıklanması.-1 Ocak 2001 tarihinden itibaren ayrılmış olsalar dahi tüm çalışanların ad, soyad, net-brüt ücret tutarları, hangi tarihler arasında çalıştıklarının ayrıntılı olarak listelenmesi. -1 Ocak 2001 tarihinden itibaren tüm kira ödemelerinin kimlere ve ne miktar yapıldığı, hangi adresteki gayrı menkuller için olduğu. -Ortaklara 1 Ocak 2001 tarihinden itibaren kar payı, ücret, avans,borç v.b şekillerde yapılan tüm ödemelerin ortak adları, ödeme tarihleri ve tutarları itibarıyla ayrıntılı bir liste halinde açıklanması. -2003 yılı başından itibaren gelir getirisi başka bir faaliyetin olup olmadığı, varsa bunların net ve brüt gelir tutarları. -Adınıza kayıtlı motorlu taşıt araçlarının markası, modeli, yılı, plakası, cinsi. Aynı şekilde gayrımenkullerin cinsi, yüzölçümü, tapuda kayıtlı olduğu yer, kooperatif hisseleri için kooperatifin adı, adresi, telefonu, hisse miktarı."15 gün içinde yanıt bekleniyorMaliye müfettişleri, soru zarfı gönderdikleri mükelleflerden, 15 gün içinde yanıt beklediklerini bildirdi ve aksi halde cezaxi işlem yapılacağı uyarısında bulundu. Bu arada müfettişlerin hazırladıkları raporlarda, soru yöneltilen mükelleflerin, sürekli zarar bildirdiği, hasılatlarını giderlerine göre oldukça düşük gösterdiği, hasılatlarının muhtasar beyannamelerdeki gayrisafi ödemelerini dahi karşılamaya yetmediği, özkaynaklarının negatife dönüştüğü, iş hacimleri sürekli artarken, sürekli zarar beyan etmeyi alışkanlık haline getirdikleri ve bilançolarında tutarsızlıklar bulunduğu ifade edildi.Vergi dairesi de şikayetçiAnkara Vergi Dairesi Başkanı Cemal Boyalı da, götürü gider usulü, hayat standardı, ortalama kar haddi, asgari gayri safi hasılat gibi vergi güvenlik müesseselerinin kaldırılmasından sonra, beyan sisteminde ciddi bir aşınma ortaya çıktığını söyledi. Denetim açığını fırsat bilen mükelleflerin kazançlarını gizleme yoluna gittiğini kaydeden Boyalı, müfettişlerin zarar beyan edenlerle ilgili çalışmasını da, bunu önlemeye dönük bir çaba olarak değerlendirdiğini söyledi. Beyannamelerin, gerçek gelirleri yansıtması gereğine dikkat çeken Boyalı, şöyle devam etti: "Ama beyanlarına göre insanlar, yıllardır zarar ediyor. O zaman, İdare de bundan kuşkulanma hakkına sahiptir. Uzun yıllardır zarar eden bir müessese, nasıl faaliyetine devam ediyor? Şimdi müfettişlerin, bu kişilere (Nasıl geçiniyorsun? Nasıl ayakta kalıyorsun?) demesi gayet doğal. Bu durumdaki kişiler, beyanlarının doğru olduğunu kanıtlamalılar. Sürekli zarar gösteren bir mükellef (Aksini sen kanıtla) diye kenara çekilemez. Beyanının doğru olduğunu, o parayla geçindiğini bize anlatmalı."