logo
18 NİSAN 2024

Millete rağmen yapılanlar

15.09.2006 00:00:00
AKP hükümetinin Batılı efendilerin(!) bir dediğini iki etmeme politikası, milletin tepkisine rağmen devam ediyor.Lübnan'a asker gönderme konusunda milletimizin hemen hemen tamamı "Hayır" cevabı vermesine rağmen AKP'li vekillerin oylarıyla onay çıktı ve AKP birçok mevzuda olduğu gibi bu konuda da Batılı efendileri(!) milletine tercih etti.ABD ve İsrail bu noktada beklediği önemli bir tavizi Türkiye'den kopardı. İstedikleri, Türkiye'yi Ortadoğu'daki bataklığın içine, kendi saflarında dahil etmekti ve bunu başardılar.Daha sonra da Türkiye'yi AB'ye pasladılar. Adeta "benim işim şimdilik tamam, sıra sizde" dercesine.Burada daha önce ifade ettiğim bir gerçeği yeniden hatırlatmak isterim: "Batı dünyası bizimle planlı ve programlı bir şekilde oynuyor. Bazen ABD ve İsrail yükleniyor, AB bekliyor; bazen de AB yükleniyor, ABD ve İsrail bekliyor; ortak nokta ise hepsi beraber paslı bir şekilde bizi bir vadiye doğru sürüklüyor. Nihai olarak içinde hiçbir Türk'ün olmayacağı bir vadiye."Şimdi ABD ve İsrail'in AKP onaylı Lübnan tezkeresi için sessiz uygulamalara hız verilmişken, AB pası aldı ve görünüşte hiçbir yaptırım etkisi olmayan, ama aslında AB müzakere sürecinde bir yol haritası hükmünde olan bir rapor hazırladı. Yine bu sözde yaptırım etkisi olmayan bu rapor sonrası, AKP hükümeti 19 Eylül'de bir meclis toplantısı planladı ve AB'ye 24 Ekim İlerleme Raporu öncesi şirin gözükmek için Lübnan tezkeresini mumla aratacak türden icraatlar için kollarını sıvadı.Gündem maddelerinde neler neler var.Ruhban Okulunun açılması, dini azınlıklarla ilgili vakıflar yasası, Türklüğe hakareti suç sayan 301. maddede değişiklik, Türk Silahlı Kuvvetlerinin yetkilerinin daraltılması ve daha birçok mevzu.Bakanlar Kurulu toplantısı sonucu Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in açıklamalarına bakılırsa bu konuda AB'nin talepleri karşılanacak.Çiçek konuyla ilgili olarak "AB açısından önemli yasaları çıkaracağız" açıklamasını yaptı.Dışişleri Bakanlığı Ruhban okulu ile ilgili daha şimdiden, ilgili tüm bakanlık ve kurumlara yazı gönderdi ve papaz yetiştirilmesi amacıyla devlet üniversitesine bağlı bir "Karşılaştırmalı Teoloji Kürsüsü" kurulması önerisi hakkında görüş istedi. Hatta bu konunun YÖK'ün özellikle kılık-kıyafet ve laiklik konusundaki kaygılarının giderilmesinin ardından kamuoyuna açıklanması planlanıyor. Bunun anlamı şu, artık ülkemizde böyle bir ihtiyaç olmamasına rağmen üniversitelerimizde papaz yetiştireceğiz, hem de yüzde 99'u Müslüman bir ülkede. Üstelik kaygılananların kaygıları da bizzat giderilerek.Bugün "bundan ne olur ki" demeyin, sırf sadece bir serap ve hayal olan AB'ye girme uğruna, elimizde hiçbir somut bir netice olmamasına rağmen bu kadar taviz verenler yarın neler vermezler.Bugün Fener Patriği Barthalomeos'un Lozan'ı çiğneyerek kendisine uluslararası bir statü kazandırmasına ses çıkarmayanlar, yarın Ruhban okulunun uluslararası bir statü kazanmasına, ya da üniversitelerimizde papaz yetiştiren kürsünün farklı bir kimliğe bürünmesine mani olabilecekler mi? Osmanlı zamanında önceden ciddi bir tehdit oluşturmayan Patrikhane'nin ve de Ruhban okulunun Osmanlının yıkılış dönemindeki fonksiyonunu unutmayalım.Yine Osmanlı döneminde, başlangıçta lehimize olan kapitülasyonların Batı sevdası ile yanıp tutuşan idareciler yüzünden son zamanlarda Osmanlı'nın sonunu hazırlayan unsurların başında geldiğini unutmayalım.Yani Batı'nın başlangıçtaki masum istekleri, sonraları hep aleyhimize olmuştur.301. maddedeki değişiklik ise başlangıçta Batıdan aldığı cesaretle Türklüğe, Türk milletine ve tarihine hakaret etmeyi kendisine vazife edinenleri, solo halinden çıkarıp koroya çevirecektir. Zaten bir vesile ile etnik azınlıklara bölünerek paramparça edilmek istenen milletimiz, böylece birliğini ve beraberliğini kaybedecek ve dış destekli fitnelerin oyuncağı olacaktır.Ya vakıflar yasasındaki değişikliğe ne demeli. Yapılmak istenen yeni düzenlemeyle birlikte bir bölgede bir tek gayrimüslim olmasa dahi asırlar öncesinden kalan mallar kayyuma devredilemeyecek. "Asırlar öncesi" ifadesine dikkat. Geçmişte birçok medeniyetin beşiği olmuş coğrafyamızda böyle bir karara adım atmak, sahip olduğumuz birçok unsurun kendi elimizle teslim edilmesi anlamına gelmektedir. Örneğin Ayasofya. Böyle bir madde Ayasofya'nın yeniden kilise olmasına kapı açabilir. Örnekleri siz çoğaltın.Türk Silahlı Kuvvetleri ise bir taraftan bu millete fayda getirmeyen Lübnan tezkeresi gibi ABD ve İsrail'in menfaatine yeni sorumlulukların içine itilirken, diğer taraftan yetkileri sınırlandırılmaktadır. AB her raporunda içişlerimize müdahale ederek TSK'nın etkisini kısıtlamaya çalışırken, ABD ve İsrail TSK'yı gündem dışı organizasyonlarla oyalama taktiğini uygulamaktadır. Bütün bu talepler ve uygulamalar bizi Batı'nın potasında eritme amaçlıdır.İşte bu açıdan da bakıldığında tek çözüm "Ne AB, ne ABD, ne de IMF, tek çözüm Bağımsız Türkiye" diyerek bizi biz yapacak milli projelere sarılmaktır.Bunun dışındaki bütün yollar görüldüğü gibi bizi çıkmaz sokaklara sürüklemektedir.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.