logo
25 NİSAN 2024

NEREDE BU PARA?

27.04.2005 00:00:00


BTP Lideri Prof. Dr. Baş, kişi başına düşen milli gelirin 6 bin dolar açıklandığını hatırlatarak, bu rakam doğru ise ekonomide korkunç bir suistimal olduğunu söyledi ve "Peki 275 milyar dolar nerede?" diye sordu

*Bu kimin geliri?

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Hükümet'in 4 bin ve AB'nin 6 bin dolar olarak açıkladığı Türkiye'de 'fert başına düşen milli gelir' rakamlarına ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Ülkemizde asgari ücretle çalışanların sayısının ortalama 5 milyon, asgari ücretin altında çalışanların sayısının da buna yakın olduğuna işaret eden BTP Lideri, "Asgari ücretlinin yıllık geliri 2500 dolar. Asgari ücret altındakilerin ki ise 1500 dolardır" dedi.

*Fark kimin cebine giriyor?

Prof. Dr. Haydar Baş, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Asgari ücretlinin yıllık geliri 2500 dolar. Halbuki deklere ettiğiniz rakam 6 bin dolar. Dolayısıyla asgari ücret alan bir işçinin sırtından siz 3500 dolar alıyorsunuz. Bir mânâda bu adamı 3500 dolar soyuyorsunuz. Bu, 5 milyon insanda 17,5 milyar dolar eder. Asgari ücretin altında, 150-200 milyona çalışan vatandaşlarımız var. İstanbul'da bu sayı en ez 1,5 milyondur. Türkiye genellemesi olarak buna 5 milyon diyelim. Bunların yıllık geliri 1500 dolardır. 1500 dolar alan bu vatandaşımızın sırtından da biz 4500 dolar para alıyoruz. Bir yılda bunun toplamı 22,5 milyar dolar ediyor. Bir de Türkiye'de 15 milyon işsiz insan var. Bir insanın yıllık gelirinin 6 bin dolar olduğunu sen söylüyorsun. Hesap edersek 90 milyar dolar da işsizlerin cebinden alıyoruz. Tarım kesiminin sırtından da bir yılda toplam 145 milyar dolar para alınıyor. Toplam olarak 275 milyar dolar. Peki bu para nereye gidiyor?"

  BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, AB standartlarına göre fert başına milli gelirin 6 bin dolar olduğu beyanı konusunda Nihat Hekimoğlu'nun sorularını cevaplandırdı. Prof. Dr. Haydar Baş, beyan edilen bu rakam gereği Türkiye'de korkunç bir suistimalin olduğu gerçeğine dikkat çekti.n Muhterem Hocam, kişi başına milli gelirin şu anda 4 bin küsur dolar olduğu söyleniyor. AB hesaplarına göre de bunun 6 bin dolar olduğu söyleniyor. Ekonomideki büyümenin de % 9,9 olduğu belirtiliyor. Hükümet çevreleri kişi başına milli geliri 6 bin dolar, büyümeyi % 9,9 olarak göstererek pembe bir tablo çiziyorlar. Siz ne diyorsunuz?Prof. Dr. Haydar Baş- Biz, beyan edilen rakamları doğru olarak kabul edersek Türkiye'de korkunç bir suistimalin olduğunu ve bunun izahının da hiç mümkün olmadığını söyleyebiliriz. Siz, diyorsunuz ki, "Ben size yılda 6 bin dolar para kazandırıyorum." Yetkili bir hükümet ağzı bunu söylüyor. "4 bin küsurdu, yeni bir hesaplama mantığına göre bu 6 bin dolara çıktı." Tamam, bizi bunu kabul ettik. Bunun bir hesabını yapalım. Türkiye'de asgari ücretle çalışan insan miktarını ortalama olarak 5 milyon kabul edelim. Asgari ücretin ortalaması da aylık 310 milyon TL'dir. 310 milyonu 12 ile çarpıp, mevcut döviz kuruna böldüğünüz zaman kişi başına düşen milli gelir ortaya çıkıyor. Bu rakama göre asgari ücretlinin 17,5 milyar dolar daha para alması gerekiyor. Asgari ücretlinin yıllık geliri 2500 dolar. Halbuki deklere ettiğiniz rakam 6 bin dolar. Dolayısıyla asgari ücret alan bir işçinin sırtından siz 3500 dolar alıyorsunuz. Bir mânâda bu adamı 3500 dolar soyuyorsunuz. Bu, 5 milyon insanda 17,5 milyar dolar eder. Demek ki biz asgari ücretlinin cebinden 17,5 milyar doları alıyoruz. Asgari ücretin altında, 150-200 milyona çalışan vatandaşlarımız var. İstanbul'da bu sayı en ez 1,5 milyondur. Türkiye genellemesi olarak buna 5 milyon diyelim. Bunların yıllık geliri 1500 dolardır. 1500 dolar alan bu vatandaşımızın sırtından da biz 4500 dolar para alıyoruz. Bir yılda bunun toplamı 22,5 milyar dolar ediyor. Asgari ücret alanın sırtından 17,5 milyar dolar, asgari ücretin altında çalışandan da 22,5 milyar dolar alıyoruz. Yetmedi. Bir de Türkiye'de 15 milyon işsiz insan var. Bir insanın yıllık gelirinin 6 bin dolar olduğunu sen söylüyorsun. Hesap edersek 90 milyar dolar da işsizlerin cebinden alıyoruz. Bu insanların alması gereken 90 milyar dolar ortada yok. Bir de 25 milyonluk tarım kesimi var. 2005 yılında bu kesime tahsis edilen bütçe 4,5 katrilyon. Bunu 25 milyona böldüğümüzde 180 bin dolar bir vatandaşa düşüyor. Tarım kesiminin sırtından da bir yılda toplam 145 milyar dolar para alınıyor. Tamamını topladığımız zaman 275 milyar dolar bu vatandaşların sırtından alınıyor. Şimdi soruyoruz: Bu para nerede? Vatandaş, "Bu parayı bana vermedi" diyor. Vatandaş cevap veriyor. "İşte filan rıhtımı özelleştirirken şu kadar milyon dolar olması gerekirken şu kadar milyon dolara veriliyor. SEKA 50 milyon dolar iken 600 bin dolara ihale ediliyor. Bizim 275 milyar doların bir kısmı bunlara gitmiş. Bir kısmı liman işletmecisine gitmiş. Çayeli Bakır İşletmeleri 15 milyar dolar tahmini bir kaynağa sahip iken biz bunu 49 milyon dolara ihale ediyoruz. Aşağı yukarı 14,5 milyar dolar bir meblağ elimizde yok. Bu kime verildi? Bizim paralar nereye gidiyor?" diyor. Kısaca demek ki "hem bizim yakın kadrolarımıza bu 275 milyar dolardan akar var. Global iç ve dış sermaye sahiplerine akarlar var."Medyanın tutumunun nedeniDikkat ederseniz basın yayın da hiç ondan vazgeçmiyor. Sen ağzınla "kişi başına milli gelir 6 bin dolar" diyorsun. Ben de rakamları ortalama olarak ortaya koyuyorum. "Eğer senin verdiğin bu rakamlar doğru ise ki doğrudur, sen 275 milyar dolar parayı çarçur ettin. Nerede bu para?" diyorum. Bu basın bizden niye bahsetmiyor. 