Adamının birinin şerli bir oğlu varmış.
Gelene gidene çatan, nasihat dinlemez, akıl almaz, kibirli mi kibirli, bir tip. Babası oğlunun durumuna çok üzülüp, nasihat etmeye karar verir. "Oğlum, gittiğin yol yol değil. Bir gün, bir bacağı kıllıya rastlarsın, seni elinden alamazlar " der.
Günlerden bir gün, işinde ekmeğinde olan birine çatar. Çatmaya alışmış ya, çatmasa duramıyor!
Buna bi tane geçirip, iki seksen uzatıyor. Üzerine atlayıp ağız göz giriyor. Şişkin qdam altta dayak yerken, dövenin kıllı bacaklarını görüp, babasının sözünü hatırlamış. "Ah babacığım ne kadar akıllı bir adammışsın" diye iç geçirmiş. Ama olan olmuş. Ağız göz birbirine karışmış.
Azan bulur arkadaş!
Ben onu bunu bilmem, eninde sonunda bulur.
Bir gün, bir bacağı kıllı ayının altına mutlaka girer.
Bizimkilerde azmıştı, ayıdan buldular!
Sadece kendileri bulsa, bir şey değil.
Ülke buldu?
"İçimizde ki beyinsizler yüzünden bizi helak eder misin Allah'ım" ayetini az mı okuduk. Allah milletimizi ve devletimizi korusun. Devlet ve millet ele geçirilmişse, ne yaparsın.
"Neden Rusya'dan buldular?" diye dün, kendi kendime düşündüm. Aklıma çeşitli menkıbeler geldi.
Neyse, bunlar bana kalsın!
Sen misin mü'min-i kamil bir insana "Rusçu" diyen!
Şimdi yatıp kalkıyorlar Rus'un kapısında. "Rusçu olmak, öyle olmaz böyle olur" dercesine!
Nuh'un Gemisi'ne kavminden bazıları pisliyor. O pisleyenlere bir hastalık musallat oluyor. Gitmedikleri doktor kalmıyor ve en son Nuh'a gelmek zorunda kalıyorlar. Allah Nuh'a vahyediyor "gemiye yaptıklarını yaralarına sürsünler, iyileşirler" diye.
En hafif deyimiyle Allah, tükürdüklerini yalatıyor onlara. Siz misiniz gemiye pisleyenler.
Bu Allah'tır!
Dostuna düşmanlık edene, Allah harp ilan eder. Bu böyle biline? Yeter ki siz Allah ile doğru olun. İnsanların yüzde yüzü, size karşı olsa ne olur. "Evliyaya eğri bakma kevnü mekân elindedir" demiş aşık.
Yazdığı tezle sadece Rusya'yı değil dünyayı teslim alan, bir insanın ilmine hürmetsizlik edersen, işte böyle Rus'un kapısında yatarsın!
Ama sen, Allah, vatan ve milletin için tez yazarsan, Rus seni meclisinde konuşturarak, "Ne mutlu Türküm Diyene" der.
Gaz almak için, zerzevat satmak için, kıçı kırık turist gelsin diye şimdi Rus kapısına yatan Rusçular, Rus'u teslim alan Prof. Dr.
Haydar Baş'ı elbette anlamazlar.
"Ne Mutlu Türküm Diyene" diyen Rus vekilleri ama "Rusçu" iftirasına uğrayan Haydar Hoca.
Gemiyi pisleyen uyuzlaşırsa, Allah onu yedirir aslanım!..
Gaz kesilecek diye hacım titriyor şimdi!
Allah korkusundan bir defa titrediğini görmedik ama gaz kesilecek diye tir tir titriyor!
ABD ve İsrail için, Müslüman bir ülkenin idaresini devirmeye çalışırken, Allah'tan korkmadı nasipsizler!
Yok efendim "Esad" zalimmiş de!
Şiimiş de!..
Kılıfa bak!
Esad'ı birlikte devirmeye çalıştıkları, Obama ve Netanyahu çok Sünni ya!!!
Azarsan bulursun koçum!
Azdınız, buldunuz!
Bu kadar basit!
İçerde azdılar, dışarıda azdılar!
Dışarıda ettiklerini, içerde sattılar.
Mazluma çaktılar, gelip millete hava attılar.
"Ey Esad" diye kendinden geçtiler.
Kırk tane muhtara konuşup konuşup şiştiler!
Sonunda bi ayıya çattılar!
Çattılar ki, ne çattılar!
"Arkanızdayız" diyenler, bir anda kayboldular. Sesleri solukları kesildi, görünmez oldular.
Adam gücünü bilmez mi yahu?
ABD uçağı ile uçak vur!
Fransız uydusuyla haberleş!
Hollanda patriotu ile korun!
Sıkışınca da NATO'ya sığın!
NATO duymazsa, Allah'ı hatırla!
Allah ile seçim dışında işleri yoktu ama bunu anlatamadık. Şimdi altta kalınca anlarlar artık.
Ayı altında gerçekleri anlama nasipsizliği, buna denir herhalde!
Adam bir düşünmez mi, bu Rusya'ya ne oldu da böyle süper güç oldu. Görmez ki körler!
Ancak iftira atar, münafıklık ederler. Haydar Hoca boşuna mı "kaynak" dedi. "Kaynakları Lozan'da verdik" diyenlerin başına Allah, Rusya'yı "kaynak" diye indirdi!
Ayıkmamız için!
NATO kafa dank eder mi bilmiyorum!