AKP'li milletvekili Tülay Babuşçu'nun "reklam arası" dediği Cumhuriyet dönemine olan öfkesi ve Osmanlı'nın kaldığı yerden devam etmesine yönelik mesajları, Türkiye'de "Osmanlı hayranlığının" nasıl bir yükselme trendinde olduğunu gösteriyor.İnsanlar elbette geçmişleri ile, ecdatları ile, tarihleri ile, övünürler, övünmeliler de. Ama bu övünmek "yapılan iyi" şeylere yönelik olmalı, kötü şeylere değil.Nitekim bu köşede Yavuz Selim zamanında verilen Alevi katli fetvalarının, Fatih Kanunnameleri'nde yer alan kardeş katli fetvalarının İslam'la zerre kadar alakası olmadıklarını yazdık, eleştirdik ve eleştirmeye de edeceğiz.Müslümanlar, İslam'ın ortaya koyduğu temel ölçüler yerine padişahların ortaya koyduğu temel ölçülere bağlı kalırlarsa gerçek manada Müslüman olamazlar.Osmanlı'nın belki en çok eleştirilmesi gereken yönlerinden biri "Türk kavramına ve Türk tebaaya (ve Kürt tebaaya) karşı" uyguladığı sert ve acımasız politikalar olmuştur.Bu bakış açısı sadece sarayın değil ulemanın da söz ve kalemine yansımıştır.Osmanlı bürokrasisinin önemli isimlerinden Hoca Sadettin Efendi, bazı Türkmenlerin Şah İsmail'e bağlanmasını şöyle tasvir eder:"Başına tac aldı ol pelid/İtti bir idrak etrak-ı mürid"Yani "bir alçak, başına taç alıp çıktı, idraksiz Türkler etrafında mürid oldu."Osmanlı için Türkler her zaman idraksiz bir tebaa olmuştur!Koçi Bey, Yeniçeri'nin bozulmasını şöyle anlatır:"Ocak'a, Harem-i Hümayun'a, hilaf-ı kanun (kanunlara aykırı olarak) Türk ve Yörük v.d gibi nice kalleş ve ayyaş v.d alınması Yeniçeri'yi bozdu."Osmanlı'nın yıkılmasına giden yolda ortaya koyduğu kokuşmuş politikaları görmeyip "yıkılmayı Türklere mal" etmek anlaşılmaz bir durumdur.Aşık Paşazade, Osmanlı'da Türk'e ve Türkçe'ye olan düşmanlığı şöyle anlatır:"Türk diline kimesne bakmaz idiTürklere hergiz akmaz idiTürk dahi bilmez idi bu dilleri"Sarayın Türklere değer vermemesine en güzel örneklerden biri Adli mahlasıyla yazan II. Beyazıd'ın mısralarına şöyle yansır:"Değme etrak ne bilsin gam-ı aşkı, AdlîSırr-ı aşkı anlamaya hallice idrak gerek."(Tükler ne anlar aşktan Adli, Aşkın sırrını bilmeye epeyce akıl ister.)Divan edebiyatının önemli isimlerinden Baki'nin Kanuni'ye sunduğu şu mısralara ne demeli:"Her tac olmaz fahr-u fena ehline sertacTürk ehlüne hace biraz başı kabadır." (Her taç, yoksulluk ve yokluk ehline baş tacı olmaz. Ey hoca! Türk toplumundan olanın başı kabadır, sultan olma yeteneğinden yoksundur.)Maalesef Osmanlı'da Türkler hep aşağılanan, horlanan, küçümsenen bir millet olmuştur.İbni Kemal, Naima, Celalzade Hoca Sadettin Efendi vb gibi dönemlerinin uleması, tarihçisi, şeyhülislamı olan kişilerin kaleminden Türklere (ve Kürtlere) layık görülen sıfatlardan bazılarını aktaralım:"Türk-ü sütürk (azgın Türk), Etrakı bi idrak (İdraksiz, akılsız Türkler), Türk bed lika (çirkin yüzlü Türk), Nadan Türk (çirkin yüzlü Türk), Eşirra- Etrük (şerli, çok kötü Türkler), Etrak-i nâ pak (pis, murdar Türkler), Etrak-i bi akl u din, cemaat-ı kallaş (akılsız ve kalleş cemaat)."Yukarıda aktardığım ifade biçimleri, Osmanlı bürokrasisinin, ulemasının, şairinin, hocasının Türk için kullandığı ifadelerdir.Osmanlı'nın Türklere karşı baskıcı ve şiddet dolu politikaları Yunus Emre'nin dizlerine şöyle yansımıştır:"Geçti beyler mürüvvetiBinmişler birer ataYediği yoksul etiİçtiği kan olmuştur."Yunus Emre gibi bir Türkmen yiğidinin, Osmanlı beyleri için "yoksul eti yiyen, kan içen" kişiler diye bahsetmesi sözün bittiği yerdir.Osmanlı'nın Türk'e karşı olan politikalarına daha çok örnek vermek mümkün.Benim gayem Osmanlı'yı eleştirmek değil, Cumhuriyete "reklam arası" diyen kesime "Türklere düşmanca davranan hatta aşağılayan, devlet idaresinden kovan Osmanlı'ya yönelik farklı bir bakış açısı koymak istemem.Yukarıda yazdıklarım "acı ama gerçek" kabilinden bilgiler.Her biri belgeye dayanıyor.Türk'e idraksiz, kaba, pis, kalleş, çirkin yüzlü, azgın diyen bir rejime özlem duyan Osmanlıcı yeni dönem cahillerini biraz araştırmaya davet ediyorum; feslisini de tespihlisini de mebusunu da?Osmanlı'nın yaptığı "iyi şeyleri" onlardan çok savunan bir yazar olarak.