Pervasız soykırımcılar

Irak'ta dünyanın gözünün içine baka baka "insanlık suçu" işleyen Atlantik ötesinin zavallıları, Türk Milletini Ermeni soykırımı ile itham ediyorlar. Karar aldılar.ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi iki adet soykırım önerisini kabul etti.Şu hale bakın; capcanlı soykırımcılar, yalan-yanlış beyanlarla asil bir milleti soykırımla itham ediyorlar.Dile kolay, bin yıl insanlığa adaleti, şefkati dağıtmış, tebaasına can, mal, namus, din ve vicdan emniyetini doya doya yaşatmış Türk Milletinin şanlı tarihine gölge düşürmeye kalkışıyorlar.Bu milletin binlerce yıllık idaresinde, bir tek haram dölü yoktur. Batılılar, bunu analarına sorsunlar?Bu milletin binlerce yıllık tarihinde bir tek haksız katliamı yoktur.Bu milletlin binlerce yıllık yönetiminde bile bile bir tek haksız fiili yoktur.Bu millet, atını suladığı üç kıtada göz göre göre bir tek bebek öldürmemiştir. Bu millet, bir tek yoksulu aç bırakmamıştır.Bu milletin, binlerce yıllık yönetimi altında bir tek insan dahi açlıktan veya susuzluktan ölmemiştir.Bu milletin sadece "sadaka taşları" bile, dünyayı doyurmaya yetmiş ve artmıştır.Hatta bu millet, hep hoş sada bıraktığı kendi gök kubbesinde kanat çırpan bir kuşun dahi günlük iaşesini temin etmek için "yem kutuları" ve "erzak saçakları" yapmıştır. Bu kuşların iaşe ve ibatesi için vakıflar kurulmuş, vakfiyeler düzenlenmiştir.Bu milletin asaletine, yüceliğine, sadece insanlık değil, aynı zamanda tüm varlıklar şahittir. Hanlar, hamamlar, kervansaraylar, çeşmelere, sebiller, imarethaneler, şifahaneler şahittir.Allah şahittir, Rasûlü Muhammed şahittir, melekler şahittir.Bu millet, Türk Milletidir.Türk'ü, Kürd'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Arab'ı, Acem'i, Boşnak'ı? vs. hep beraber boy boyladık, soy soyladık, tek yürek tek bilek olduk, tek millet olduk, yüce bir medeniyet ortaya koyduk.Hısım olduk, akraba olduk, dayı-yeğen, gelin-damat, amca-kardeş olduk; bir aile, bir yuva, bir millet, bir medeniyet olduk.Bir gönül medeniyeti kurduk. Türk Milleti bu, medeniyetimiz bu.Yüce peygamberimiz Hz. Muhammed'in saadet asrındaki Ashab-ı Kiram'ından sonra bu asalette, bu adalette, bu imanda, bu irfanda, bu feragatte, bu hizmette ve bu kıratta varsa bir başka millet; buyurun ortaya koyun.Tarihi konuşturun, insanlığı konuşturun. Böyle bir milletin bugünkü Başbakan'ı ise, kendi ecdadına ve medeniyetine "nahâk yere" soykırım ithamında bulunan "günümüzün ve coğrafyamızın gerçek soykırımcıları"yla sarmaş dolaş oluyor, onlardan akıl danışıyor, kredi bekliyor, hatta para dileniyor.Coğrafyamızın bu capcanlı soykırımcıları ve soykırım ithamcıları? Milletimizin yüreğini yakan terör ateşi karşısında "onlar bizim Irak'taki iş ortaklarımız, bölgedeki taşeronlarımız" dercesine PKK'yı kolluyorlar. Elimiz dolu diyorlar.Koltuğumuz PKK gibi ikinci bir karpuz sığmaz diyorlar."Bu işi Talabani'ye havale ettik, ilgilenecek" diyerek başlarından savıyorlar.Şehit üstüne şehit veriyoruz.Kılları kıpırdamıyor.BM salonuna gelince insan hakları havarisi kesiliyorlar.   Hepsinden de öte, basiretsiz ve bağımlı politikacılarımız, böylesi bir yüce milleti, kendisine soykırım ithamında bulunan bu "gerçek soykırımcılar"dan medet umacak derecede bir zillete düşürüyorlar.  "Apaçık soykırımcılar"dan metelik bekleyecek, onlardan faizli himmet dilenecek bir hale koyuyorlar.Bu hal, tarihimizi, medeniyetimizi, bağımsızlığımızı, şerefimizi, kimlik ve kişiliğimizi yok saymaktır? Bu en kıymetli hasletler ancak esaret altındakiler için yok sayılabilir.Böyle bir zillete ve esaret prangasına razı olmayanlar, "Artık Bağımsız Türkiye" diyor? Ya siz?Siz ne diyorsunuz?