Mısır'da güvenlik güçleri Nahda ve Adeviye Meydanı'na müdahale ederek iki buçuk aya yakındır protesto gösterisi yapan Mursi yanlısı kalabalıkları dün kanlı bir şekilde dağıttı.Sert müdahalede 150 kişinin öldüğü, 4 binden fazla kişinin de yaralandığı açıklandı. Tam olarak kaç kişinin öldüğü konusunda çelişkili açıklamaların yapıldığı Mısır'da ölü sayısının artmasından endişe ediliyor.Mısır'da Hüsnü Mübarek iktidardan indirilip, Müslüman Kardeşler teşkilatının desteklediği Mursi'nin iktidar koltuğuna oturtulduğu günlerde bu köşede yer alan yazılarımda Mısır'ın artık huzura hasret kalacağını ifade etmiştim.İktidarı Mübarek'in elinden alan ABD ve İsrail destekçisi güçlerin Mısır'da iktidarı gümüş tepsi içerisinde Müslüman Kardeşlere asla teslim etmeyeceğini belirtmiştim. Ve "Arap Baharı daha güçlü bir Mısır değil, zayıf, kaos halinde ve iç savaş yaşayan bir Mısır öngörüyor" diye de eklemiştim.Maalesef yanılmadık.Yanılmadık, çünkü adı Arap Baharı ya da başka bir şey olmuş fark etmez her şey Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) öngördüğü şekilde gelişiyor. BOP birinci amacı İslam ülkelerinin sınırlarını yeniden çizmek. İslam ülkelerini parça parça etmeyi amaçlayan BOP'un Mısır için öngördüğü plan da farklı değil. BOP, Mısır'ı parça parça yapacak.Gözümüzün önünde gerçekleşen olaylar adım adım BOP'un planlarının uygulanmasından başka bir şey değil.ABD, önce Mursi üzerinden Müslüman Kardeşler gibi Mısır'da çok etkili ve çok sayıda taraftarı olan örgüte iktidar şansı verdi. İnsanların Mısır'a demokrasi geliyor diye geçici bir mutluluk yaşamalarına izin verildi.Kısa süren bu demokrasi tablosundan hemen sonra ABD, Mısır ordusuna verdiği talimatla Mursi'yi alaşağı ederek Ortadoğu'nun en köklü devletlerinden Mısır'ı telafi edilmesi belki de imkânsız olan bir gerginliğin içerisine sokmuş oldu.Bu gerginlik Mısır'da bir iç savaşın patlak vermesine bile sebep olabilir. Böyle bir iç savaş tıpkı Irak'ta olduğu gibi Mısır'da da parçalanmaya giden süreci başlatacaktır. Bu bağlamda hem Müslüman Kardeşler teşkilatı hem de Mısır ordusu Arap Baharı süreciyle oyuna getirildiler.Müslüman Kardeşler, Mübarek'i alaşağı eden süreci başlatan ve yöneten ABD'nin Mısır'da iktidarı kendilerine vereceğini sanarak, ABD'yle anlaşma yaparak büyük bir yanılgı içerisine düştü.Mısır ordusu ise halkın ve Müslüman Kardeşler örgütünün destek verdiği Mursi'yi ABD'nin talimatıyla alaşağı ederek ülkede istikrarı sağlayacağını sanarak yine ABD'nin oyununa gelmiş oldu.Her iki tarafın iplerini elinde tutan ABD, bu oyunla Mısır'da çok büyük bir fitne çıkarmış oldu. ABD'nin talimatlarını düşünmeden uygulayan her ülke ve her kuruluş gibi Mısır ordusu da ülkeyi çözülmesi zor, belki de imkânsız olan bir kördüğümün içerisine hapsetmiş oldu. Tarihe kayıt düşelim, bundan sonra Mısır asla eskisi gibi olmayacak. Tıpkı Kaddafi'nin öldürülmesinin üzerinden aylar geçmiş olmasına rağmen Libya'da hala insanların öldürülüyor olması gibi Mısır'da da gerginlik meydanlar boşalsa dahi bitmeyecek.Kısaca Arap Baharı'yla patlamaya hazır bir bomba haline getirilmiş Mısır'da son olaylarla birlikte fitil ateşlenmiş oldu.