Senelerdir ülkemizde bir şeylerin iyi gitmediğini yazdık, söyledik? Bazıları bizi komplo teorisi üretmekle suçladı. Bazıları tenkitten öte hakarete varan eleştirilerle; "yahu hiç mi olumlu bir şey yok" diye sitemde bulundular.
İktidarların hiçbir zaman yalakaları, yağdanlıkları, pohpohçuları eksilmez. Lazım olan ve eksik olan, eleştirilerdir. Halbuki nezaket çerçevesinde yapılan eleştiriler, kişinin yanlışını görmesi açısından vazgeçilmez bir yöntem olmaktadır. Bu bakımdan yaptığımız eleştirilerin mutlaka olumlu şeyler sağlayacağına eminim. Ariflerden bir zat, bir süre insanların arasında yaşamaktan vaz geçerek, dağ başına çekilir. Hikmetini soranlara şu manidar cevabı verir;
- "İnsanların övgülerinden bıktım. Hatalarımı yüzüme vurmaktan vazgeçen insanların arasında yaşamaktansa yalnız yaşamayı tercih ederim".
***
Yaptığımız eleştirilerin ve yaptığımız uyarıların kıymeti zaman geçtikçe meydana çıkmaktadır. Zaman geçtikçe vatandaşın kafasındaki estirilen "sahte cennet hayalleri" yavaş yavaş ortadan kalkmış, yerini; hayatın görünen ve yaşanan gerçeklerine bırakmıştır
***
Geçen yazdan dağıtılan kömürler bitti. Soba keyfi sona erdi.
Kumanyalar bitti. Stoklar tükendi, karınlar yeniden acıkmaya başladı.
Cepte para zaten yok..!
Yeşil kartlar karın doyurmuyor. Sürekli hasta olup, doktor doktor gezecek hali yok ya vatandaşın.
Toki moki dediler. Vatandaş bir evim olsun, diye kredi borcunun altına girdi ama, zaten asgari ücretle çalıştığı işyerleri iflas ettiği için işten çıkarıldı. Hemen bir iş bulmalı yoksa ev mev hayali de sona erecek.
Kredi kartı mı? Haciz mi? Zaten vatandaş haciz memurlarını kapıda bekliyor (gerçi onunda alacak bir şeyi yok ya)?
Esnaf artık günlerce değil, haftalarca siftahsız dükkan kapatıyor. Her an kepenk kapanıp tekrar açılmayabilir.
Televizyonlar artık çeşitli esnaf gruplarıyla her akşam değişik programlar yaparak içler acısı sıkıntıları dillendiriyor.
***
Her nedense vatandaşın pek aklının ermediği, çeşitli rakamsal oyunlarla bir zamanlar pembe pembe gösterilmeye çalışılan tefe tüfe rakamları rayından çıktı. Enflasyon canavarı azdıkça azmaya devam ediyor. Halbuki batılı dostlar (!), küresel para babaları, IMF falan filan ne dediyse yapılmıştı..!
Döviz, altın, tavanda; borsa tabanda, kimini vezir kimini rezil etmeye devam ediyor...
Sosyal güvenlik yasası, sosyal güveni ve huzuru bozdu; herkes sokakta, gerçek sosyal güvenlik istiyor.
Hâl böyleyken herkes yarınlarından umudunu yitirmiş, yitirmesine de; peki, şimdi ne olacak?
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
İktidarların hiçbir zaman yalakaları, yağdanlıkları, pohpohçuları eksilmez. Lazım olan ve eksik olan, eleştirilerdir. Halbuki nezaket çerçevesinde yapılan eleştiriler, kişinin yanlışını görmesi açısından vazgeçilmez bir yöntem olmaktadır. Bu bakımdan yaptığımız eleştirilerin mutlaka olumlu şeyler sağlayacağına eminim. Ariflerden bir zat, bir süre insanların arasında yaşamaktan vaz geçerek, dağ başına çekilir. Hikmetini soranlara şu manidar cevabı verir;
- "İnsanların övgülerinden bıktım. Hatalarımı yüzüme vurmaktan vazgeçen insanların arasında yaşamaktansa yalnız yaşamayı tercih ederim".
***
Yaptığımız eleştirilerin ve yaptığımız uyarıların kıymeti zaman geçtikçe meydana çıkmaktadır. Zaman geçtikçe vatandaşın kafasındaki estirilen "sahte cennet hayalleri" yavaş yavaş ortadan kalkmış, yerini; hayatın görünen ve yaşanan gerçeklerine bırakmıştır
***
Geçen yazdan dağıtılan kömürler bitti. Soba keyfi sona erdi.
Kumanyalar bitti. Stoklar tükendi, karınlar yeniden acıkmaya başladı.
Cepte para zaten yok..!
Yeşil kartlar karın doyurmuyor. Sürekli hasta olup, doktor doktor gezecek hali yok ya vatandaşın.
Toki moki dediler. Vatandaş bir evim olsun, diye kredi borcunun altına girdi ama, zaten asgari ücretle çalıştığı işyerleri iflas ettiği için işten çıkarıldı. Hemen bir iş bulmalı yoksa ev mev hayali de sona erecek.
Kredi kartı mı? Haciz mi? Zaten vatandaş haciz memurlarını kapıda bekliyor (gerçi onunda alacak bir şeyi yok ya)?
Esnaf artık günlerce değil, haftalarca siftahsız dükkan kapatıyor. Her an kepenk kapanıp tekrar açılmayabilir.
Televizyonlar artık çeşitli esnaf gruplarıyla her akşam değişik programlar yaparak içler acısı sıkıntıları dillendiriyor.
***
Her nedense vatandaşın pek aklının ermediği, çeşitli rakamsal oyunlarla bir zamanlar pembe pembe gösterilmeye çalışılan tefe tüfe rakamları rayından çıktı. Enflasyon canavarı azdıkça azmaya devam ediyor. Halbuki batılı dostlar (!), küresel para babaları, IMF falan filan ne dediyse yapılmıştı..!
Döviz, altın, tavanda; borsa tabanda, kimini vezir kimini rezil etmeye devam ediyor...
Sosyal güvenlik yasası, sosyal güveni ve huzuru bozdu; herkes sokakta, gerçek sosyal güvenlik istiyor.
Hâl böyleyken herkes yarınlarından umudunu yitirmiş, yitirmesine de; peki, şimdi ne olacak?
U?UR KEPEKÇİ
www.ugurkepekci.com
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- Bayramı fırsat bilmelidir / 09.04.2024
- Elveda ey Ramazan / 08.04.2024
- ‘Oldum’ diyen insan azarmış / 06.04.2024