BOP kapsamında gerçekleştirilen, dış organizasyonlu sözde halk isyanlarının gerçekte ne anlama geldiğini bugün Mısır'da görüyoruz. Mısır'da Hüsnü Mübarek'in devrilmesiyle sonuçlanan "Tahrir operasyonu"ndan sonra senaryonun ikinci kısmı devreye girdi. Zaten ABD'nin ve İsrail'in, Mübarek'in devre dışı kalmasından muradı, iç çatışmaların ve bölünmelerin yaşanmasıydı.Mısır'da halk görünümlü Hıristiyan gruplar, Mısır güvenlik güçleriyle çatıştı ve 24 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı.Çatışmanın şekli oldukça tanıdık; aynen Libya ve Suriye olduğu gibi? Halk ayaklanması olarak ifade edilen çatışmalarda sözde göstericiler, gerçekte teröristler makineli tüfek kullandılar. Karşılarında ise binden fazla güvenlik görevlisi ve zırhlı araçlar vardı.Suriye'de yaşanan, 120 Suriyeli polisin ağır silahlarla katliamına nasıl halk ayaklanması demek mümkün değilse, yine Libya'da orduya ait olan savaş uçaklarını uçaksavarla düşürenlerin nasıl halktan olması mümkün değilse, Mısır'daki polisle, askerle çatışanlara da halk demek asla mümkün değil. Bu yaşananlardan sonra gelelim Hüsnü Mübarek'in bir oldubittiyle devrilmesi hadisesine? Mübarek, bilindiği gibi, iktidar olduğu dönemde ABD ve İsrail yanlı bir politika izledi. Onların bir dediklerini iki etmedi.Fakat diktatör olması hasebiyle ABD'nin BOP projesine tam uyum sağlayamıyordu. Çünkü BOP'a göre Mısır da dahil 22 İslam ülkesinin rejimlerinin ve sınırlarının değişmesi gerekiyordu. Diğer bir ifadeyle İslam ülkelerinin daha ufak parçalara bölünmesi gerekiyordu.Mısır için bu bölünmenin önündeki en büyük engel, her ne kadar ABD yanlı da olsa, Mübarek'ti. Eğer Mübarek iktidarda kalsaydı, bu Hıristiyan gruplarla yaşanan çatışma asla yaşanmayacaktı. Mübarek'in devre dışı kalmasıyla düğmeye basıldı ve ilk parçalanma sinyali verildi.Malum, Mısır için düşünülen şeylerden bir tanesi de Mısır'ın İsrail sınırında bir Hıristiyan devlet oluşturmaktı. İsrail bu hamle ile Müslüman Mısır ile arasında bir tampon bölge oluşturmak istiyordu.İşte Mısır'da yaşanan ve bundan sonra da yaşanacak olan süreci her zaman bu kapsamda değerlendirmekte fayda var. Esasen bugün Mısır'da yaşananlar, diğer İslam ülkelerinde "Arap baharı" olarak ifade edilen demokratik işgal süreci bittikten sonra yaşanacakların göstergesidir.Zannetmeyin ki Libya'da Kaddafi devrilince sular durulacak, her şey güllük gülistanlık olacak. Yine zannetmeyin ki Esad rejimi devrilince Suriye'de dört dörtlük bir yönetim olacak, halk huzur içinde olacak.Esad ve Kaddafi, ABD ve İsrail için aynen Mübarek gibi hatta daha da öte ülkelerinin bölünmesinin önündeki en büyük engellerdir.İşin garip tarafı, Batı işgalin ve bölünmenin önündeki bu engelleri, Libyalı isyancılara ve de baş aktör olan Müslüman Türkiye'ye kaldırtıyor. Müslüman'ı Müslüman'la eziyor.Bugün Mısır'ın başına geçenler ne kadar çabalarlarsa çabalasınlar Mübarek kadar Batıya taviz veremezler, demek oluyor ki bugün batının istediği taviz değil, parçalamak.Türk siyasiler de bu yaşananlardan ders çıkarmalıdır. Bugün verdiğiniz tavizlerle Batılı dostlarınızı(!) memnun edebilirsiniz, ama unutmayın ki bir gün onların isteklerine yetişemeyeceksiniz. Batının taviz isteklerinin ardı arkası asla kesilmeyecektir.Kabusa uyanmadan gerçeğe uyanmanın vaktidir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Seçimde tiyatrolara aldanmayın! / 26.03.2024
- Oylar bölünmezse hizmet gelmez! / 23.03.2024
- Oyları bölün ki, demokrasi açığa çıksın! / 22.03.2024
- 52’ye 48 düzeni Türkiye’ye zarar veriyor / 20.03.2024
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024