Hacca gidiyordum. Telbiye yapmak istedim. Yanımda büyük bir bez vardı Temizce yıkadım..... Yine Abdulvahid b. Zeyd anlatıyor:- Hacca gidiyordum. Telbiye yapmak istedim. Yanımda büyük bir bez vardı Temizce yıkadım, sonra ikiye böldüm; bir parçasını örtündüm, diğerini lazım olur diye sakladım. Böylece yürüyordum. Kulağıma bir ses geldi:- Önündeki dereye bak...Deniyordu. Baktığımda derenin dolusunu gümüş olarak gördüm. Gözülü yumdum. Onu geçtim ve şöyle dua ettim.- Ya Rabbi... Senden, başkasına götüren ve Senden başkasını isteten arzudan Sana sığınırım.Allah ondan razı olsun...***İsmi bilinmeyen bir zat tarafından hikaye ediliyor:Bir gün velinin biri hacca gitmişti. Hac şartlarını bitirdikten sonra yeniden ihram giydiği görüldü. Daha sonra:- Lebbeyk...Demeye başladı. Biri ona yaklaştı ve sordu:- Bu ne oluyor? Hac bitti, telbiye vakti de geçti.Buna cevaben:- Ben vatanımdan geldim. Bu Beytin ziyareti için ihram giydim. Şimdi ise, bu Beytten başlayarak Sahibine kavuşmak için ihram giydim. Dedi. Bunun üzerine o arif kişiye şöyle dedi:- Mübarek olsun. O'ndan başkası için nasıl ihrama girilir ki?..
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.