logo
29 MART 2024

"Men, bende-i Kur'anem..."

12.12.2010 00:00:00


Yine bir "Şeb-i Arûz" mevsimindeyiz... Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Hz. Mevlâna'nın Hakk'a vuslatının 737. yıldönümü idrak ediyoruz. Hazret-i Mevlâna, takva derecesinde İslâmı yaşayan, İslâmı ilim, amel ve hâl olarak benliğine sindirmiş bir insan-ı kâmil, bir Hak dostu ve bir Peygamber varisidirYine bir "Şeb-i Arûz" mevsimindeyiz... Yaşamını "Hamdım, piştim, yandım" sözleri ile özetleyen Hz. Mevlâna'nın Hakk'a vuslatının 737. yıldönümü idrak ediyoruz. 7-17 Aralık tarihleri arasındaki kutlamalar boyunca Hz. Mevlana'nın hayatı, eserleri, fikirleri ve tasavvuftaki merhaleleri araştırılacak.   Hz. Mevlana, 30 Eylül 1207 yılında bugünkü Afganistan sınırları içerisinde yer alan Horasan yöresinde, Belh şehrinde dünyaya gelmiş, 17 Aralık 1273 günü Hakk'ın rahmetine kavuşmuştur.Büyük Allah dostu, "Ölüm günüm, düğün günümdür. Herkes ayrılıktan bahsetti, ben ise vuslattan"" tabirini kullandığı için, anma törenleri, "düğün günü" ya da "vuslat günü" anlamına gelen "Şeb-i Arûz" olarak adlandırılmaktadır. Onun düşüncesinde ve fikirlerinde "ölüm" hiçbir zaman yokluk olarak kabul edilmemektedir. "Ölümümüzden sonra bizi kabirlerde aramayınız! Bizim mezarımız ariflerin gönüllerindedir" diyerek gönüllerdeki ölümsüzlüğe dikkat çekmiştir.

"Kâinatın seyri aşk sarhoşluğuyla Allah'ı arama seferberliğidir"

Âşıklar sultanı, marifet nurunun aynası, gönüllerde ebediyete kadar ölmezlik sırrına eren büyük veli, İslâmın tolerans yönüyle belirdiği mekân, "Kurânın bendesiyim" diyen hakikat kölesi, "Biz ezel ve ebedliyiz" deyip zaman kabuğunu delen, "Ölmeden evvel ölünüz" gerçeğinde öteleri seyreden kâmil insan, "Kâinatın seyri aşk sarhoşluğuyla Allah'ı arama seferberliğidir" deyip her zerrenin Ona koştuğunu söyleyen ârif, herkesi hiçbir fark gözetmeden dergahına davet eden büyük mürşid... Evet, Hazret-i Mevlâna takva derecesinde İslâmı yaşayan, İslâmı ilim, amel ve hal olarak benliğine sindirmiş bir insan-ı kâmil, bir Hak dostu ve bir Peygamber varisidir.Ele alınan bütün cihet ve hususiyetleriyle Hz. Mevlâna bir gerçektir, vakıadır, insanlık için güzel bir numûnedir. Ancak bütün bu güzellik ve mükemmelliklerin etrafında toplandığı temel bir gaye var ki, bu da kulluktur. Hz. Mevlâna kulluk sınavının hikmetlerini şöyle açıklamakta:"... İnsana acı gelen, tatsız gelen emir olmasaydı, güzel, çirkin, taş, inci bulunmasaydı...Nefis, şeytan, hevâ ve heves, yaralanmak, çalışmak, savaşmak olmasaydı...Padişah, kullarını ne adla ne lakapla çağıracaktı a perdesi yırtılmış kişi?Nasıl o sabırlı, o hilim sahibi diyecekti?Nasıl o babayiğit, o hikmet elde etmiş diyecekti?Sabırlılar, gerçekler, yoksulları doyuranlar, yol kesen olmadıkça, lanetlenmiş şeytan bulunmadıkça nasıl olur; nasıl belirir, anlaşılır?"Hz. Mevlâna'ya göre kulluk imana tanıklık eder:"Şu namaz da, oruç da, hac da, cihad da hep inanca tanıklık eder / Şu zekat vermek, armağan sunmak, hasetten vazgeçmek de içteki gizli şeye tanıklık etmektedir / Oruç der ki: Bu kişi, helâlden bile çekindi, harama nasıl el atar? / Zekat der ki: O kendi malından ayırdı da yoksula verdi, din ehlinin malını nasıl çalar?"Hz. Mevlâna, vasiyetinde de kulluk görevlerini hatırlatmakta ve insanları kulluk görevlerini yerine getirmeye davet etmektedir."A ulu kişi, gücün yettikçe, peygamberlerle erenlerin yolunda çalış, çabala / Birisi inanç yolunda kulluk yolunda yürür de bir soluk olsun ziyan ederse kafir olayım ben".Kulluk, insan ve insanlık açısından en büyük realitedir. Varoluşun gayesini, hayatın mânâ ve mantalitesini ifade eder. Kulluktan daha anlamlı bir iş insan için mevcut değildir. Kulluk nüktesinin kaybolduğu her hareket anlamsız, her ümit sonuçsuz ve her teşebbüs nihâî olarak başarısız kalmaya mahkumdur.Cenab-ı Hak: "Biz cinleri ve insanları ancak ibadet maksadıyla yarattık". buyurarak bu ana gerçeğe parmak basmıştır. Şu mealdeki ayet de kulluğun yönünü anlatıyor: "Ey imanda sebat gösteren (mutmain olan) kul (nefs)! Dön Rabbine! Sen ondan razı o da senden razı olarak".