275 milyar dolara ortak olanlardan bir tanesi de bu da ondan bahsetmiyor. Yabancı sermaye sahipleri niçin "Bu adamı gizleyin" diyor. Yüzbinler meydanlara dökülüyor. Bir tanesi bir satır yazmıyor, bir görüntü vermiyor. Niye vermiyor? Diyor ki; "Bu adamlar iktidar sahibi oldukları zaman bu 275 milyar dolar, gerçek sahiplerine gidecek. Biz, bundan beş kuruş alamayacağız." Onun için bizi göstermiyorlar. Halkımızın bunu çok iyi görmesi lazım. Sen, üç-dört kişinin dedikodusunu bir mühim haber olarak verirken o kadar binler sokağa dökülüyor, milletini, memleketini, geçimini dâvâ ediyor, bunlardan bir cm2 görüntü aksetmiyor. Ekonomide tiyatroya devamBiz hesabımızı beyan edilen rakama göre yapıyoruz. Sen diyorsun ki "Kişi başına düşen milli gelir 6 bin dolardır." Ben de halk olarak diyorum ki, "Sen 275 milyar doları halk olarak bana vermedin. Asgari ücret alana vermedin. Onun altında ücret alana vermedin. İşsize, tarım kesiminde çalışana vermedin." Ben, bunun içerisine orman köylüsünü, denizcisini koymadım. Bunların hiç biri yılda 6 bin dolar gelir elde etmiş değil, edemiyor. Buna rağmen 275 milyar dolar para ortada yok. Bunu sen nereye koydun? Az evvel söylediğim gibi neden bizi birtakım basın organları tanıtmıyor, anlatmıyor? İşte bu 275 milyar doların taksimatına giren sınıflardan bazıları belki de bunlar olabilir. Siz, onların kendi ağızlarıyla ifade ettiği geliri alacaksınız, vatandaşa vereceksiniz. Vatandaşa verileceğini gören güçler elbette ki size taraf olmayacaklardır. Burada aziz milletim, kendini dâvâ edecek, kendisiyle beraber olacak iradeyi görecek, beraber olacağız ki bu problemlerin önüne geçilebilsin. Kaldı ki bunun dışında çok ciddi yöntemler var. Çok ciddi programlar, projeler var. Hiç kimsenin bundan endişesi olmasın. Gerek tarım kesimine, gerek ormancılıkla, denizcilikle, sanayi ile, ticaretle uğraşan kesime yönelik, bugüne kadar hiç bir partide olmayan bir sosyal devlet projemiz var. Bunu halkımızın tamamına yansıttığımız zaman göreceğiz ki bu gelirler 6 bin doların çok daha fevkinde olacak. Herkes, yediden yetmişe  bundan istifade edecek ve milletimizin yüzü gülecek inşallah.10 milyona yakın özürlü kardeşlerimiz de var. Bunların hiç bir şey aldıkları yok. bunu da hesap ettiğimiz zaman 300 milyar doların üzerinde rakamlar önümüze çıkıyor. Bu rakamlar kendilerinin verdikleri rakamlar. Biz bir şey demedik. Bugün halkımızın "o halde getir bu parayı" demesi lazım. "Bunları kime verdiniz, kime veriyorsunuz?"; bunun hesabını sorması lazım. "Ekonomi iyi." Benim cebimde değil ki. "Ekonomi iyi." Benim mutfağımda değil ki. "Ekonomi iyi." Tenceremde yok, mutfağımda yok, memurumda yok, işçimde yok, tarım kesimimde yok. Bu nasıl büyüme, nasıl ekonomidir? Kısacası bu bir tiyatrodur. IMF'nin arka planın Hocam, gelen bütün hükümetler IMF'nin talimatlarını uyguluyorlar. Bağımsız bir ekonomi politikası uygulayamıyorlar. Bunun sebebi nedir sizce?Prof. Dr. Haydar Baş- Bizde, kabul etsek de etmesek de herhalde siyaset olarak bir ezbercilik zihniyeti hakim. Partilerimizde, yeni bir buluşla hem kendi milletinin yüzünü güldürecek, hem de dünyanın yüzünü güldürecek bir gayret, bir çalışma yok. IMF'ye teslim olmayacak; güzel. Ama ülkeyi de kalkındıramıyor. Artı, onun dışında örnek alacağı bir ülke de bulamıyor. Böyle örnek bir devlet de yok. Malum, global sermaye sahiplerinin de politika olarak dayattığı IMF politikaları var. IMF politikalarının temelinde yatan aslında faizli borçlar değildir. Bu aynı zamanda siyasi pazarlıkların yapıldığı bir kurumdur. Siz onu ikna edersiniz, oturduğunuz koltukta sizi rahat bırakırlar.  