Metres

Başbakan hangi akla hizmet piskoloji ile konuşuyor bilinmez ama saflığından mıdır, iş bilmezliğinden midir, yoksa çömezliğinden midir nedir, zaman zaman önemli itiraflarda bulunuyor.Mesala Erdoğan birkaç ay evvel Avrupu Birliği'nin Türkiye'ye dönük Sevr taleplerinin olduğunu söylemişti.Abdullah Gül Avrupa'yı ahde vefa göstermemekle suçluyor.Başbakan Schröder'i geçtiğimiz günlerde kendisini aldatmakla suçlamıştı. Benzer sözler nikah şahidi Berlusconi için de sarf edildi.Şimdi de Başbakanımız Fransa Cumhurbaşkanı için aynı aldatılmışlık duygusunu yaşıyor. Erdoğan, "Chirac 17 Aralık'ta bana ek protokol siyasi tanıma değildir" demişti diyor.Yani Erdoğan'ımız bir gazetenin manşetiyle konuşursak resmen işletiliyor. Dahası bu işletilmişlik bir süreklilik kazanmış durumda. Erdoğan'ı Schröder işletiyor, Berlusconi işletiyor, yetmiyor Chrac işletiyor.Bizden uyarması Tayyip bey son İngiltere gezisinde Tony Blair için "işte benim tek dostum" demişti. Şimdi ister misiniz Tony Blair de, Erdoğan'ı işletsin ve Başbakanımız Tony'den yana da bir hayal kırıklığı yaşasın!Bu gidişle eli kulağındadır, onu da yaşarsak görürüz!İşte kendi açıklamalarıyla görüyorsunuz Türkiye'nin siyasi vizyonunu! Kapı aralarında söylenen iki sözü, bir göz kırpmayı, işmarı laf belleyip yola düşüyorlar!Türkiye'nin bütün bir geleceğini, koridorlarda söylenen bir çift kelama satıyor, teslim ediyorlar!Sağolsun Rahmetli Özal bu işi telefonla yapardı. 1. Bush'u telefonla etkilediğini düşünür, bizim de öyle zannetmemizi isterdi.Tansu Çiller de kadınlığı sebebi ile Türkiye'nin 3-4 yılda AB'ye gireceğini söyleyip, gazete gazete fink atardı!Şimdi gelenek AKP ile devam ediyor hem de en zirve örnekleri ile devam ediyor.Diyeceksiniz ki ne bilsin adamlar, koca koca devlet başkanları sözlerinden dönüyorlar. Bizimkiler ehl-i namus, aldatılıyor.Ah keşke öyle olsa!Karşı taraf cin, bizimkiler saf olsa da ondan kaybediyor olsak!Bu durumda hiç değilse gerçeği öğrenip, saflıktan kurtulma ihtimalimiz olabilirdi! Ama bizimkisi umutsuz vaka...İşin aslı şu:Bu işin süreklilik kazanmasının sebebi sözkonusu beyfendilerin ellerinin-ayaklarının AB'ye-ABD'ye mahkum olmalarından kaynaklanıyor.Düşünün bu AKP'nin AB senaryosu sona ererse geriye ne kalacak?Koskoca bir sıfır değil mi?Çünkü AB demek AKP demek, AKP demek AB demek anlamına geliyor.Dolaysıyla AB yoksa AKP de yok.Yani bütün yumurtalar aynı sepete konmuş! Hatta bütün yumurtalar aynı sepete konacağı için iktidar olunmuş!Eh bu durumda sizin saf rolü oynamak, işletilmek, denilene ram olmak, bir işmara tav olmak dışında bir alternatifiniz olabilir mi?Yaşadığımız ayıbın adı budur ve bu haliyle bize uygun görülen sıfatın adı "metres"tirYedeğe alınmış, nereye isterseniz gidecek, parayı bastırıp düdüğünü çaldığınız bir metres!Hey gidi 70 milyonluk, cihan imparatoru Osmanlı'nın varisi, 5000 yıllık bir medeniyetin çocuğu Türkiye!Şimdilerde muz cumhuriyeti bile olamıyoruz.İsteyen bizi oradan oraya sallayıp duruyor!