Hz. Mevlana'nın mantığı Allah'a kulluk mantığıdır

Hz. Mevlâna, yeni bir din vazetmemiştir. Bütün varlığı ile İslâmı yaşamıştır. Onun mantığı kulluk mantığıdır. Allahtan gayrı olan herşeyin kalpten çıkarılmasıdır. İslâmın dışında kulluk aranmaz. Onun eserlerinde İslâm vardır. Kulluk ancak İslâm ile yaşanır. Bakınız bir rubaisinde ne der Mevlâna:"Men bende-i Kuranem,ta can daremMen hâk-i reh-i Ahmed MuhtaremGer nakl künet cüz in kesez güftaremBizarem ez o vü zansuhen bizarem."(Yaşadığım müddetçe Kuranın bendesiyimHz. Muhammedin (sav) yolunun toprağıyım benBirisi benim sözümden bundan başka bir sözNaklederse, ondan da, o sözden de bizarım).***Şemsî Tebrizî hazretlerinden ayrılışı onu çok üzmüştü, ama sonunda onu kalbinde bularak kendi yoluna devam etti. Bu halini şu beyitle dile getirerek sevgile ulaşılacak mertebelerden haber vermiştir."Beden bakımından ondan ayrıyım ama bedensiz ve cansız ikimiz de bir nuruz.Ey arayan kişi! İster Onu gör, ister Beni. Ben O'yum, O da Ben." Burada tarif edilen hâl, tasavvuf edebiyatında, sevenlerin birbirinde yok olma hali olan "fenâ" halidir. Hz. Mevlâna, şikâyet edilen ayrılıkların çaresinin, "sevgi" olduğunu da haber vermiştir.Hz. Mevâna'nın çağrısı;  Allah'ın kulları için sürekli açık tuttuğu tevbe kapısınadır. Başka mana aramaya gerek yoktur.

İşte Kur'an'ın beyanı;

"Allah 'a göre şu kimseler bir tövbesi makbuldür ki, cahillikle bir kötülük yapıp hemen ardından dönerler..." (en-Nisa, 4/17)

İşte Peygamberin beyanı;

"Can boğaza dayanmadıkça Allah (cc) kulun tövbesini kabul eder." (Tirmizi)

İşte de Mevlâna'nın çağrısı;

"Gel! Ne olursan ol, yine gel...İster kâfir ol, ister ateşe tap, ister puta...İster yüz kere tövbe etmiş ol, ister yüz kere bozmuş ol tövbeni...Bizim kapımız umutsuzluk kapısı değil, nasılsan öyle gel2.Onun çağrısı Hakka, hakikate, doğruluğadır:"Geçmişteki halin ne olursa olsun, bu hal seni ümitsizliğe düşürmesin, tövbe etmek kaydıyla, yani eski haline dönmemek üzere gelmek istersen bu kapı sana açıktır" mesajı verilmektedir.Yoksa, "ne olursan ol yine gel" çağrısından; "eski halini değiştirmeden olduğun gibi kal" ifadesi anlaşılmamalıdır. O zaman "Bu canım var oldukça ben Kur'an'a tutsağım" sözü ile bağdaşmayan bir yorum olur ki; Ona atfetmek Onun manevi şahsiyetine yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Zaten öyle davranmaya kalkışanlara da öncesinden cevabını göndermiştir,"Benden başkaca bir söz nakledenler olursa,Hem onu söyleyenden hem o sözden uzağım"

Prof. Dr. Haydar Baş'a göre, Hz. Mevlana'nın "gel" çağrısı

Prof. Dr. Haydar Baş, "İslam ve Hz. Mevlâna" adlı eserinde Hz. Mevlananın "gel" çağrısını şu şekilde ifade eder:"Esasen Hz. Mevlana, 'Ne olursan ol, yine gel' derken Hakk'a, hakikate, doğru yola, hidayete ve kurtuluşa çağırmıştır. Onun daveti Hakk'a seyirdir, Allah'a doğru yolculuktur ve nihai hedef olarak Yüce Allah'ın huzurudur. Tasavvufun öz tabiriyle vuslattır.Bu ulvi gaye velayet ve irşad yoluyla gerçekleşir. Bu çağrıda insanlar arasında ayırım yapmaması, merhamet ve müsamaha yönünden hem kendi gönül zenginliğini hem de dâvâsının büyüklüğünü yansıtmıştır.Hz. Mevlana, elbette 'gel' diyor tüm insanlığa ama, 'geldiğin gibi kal' demiyor; aksine insan-ı kâmile gelen kimsenin katı taş olsa, mermer kesilse bile bir inci olacağını bildirmektedir:"Katı taş olsan, mermer kesilsen bile, bir insan-ı kâmile ulaştın mı inci olursun. Temiz erlerin sevgisini tâ canın içine dik; gönlü hoş kişilerin sevgisinden başka bir sevgiye gönül verme. Ümitsizlik köyüne gitme, ümitler var. Karanlığa doğru yürüme, güneşler var. Gönül seni, gönül ehlinin mahallesine çeker. Benlik ise, seni balçık hapishanesine çeker. Hadi bir gönül deş.  İnsan-ı kâmilden gıda ver gönlüne; yürü, devleti devlet sahibinde ara?"." (Prof. Dr. Haydar Baş, İslam ve Mevlanâ, s.114).

Hz. Mevlana'dan 7 öğüt

"Sevgide güneş gibi ol,Dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol,Hataları örtmede gece gibi ol,Hevazuda toprak gibi ol,Öfkede ölü gibi ol,Her ne olursan ol,Ya olduğun gibi görün,Ya göründügün gibi ol" n Oğuz Köroğlu
 
Oğuz Köroğlu / diğer yazıları
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.