Saklı kalan tarih olarak bilinen Ehl-i Beyt hakkında gerçek bilgilere ulaşmanın en doğru yolu; bu konudaki araştırmalara, sonuna kadar fikir, gönül ve kulak açmak gerekmektedir. Çocukluğumuzdan bu yana atılan fitne tohumları sayesinde Ehl-i beyt hakkında gerçek bilgilere ulaşamadan yaşadık. Hemen her Müslüman'ın gönlünde bir yara hükmünde olan Ehl-i Beyt ile alakalı sorduğumuz sorular hep cevapsız kaldı. Şu gün bile adı alime çıkmış kimselerin, ilimden fikirden ve aşktan yoksun olarak yazmış oldukları eserlerde ısrarla Ehl-i beyt gerçekleri örtülmeye çalışılmaktadır.Hala bazı katiller rahmetle anılmaya, Hz. Ali, Hz. Fatıma, Hz, Hasan ve Hz. Hüseyin Efendilerimize zulmeden ilimden merhametten ve insanlıktan yoksun kimseler korunmaya çalışılmaktadır. Mesela İslam tarihinde yaşlanan Sıffın savaşını, Cemel Vakasını, Kerbela katliamlarını duymayan yoktur ancak bu konu hakkında bir tek söz söylemeye kalkışılsa "onlar tarihte yaşanmış şeylerdir bu konular hakkında söz söylemek bize düşmez" gibi gerçekten çok uzak ve çok saçma ifadeler kullanılmaktadır. Böylelikle kişiler gerçek saflarını bile ortaya koymaktan aciz hala düşmektedirler.Peki yaşanan katliamların, yanlışlıkların ortaya konması, saklanan gerçeklerin meydana çıkması sağlanmazsa bu İslam'a yapılan en büyük yanlışlık olmaz mı?Görünen o ki kimse geçmişle hesaplaşmak istememektedir. Geçmişte yapılan çok önemli hatalar gündem edilmek istememektedir. Peki bu güne kadar saklı kalan gerçekler bu millete ne sağladı?Tamamen Ehl-i beyt hakkında yanlış düşünmeye ve Müslümanlar arasında ayrılıklara sebebiyet verdi. Şimdi saklı kalan gerçekler meydana çıktıkça, asırlardır biri birimizle düşman gibi yetiştirilen insanlar, biri birini anlamaya, biri birini tanımaya ve biri birini sevmeye başlamıştır. Saklı kalan hiçbir gerçek insanlık alemine fayda sağlamamış ve bundan sonra da fayda sağlamayacaktır. Gerçeklerle yüzleşmek belki bazı kesimlerin işine gelmeyecektir ancak, asırlardır saklanan Ehl-i beyt gerçeği ile İslam'ın gerçek manada anlaşılması sağlanacaktır?Geliniz bu Muharrem ayında Ehl-i beyt gerçeğini öğrenmek için herkes kendince bir çaba ortaya koysun, bir şeyler okusun, bir şeyler araştırsın ve Prof. Dr. Haydar Baş beyin yazdığı muhteşem eserlere ulaşsın; Rahmeten Lilalemin Hz. Muhammed (sav), İmam Ali, Hz. Fatıma, İmam Hasan ve İmam Hüseyin?Ya Rabbi bizi Ehl-i Beyt'i seven, onlara yar ve yoldaş olan, böyleceResulullah (s.a.v) efendimizin hadisi şerifinde ki;"Sizin aranızda benim Ehl-i Beyt'imin durumu, Nuh'un gemisinin durumu gibidir; kim o gemiye bindiyse, kurtuldu; kim de ondan geri kaldıysa, boğuldu" övgüsüne mahzar olan kullardan eylesin. Amin?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024