Oradan 38-40 milyar dolar borç almış gözükürsünüz. Bu sizin borçlarının 8 veya onda bir niteliğindedir. Ama onun dediğini yapmaya mecbur kalıyorsunuz. Bu, siyasi iradenin su üzerindeki bir görüntüsüdür. Onunla beraber seninle pazarlık masasına oturuyor. "Şunu şunu yapacaksınız" diyor. İşte buna mukabil herhangi bir siyasi partimizin Türkiye'nin ekonomide çıkış projesi olmadığı, milli bir duruşa malik bulunamadığı için gelenler hep onun dediğini kabule mecbur kalıyorlar. Ama biz sadece IMF'ye karşı alternatif bir politika değil, AB'ye karşı, dünyanın en güçlü kurum ve kuruluşlarına karşı, hepsinin karşısında durabilecek, bağımsız, ulusal bir Milli Ekonomi Modeli ortaya koyduk ve bu dünya tarafından kabul gördü. Az evvel söyledim. Bu basın bizi niye gündem etmiyor, dedim. Bizim, bendenizin başarısının binde birini elde eden gerek bir siyaset, gere bir ilim adamı olmuş olsaydı onun heykelini dikerlerdi. Gece gündüz onun reklamını yaparlardı. Derviş'i hatırlıyorsunuz. "Gelecek, Türkiye'yi kurtaracak"tı. Hatırlarsanız, Derviş'e tek karşı çıkan bendim. Yani ilim adamları, işadamları, hatta sendika temsilcileri bu insanın Türkiye'yi kurtarabileceğini zannediyordu. Bunun hayal olduğunu bendeniz söyledim. Bütün bunları söylerken afaki, hamasi duygulara dayanarak değil, ilim olarak, mantık olarak, matematik problemi olarak ortaya koyuyoruz. Sen, Türkiye'de koskoca bir maliyet enflasyonu var, bunu görmüyorsun, milletin cebindeki parayı devamlı soymaya çalışıyorsun. Neymiş! "Ben talebi düşüreceğim de enflasyon aşağı düşecek." Kimi kandırıyorsun? Ben bu kalemi 100 liraya mal ettim. Bana, "Bunu 50 liraya sat" diyorsun. Cebimdeki parayı alarak alım gücünü düşürecek, vatandaş da ucuza satacak. Ban bunu 50 liraya sattığımı zaman iflas edeceğim. Dikkat ederseniz bu IMF politikalarının uygulanmaya başladığı yerlerde iflas olayları birden kendine geldi. Bu iktidar döneminde, sadece 2,5 yıl içerisinde 250 bin insanımız iş yerini kapattı. Bu, dile kolay. Niye kapattı? Bu ters mantığı hayata geçirmeye çalıştıkları, "Bundan taviz vermeyeceğiz" safsatasına, yanlışına inandıkları için. Eğer, sırtını dönüp ellerinin tersiyle bir atsalar hakikaten ellerinde çok ciddi imkanlar var. Hâlâ da kaybetmiş değiller. Evet, esasen ülke batma noktasına geldi. Geçiyor bile. Ama şu anda kurtulacak imkanları var. Kendi şartlarına döner, milli politika ile hadiselere bakar çözüm ararlarsa. n
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği
' Saray'la müzakere edilmez, mücadele edilir'
Zamanlaması manidar uyarı
Kameranın âlâsı üretildi
Ambargolar ASELSAN'ı kamçıladı
Vergi böyle toplanmaz
Eski Bakan Çelebi'den sert eleştiriler
'Tüm Almanya seçimdeki büyük başarınızı biliyor'
Steinmeier, Yavaş'a böyle dedi
Trabzonspor'un eski başkanı vefat etti
Evinde ölü bulundu
Bakan'ın sözlerine tepki gösterdi
'Tam bir Düyûn-ı Umûmiye sistemi'
İlk 3 ayda harcamaları yüzde 120 arttı
CHP: Tasarruf Saray'dan başlasın
Pentagon'dan Irak'a: Bölgedeki ABD güçlerini koru
Hem işgalci, hem koruma istiyor!
Adalet Bakanı mesajı verdi
'DEM Parti kapatılabilir'
Fanatik Yahudiler Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi
Bilinçli olarak gerginliği tırmandırıyorlar
'Saray' ziyareti öncesi kritik randevu
Kılıçdaroğlu, Özel ile görüşecek mi?
ABD'li senatör, İsrail'e desteğe tepki gösterdi
"Artık yeter!"
6 gündür haber alınamıyordu, itfaiye içeri girince şaşırdı
Derin uykudan uyandı!
İsrail devlet televizyonu duyurdu
Ordu yakında Refah'a girecek!
'Orijinalini paylaşıyorum ki ahlaksızlığınız görülsün'
Montajlı fotoğraf polemiği

Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor
24.04.2024 15:30:00
Fahri Fatih Özcan
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Uzmanlar yeni dolandırıcılık tehditlerine karşı uyarıyor
Teknolojinin hızla ilerlemesiyle birlikte, dolandırıcılık yöntemleri de evrim geçiriyor. Uzmanlar, 2024 yılında özellikle dikkat edilmesi gereken yeni dolandırıcılık senaryolarına ve bu tehditlere karşı alınması gereken önlemlere dair uyarılarda bulunuyor.


Yeni dolandırıcılık yöntemleri


1. Büyükanne ve Büyükbaba Dolandırıcılığı: Dolandırıcılar, kişisel ilişkileri hedef alarak ve değer verdikleri biri gibi davranarak insanların duygularıyla oynamakta. Teknolojinin yardımıyla ses kayıtlarını taklit ederek yaşlı bireyleri acil durumda olan bir aile üyesiymiş gibi kandırabilir.

2. Yapay Zeka ile Deepfake Dolandırıcılığı: Yapay zeka araçları, dolandırıcıların gerçeğe çok yakın sahte görüntüler ve videolar oluşturmasına olanak tanıyor. Bu yöntemle, kullanıcılar sahte kişilikler veya olaylarla kandırılabiliyor.

3. Spear Phishing ve Tapjacking: E-posta veya sosyal medya hesaplarını hedef alan bu saldırılar, kullanıcıları istenmeyen tıklamalar yapmaya veya zararlı web sitelerine yönlendirmeye çalışıyor.

4. Quishing: Sahte QR kodlar kullanarak kullanıcıları zararlı web sitelerine yönlendirme yöntemi. Bu kodlar, gerçek gibi görünen ancak kötü amaçlı yazılımlar içeren sitelere bağlantı sağlayabilir.


Uzmanların önerileri


FINRA Yatırımcı Eğitim Vakfı'na göre, insanlar belirli bir dolandırıcılık yöntemi hakkında bilgi sahibi olduklarında, onunla etkileşime girme olasılıkları yüzde 80 daha düşük.

Uzmanlar, özellikle internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması gerektiğini vurguluyor. Kullanıcıların, tanımadıkları kişilerden gelen taleplere karşı tetikte olmaları ve kişisel bilgilerini paylaşmamaları önem taşıyor.

Uzmanlar ayrıca dolandırıcılık meydana geldiğinde bunu resmi makamlara bildirmenin önemini vurguluyor.

Teknolojinin getirdiği kolaylıkların yanı sıra, dolandırıcılık gibi tehditler de arttı. Uzmanlar, bu yeni dolandırıcılık yöntemlerine karşı uyanık olmanın ve bilgi sahibi olmanın önemini vurguluyor. Tüketicilerin, kendilerini korumak için sürekli olarak güncel bilgilerle donanmış olmaları ve şüpheli durumlarda resmi makamlara başvurmaları gerekiyor.

Meteorolojiden 17 il için sarı kod

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, 17 il için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı. Peki toz taşınımı neden olur ve toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri nelerdir 
24.04.2024 12:18:00 / Güncelleme: 24.04.2024 12:21:49
Fahri Fatih Özcan
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteorolojiden 17 il için sarı kod
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, yurdun batı ve iç kesimleri için toz taşınımı uyarısında bulunarak vatandaşlara dikkatli olmaları konusunda çağrı yaptı.

