Memurun eli kolu bağlı
Memur sendikaları, hükümetin önerdiği düşük zamma karşı 'düşük yoğunluklu' grev restini çekti. Düşük yoğunluklu zira Anayasamız işçiye tanıdığı grev hakkını memura vermiyor. Dolayısıyla memurun grevi de sınırlı kalıyor
17.05.2012 00:00:00
RECEP BAHAR - ANALİZ
Memurlar 12 Ekim 2010'da yapılan Anayasa referandumuyla hükümetle toplu sözleşme hakkı elde etti. Anayasanın 53. maddesinde yapılan değişikliğe göre, "Memurlar ve diğer kamu görevlileri, toplu sözleşme yapma hakkına sahiptirler. Toplu sözleşme yapılması sırasında uyuşmazlık çıkması halinde taraflar
Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna başvurabilir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu sözleşme hükmündedir." Bu düzenleme aslında memura sadece hükümetle masaya oturma hakkı getiriyor ancak son kararı memur sendikaları değil, hükümetin oluşturduğu Hakem Kurulu veriyor. Oysa batı ülkelerinde memurların grev hakkı bulunuyor.
İşçiye var, memura yok
Öte yandan Anayasanın 54. maddesi "Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler" hükmünü getiriyor. Bu nedenle hükümet, grev hakkı olmayan memurlara 2012 için yüzde "3+3", 2013 yılı içinse yüzde "2+3" zam önerisini rahatlıkla dayatabiliyor.
Neticede 'toplu sözleşme hakkı' getiren Anayasa, memurun elinden grev kartını alarak 2 milyonu aşkın kamu çalışanının ücret artışı taleplerini etkisizleştiriyor.
Memurlar ne yapacak?
Anayasada 'grev' hakkı düzenlenmeyince memur sendikalarının elinde fazla bir 'yaptırım ya da köşeye sıkıştırma' gücü kalmıyor. Mesela Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu dün tüm yurtta öğle saatlerinde uyarı niteliğinde basın açıklaması ve oturma eylemi yaptı. Dikkatinizi çekerim, mesai saatlerinde değil yemek vakti olan öğle saatlerinde! Memur sendikalarının normal iş saatlerinde düzenlemeyi planladıkları protesto gösterilerine katılmak da cesaret istiyor. Bu konuda en şanslı olanlar üniversite öğretim üyeleriyle çalışanları! Zira onlar müdür ya da amir baskısını daha az hissediyor. Ancak sıradan memurların bu tür protestolara katılması, disiplin soruşturmalarına kapı aralıyor.
Konuşmaktan ve yürümekten başka yol var mı?
Durum bu olunca, memurlar hükümeti sadece topa tutabiliyor! Nitekim Eğitimsen-Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, hükümetin önerdiği yıllık yüzde 6'lık zammın kabul edilemez olduğunu belirtiyor. Yıldız, “Hükümetle sendikalar toplu iş sözleşmesi görüşmelerini sürdürüyor ancak hükümet önerisini yıllık 3+3 olarak yaptı. Enflasyonun çok altında kalan bir öneriyle karşılaştık. Yıllık enflasyonun yüzde 30'u aştığı bir dönemde, enflasyon yüzde 10 olarak gösterilmektedir. Yapılan zam ortadadır. Vergi dilimleri, maaşları iyice eritmiştir. Hükümet bizden önce IMF ile görüşerek bu kararı almıştır" diyor. Diğer sendikalardan yapılan açıklamalar da farklı değil!
Emekliler de isyanlarda ama…
Bu arada emekliler de, hükümetin 2012 için emeklilere sunduğu yüzde 3+3 zammı eleştiriyor. Emekli-Sen Kocaeli Şube Başkanı Şenol, elektriğe, doğalgaza ve ulaşıma yapılan zamları hatırlatarak, “Hükümet adalet kavramını biliyor mu?” diyor.