Bu milletin gözünün içine baka baka bu kadar çok yalanı nasıl konuşabiliyorlar, hey benim yüce Rabbim!
Avrupa Birliği müzakere tarihi vermiş, 41 yıllık rüya bitmiş, Türkiye, şartlarını kabul ettirmiş, Başbakan masaya yumruğunu vurmuş, yalan oğlu yalan!
Neye sevindiğinizi ve niye sevindiğinizi söyleyin de biz de sevinelim.
Hükümet çevrelerinin ve Batı güdümlü medyanın gerçekleri tamamen saptırarak ve Türkiye'nin hiç bir çıkarı olmayan tam tersine çok büyük kayıplara uğrayacağı müzakere şartlarını büyük bir zafer olarak takdim etmesini gördükçe, insanın çıldırası geliyor.
Neye seviniyorlar acaba?
Türkiye'nin Kıbrıs Türklerini Rumlara peşkeş çekmeye razı olmasına, Rumları adanın tek yasal devleti olarak tanımayı kabullenmenin utanç verici durumuna mı seviniyorlar?
Ucu açık olarak bırakılan ve 20 yıl devam ettikten ve bütün şartlar yerine getirildikten sonra "kusura bakmayın, AB'ye giremezsiniz" şartını kabul edilmesine mi seviniyorlar?
Avrupa Birliği'nin en temel uygulaması olan nüfusun serbest dolaşımının açık ve net olarak Türkiye'nin elinden alınmasına mı seviniyorlar?
Brüksel Zirvesi'nde Türkiye'nin tarıma yapılacak destekleme fonlarının dışında tutulmasının kabul edilmesine mi seviniyorlar?
Bugüne kadar Ermeni Soykırımını kabul etmeyen Türkiye'nin, 2006 yılına kadar Ermeni soykırımını tanıyacağını ilan etmesinin meydana getireceği büyük ve tarihi skandala mı seviniyorlar?
Bir ülkeyi yönetenler adına utanç duyulması gereken, baştan sona diplomatik rezalet dolu, Türkiye için sonu hüsran olacak bir sürece evet diyenler bütün bu olup bitenlerin nesine seviniyorlar?
Utanması gerekenlerin sevinmeye ne hakkı var?
Bütün bu görüşmelerin sürecinde Türkiye adına hangi kazanımı elde ettiklerini, hangi hakkı kazandıklarını söylesinler de biz de kendilerini alkışlayalım.
Bırakın alkışlanacak bir marifette bulunmayı Türkiye'nin bugüne kadar uyguladığı bütün dış politika kartlarını elinden alan, ülkeyi dipsiz bir kuyunun içine atanlar, üstüne üstlük bir de utanmadan, sıkılmadan seviniyorlar.
yazıklar olsun.