Bu hafta Libya üzerinden gelen çöl sıcağı etkili olacak. Sıcağın yanı sıra çöl tozları da yurtta etkisini gösterecek.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü, tarafından Afyonkarahisar, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Burdur, Çanakkale, Denizli, Eskişehir, Isparta, İzmir, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla ve Uşak için sarı kodlu uyarı yapıldı. Marmara, Ege, Batı Akdeniz ve İç Anadolu'nun batısı ile Batı Karadeniz'de yer yer toz taşınımı beklendiğinden, görüş mesafesinde düşme, hava kalitesinde azalma ve ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunması istendi.


Toz taşınımı nedir?


Toz taşınımı, atmosferdeki toz partiküllerinin hareket etmesi veya taşınması sürecidir. Bu partiküller genellikle rüzgar, termal hareketler, fırtınalar veya insan etkisiyle atmosferde taşınabilirler.

Toz taşınımı, çoğunlukla çöllerden veya kuru arazilerden kaynaklanan toz fırtınalarıyla ilişkilendirilir, ancak sanayi, tarım faaliyetleri veya araç trafiği gibi insan faaliyetleri de toz taşınımına katkıda bulunabilir. Mineral toz partiküllerinin atmosferde belirgin varlığının ana nedenleri arasında kuraklık ve çölleşme yer almaktadır.


Toz taşınımının sağlık etkileri nelerdir?


Toz taşınımının sağlık üzerindeki etkileri, özellikle solunum yolu rahatsızlıkları olan kişiler için önemli olabilir.

Toz partikülleri, astım, KOAH ve kronik bronşit gibi solunum yolu hastalıkları olan kişilerde rahatsızlıkları tetikleyebilir veya kötüleştirebilir.

Toz partikülleri, özellikle astım hastalarında alerjik reaksiyonlara ve astım ataklarına neden olabilir.

Toz taşınımı sırasında hava kalitesinin düşmesi, görüş mesafesinde azalmaya yol açabilir.

Toz taşınımı dönemlerinde, hava kalitesinin düşmesi nedeniyle halsizlik, kırgınlık, solunum sıkıntısı ve baş ağrısı gibi genel sağlık sorunları yaşanabilir.

Yaşlılar ve çocuklar gibi hassas gruplar, toz taşınımından daha fazla etkilenebilir ve ciddi sağlık sorunları yaşayabilir.

Bu nedenle, toz taşınımı beklenen dönemlerde, özellikle solunum yolu rahatsızlığı olanlar, yaşlılar ve çocuklar için evde kalmak ve dışarı çıkarken maske kullanmak gibi önlemler almak önemlidir. Ayrıca, evdeyken pencere ve kapıların kapalı tutulması ve dışarıdan eve gelindiğinde duş alınması gibi koruyucu önlemler de önerilmektedir.

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün sabah meydana gelen aksaklık 50 saati aşkın süredir giderilemezken, sabah mesaisine gitmek isteyen vatandaşlar yoğunlukla karşılaştı.
24.04.2024 09:42:00 / Güncelleme: 24.04.2024 09:47:47
Anadolu Ajansı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı
Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'ndaki sorun 50 saati aştı

M5 Üsküdar-Samandıra Metro Hattı'nda önceki gün saat 06.00 itibarıyla başlayan aksaklık sürüyor.

Metro İstanbul'un önce "teknik arıza" olarak açıkladığı, sonrasında "zorunlu bakım çalışması" şeklinde nitelendirdiği, dün ise "işletme saatleri dışında eğitim amaçlı kullanılan yolcusuz iki trenin teması"ndan kaynaklandığını bildirdiği problem nedeniyle seferler Altunizade İstasyonu'nda aktarmalı olarak sürdürülüyor.

Altunize'de durağından metro hattına geçen vatandaşlara turnikelerden geçtikleri sırada "Gideceğiniz yönün tam tersine gidin" uyarısı yapılıyor.

