İslâm coğrafyasında, ABD ve İsrail in ortak amacı, Armegeddon Savaşı nı çıkarmaktır. Bölgemizde yaşanan işgal, iç isyan ve terör& gibi olaylar, hep bu amaca yönelik şer faaliyetlerdir. Hıristiyan ve Yahudilerin inanışına göre, Kudüs yakınlarında Magedon Tepesi nde Armegeddon Savaşı diğer adıyla Kıyamet Savaşı gerçekleşecektir. Hıristiyan ve Yahudiler, 1980 yılının başından itibaren bu savaşın çıkması için uğraşıyorlar. Kendi deyimleriyle Tanrı yı kıyamete zorluyorlar . Dünyanın Sonunu Getirme Plânları kitabının yazarı Mıchael Baıget, ABD Başkanı Ronald Reagan ın 1981 yılında şöyle söylediğini yazar: Dünya tarihinde ilk kez, Armegeddon Savaşı nın başlaması ve Mesih in ikinci gelişi için her şey yerinde .İşte, o yıllardan beri Ortadoğu daki politikaların özünü bu sapık inanç oluşturmaktadır. Ama gerçek Haçlı seferi başkan baba Bush iktidara gelene kadar başlamadı ve kesinlikle Birinci Körfez Savaşı, bir Haçlı seferiydi (Bkz. Dünyanın Sonunu Getirme Plânları, s. 155). Daha sonra Haçlı seferi bizzat oğul Bush tarafından 11 Eylül 2001 olaylarının ertesinde 16 Eylül de dünyaya ilân edildi. Amerikalı ünlü evanjelist vaiz Pat Roberson a göre, Armegedddon Savaşı nın başlaması için Türkiye nin savaşa katılması şarttır.Birinci Körfez Savaşı nın bir Haçlı seferi olduğunu, Armegeddon Savaşı nın çıkması için Türkiye nin savaşa katılmasının şart görüldüğünü, yıllar sonra Batılıların yazdığı kitaplardan öğreniyoruz. Bu bilgilerin hiçbirine sahip olmadığımız Birinci Körfez Savaşı günlerinde, Prof. Dr. Haydar Baş, Bu savaşta asıl hedef Türkiye dir öngörüsünde bulunmuştu. O zaman, birçok kimse, bunu tam olarak anlayamamış, Birinci Körfez Savaşı ile Türkiye arasında ilgi kurmakta zorlanmıştı. Ama olaylar Prof. Dr. Haydar Baş ı bir kere daha doğrulamıştır.Devlet adamı odur ki, olaylar meydana gelmeden önce onu görür ve gerekli tedbirleri alır. Ne yazık ki, Türkiye, son yıllarda olayları önceden gören devlet adamları şöyle dursun, olayları doğru-dürüst algılayan devlet adamlarından da mahrum kalmıştır. Öyle ki, kendini yakmak için tutuşturulan ateşe, odun taşıyan adam misali, hareket eden devlet adamlarının eline düştük. Ortadoğu yu ateşe vermek için birleşen Hıristiyan ve Yahudilerin politikalarına destek olmanın anlamı bu değil mi? Dahası, Hıristiyan ve Yahudilerin kutsal bildikleri bir savaşta Müslüman olarak yer almak, neyin, nesi sorulmuyor.Peki, şimdi devlet adamlarımız uyandı, kendine geldi, gerçekleri bütün çıplaklığıyla gördü ve ona göre politika belirledi mi? Hayır, aynı yolda, aynı kararla Armegeddon Savaşı nın çıkması için çalışan Haçlılarla kol kola yürüyorlar. Ortadoğu da yaşananların bir Haçlı seferi olduğunu bırakın Müslümanları, Müslüman olmayanlar bile anladı. Meselâ Rusya başbakanı Putin, bakın ne diyor: Ortadoğu da olanlar bir Haçlı seferidir. Biz, bu Haçlı seferi içerisinde yer almayacağız . Çin ordu komutanlarından Jang Jao Jang şöyle diyor: Üçüncü Dünya Savaşı nın başlamasına sebep olsa da Çin, İran ı desteklemekte ve savunmada tereddüt etmeyecektir.Bu kadar açık ve acı gerçeklere rağmen, hâlâ aynı politikalarda ısrar edenler, şunu çok iyi bilsinler ki, tarihin akışı onları sürükleyip çöp sepetine atacaktır. Bir gün gelip tarihçiler, onları o çöp sepetinden çıkarıp, çok ağır bir şekilde yargılayacaktır. Müslüman için kıyametteki yargılamadan sonra, düşünülmesi gereken en önemli yargılamalardan biri de budur. Zira tarihin yargılaması müsamahasızdır, suçu asla affetmez.
M. Hilmi Yıldırım / diğer yazıları
- İnsan hakları ve ihlâlleri / 01.02.2019
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018
- Sömürü ve şahsiyetli insan / 21.01.2019
- Ekonomik kararlar ve insan davranışları / 09.01.2019
- Medeniyetlerin etkileşimi / 20.12.2018
- Ekonomide bitmeyen tartışma / 12.12.2018
- İletişim çağında iletişimsizlik / 22.11.2018
- Öngörülerdeki isabetsizlikler / 09.11.2018
- Küresel ekonomi ve ülke ekonomileri / 22.10.2018
- Adaletsiz ekonomi / 11.10.2018
- Ekonomide milli strateji / 18.09.2018