Hattın bulunduğu kata inildiğinde ise yön tabelaların önünde bekleyen görevliler megafonla duyurular yaparak vatandaşları gidecekleri tarafa yönlendiriyor.

Duraktaki süreli ekran tabelaları çalışmazken vatandaşlar arasında megafonla dolaşan bir görevli seferlerin 15 dakika aralıklarla yapıldığı bilgisini veriyor.

Sefer aralıklarının uzamasıyla birlikte duraktaki yoğunluk artıyor, bazı vatandaşlar işe geç kalmaktan endişe duyduklarını yüksek sesle dile getiriyor.

Metroyu bekleyen bir vatandaş "Açıklama yapan yok mu' Bu metroları kapatın o zaman. Böyle saçma bir şey olur mu' İnsan haklarına aykırı değil mi bu' Evimize, işimize gidemiyoruz. Hani her şey güzel olacaktı bu nasıl vaziyet' Yazıklar olsun." diye tepki gösterirken, etrafındaki diğer vatandaşlar da destek verdi.

Aksaklık, duraktaki merkezi sistemden "zorunlu bakım çalışması" şeklinde duyurulurken, arıza öncesi Üsküdar'dan Samandıra yönüne yoğun saatlerde 4 dakika aralıklarla düzenlenen tren seferlerinin 15 dakikada bir yapılması nedeniyle neredeyse tamamı dolan durakta hareket edecek alan kalmıyor.

Metroyu beklemek istemeyenler vatandaşlara 6 numaralı çıkıştan kalkan ücretsiz İETT otobüslerine binerek Üsküdar yönüne gidebilecekleri bildiriliyor.

Otobüs durağında ise önünde "görevli" yazan otobüsler belirli aralıklarla Üsküdar'a ring atıyor. 

Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı

Bakan Yerlikaya, siber suçlarla mücadele kapsamında gerçekleştirilen Sibergöz-33 ve Sibergöz-34 Operasyonları'nda 63 şüphelinin yakalandığını bildirdi.
24.04.2024 08:31:00
Anadolu Ajansı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
Dolandırıcılar 'Sibergöz'den kaçamadı: 63 gözaltı
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Jandarma Genel Komutanlığı Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Mersin, İstanbul, Hakkari, Tekirdağ ve Niğde'de nitelikli dolandırıcılık, yasa dışı bahis ve çocuk müstehcenliği suçlarının bilişim sistemleri kullanılarak işlenmesine yönelik Sibergöz-33 Operasyonu düzenlendiğini belirtti.


Operasyon kapsamında 16 şüphelinin yakalandığını aktaran Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı:

"Operasyonlar sonucunda şüphelilerinin banka hesaplarında ilk belirlemelere göre 18 milyon 500 bin lira para hareketliliği olduğu tespit edildi. Operasyonlar sonucu 18 cep telefonu, 13 bilgisayar, çok sayıda sim kart, taşınabilir bellek, CD, kamera ve çok miktarda Türk lirasına el konuldu."

Sibergöz-34 Operasyonu'nda 47 gözaltı

Yerlikaya, 11 ilde de nitelikli dolandırıcılık ve suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama suçlarını işleyenlere yönelik Sibergöz-34 Operasyonu düzenlendiğini bildirdi.


Operasyonda 47 şüphelinin yakalandığı bilgisini veren Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Emniyet Genel Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı koordinesinde Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu Kocaeli, Adana, İstanbul, Samsun, Gaziantep, Mersin, İzmir, Denizli, Düzce, Ordu ve Bursa'da düzenlenen Sibergöz-34 Operasyonları'nda şüphelilerin, Facebook Marketplace isimli e-ticaret platformundan 'konteyner, elektrikli araba vb.' ilanı verdikleri, iletişime geçtikleri vatandaşlardan 'ürün bedeli' adı altında para talep ederek haksız kazanç sağladıkları tespit edildi. Operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyale el konuldu."

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, operasyonları gerçekleştiren güvenlik güçlerini tebrik etti.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.