logo
29 MART 2024

Prof. Haydar Baş'ın projeleri kanıtlandı

31.01.2010 00:00:00
Milli Ekonomi Modeli Kongresinde konuşan Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu, "Prof. Dr. Baş'ın ekonomi teorileri için sosyal kanıttan öte bir durum söz konusudur. Bu görüşler onlarca ülkede uygulanmaktadır" dedi.

 

Davos'ta oturum üstüne oturumlar düzenlenerek küresel kriz konuşuluyor, krizin nedenleri ele alınıyor. Ancak ortada somut bir çözüm sunan yok. Çözüm adına en net ses yine Türkiye'den çıktı. Geçtiğimiz hafta sonu Bursa'da Prof. Dr. Haydar Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli'nin 7. Uluslar arası kongresi akademik bir katılımla gerçekleştirildi. Kongreye yüze yakın yerli ve yabancı bilim adamı katıldı. Kongrede tebliğ sunan bilim adamlarından Rusya'nın en önemli ekonomistlerinden biri ve Rusya Bilimler Akademisi'nden Prof. Dr. Yuri Gavrilets ve Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu yaptıkları konuşmada, hem mevcut ekonomik durumu hem Milli Ekonomi Modeli'nin ortaya koyduğu çözümlere değindiler.

MEM'de hem analiz hem de çözüm varKongrede sunduğu tebliğde Milli Ekonomi Modeli'ni komünizm ve kapitalizmle kıyaslayan Rusya'dan katılan Rusya Bilimler Akademisi üyesi Prof. Dr. Yuri Gavrilets şöyle konuştu: "Haydar Baş'ın eserleri beni hep heyecanlandırmıştır. Çünkü onun kitaplarında sistemli bir yaklaşım sergilenmiştir. Haydar Baş'ın eserinde iktisattaki mevcut durum analiz ediliyor, diğer yandan problemlerin halli için orijinal çözümler öneriliyor. Yalnız iktisadi bir sahada değil, Prof. Dr. Baş'ın tezlerinde sosyal ve siyasi sahada da yeni açılımlar görmekteyiz. Özellikle Milli Ekonomi Modeli'ndeki ana tema veya ilke olan "ihtiyaçlar sınırlı ihtiraslar sonsuzdur" yaklaşımı ve devletin para politikalarında, iktisattaki rolünün büyütülmesi veya yükseltilmesi. Tabi bu ilkeleri hayata geçirmek için güçlü bir kadronun olması şarttır. Özellikle de konu üzerinde uzman bir kadronun olması şarttır. Yani klasik batı kitaplarını okuyan, klasik fikirlerle yetişmiş olan insan değil. Bu fikri benimseyen ve anlayan, bu fikir doğrultusunda yetişmiş bir kadroya ihtiyaç söz konusudur. Çünkü bu batı düşüncesi artık krizle boğuşuyor ve oda kendi sistemi dışında bir arayış içinde."

Ekonomi küçülürken bankalar rekor büyüdü7. Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'nde tebliğ sunan Türk akademisyenlerden biri de Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu'ydu. Sunumunda Türkiye ekonomisinin vahim durumunu ortaya koyan Prof. Dr. Arslanoğlu şöyle konuştu: "2009'da Türkiye ekonomisinde yüzde 6 daralma yaşanırken, gerçek işsizlik oranı yüzde 30'lar düzeyinde artmış, ihracat ise yüzde 30 oranında azalmıştır. Buna karşılık finans kesiminde büyüme yüzde 9 oranında olup, bankalar krize rağmen karlarını yüzde 40 artırmışlardır. Çünkü bankalar Merkez Bankası kaynaklarını yüzde 11,25 ile alıyor ve en düşük yüzde 25 faizler satıyorlar. Yani hükümet bankaların spekülasyon yapmasına izin vermektedir. Oysa krizden çıkış için hükümetin finans kesimi yerine üreten, işçi, köylü ve esnaf kesimini desteklemesi gerekmektedir."

Haydar Baş'ın projeleri kanıtlandı"Hükümet yabancı kontrolündeki bankaları değil, kendi vatandaşını desteklemeli" diyen İbrahim Arslanoğlu, Milli Ekonomi Modeli'nin sosyal devlet projelerini ve bu projelerin dünyadaki uygulamalarını anlattı. Prof. Dr. Arslanoğlu şöyle konuştu: "Prof. Dr. Baş'ın ekonomi teorileri için sosyal kanıttan öte bir durum söz konusudur. Çünkü bu görüşler teorik olarak desteklenmesi şöyle dursun onlarca ülkede uygulanmaktadır. Örneğin Milli Ekonomi Modeli'ni ilk uygulayan Rusya ev hanımlarına maaş bağlayarak doğum yardımları yapmaya başlamıştır. Öte yandan tüketimi tetiklemek için İngiltere her vatandaşına 2500 sterlin, Almanya ise 500 euro vermeyi düşünmektedir. Vatikan ise kadınlara maaş bağlamanın bir görev olduğunu söylemiştir. Fakat Türkiye'de ise bunca yaşanan krize ve sefalete rağmen iktidar, muhalefet ve sözde aydınlar kendileri çare önermedikleri gibi bu konuda kapsamlı bir çözüm ortaya koyan Prof. Dr. Haydar Baş'ın düşüncelerine karşı adeta kör ve sağırdırlar."

Prof. Dr. Baş tüketim krizini teşhis etmiştiKonuşmasında çözümün adresi olarak Milli Ekonomi Modeli'ni gösteren Prof. Dr. Arslanoğlu hükümetin ekonomi politikasına da eleştiriler de bulundu. Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Arslanoğlu şöyle konuştu: "Prof. Dr. Haydar Baş yaşanmakta olan krizin bir üretim değil tamamen bir tüketim krizi olduğunu söylemiştir. Çünkü sermaye belli ellerde toplandığı için teknolojini de yardımıyla bol miktarda seri üretim yapılmakta fakat vatandaşta para olmadığı için üretilen bu mallara müşteri bulunamamaktadır. Oysa IMF ve Dünya Bankası gibi kuruluşlar Türkiye'deki bütün hükümetlere vatandaşlara fazla para vermemeleri gerektiğini aksi halde enflasyon olacağını Hıristiyanlığın teslis dogması gibi kabul ettirmiştir. Türkiye'ye akıl veren batılılar bunun yanlış olduğunu Prof. Dr. Baş sayesinde geç de olsa anlayarak tüketimi destekleyecek bazı tedbirleri devreye koydular ve devletçiliğe geri döndüler. Buna karşılık Türkiye tersine giderek 25 şeker fabrikasını özelleştirmeyi düşünmektedir. Nitekim bu fabrikalardan birkaçı satışa çıkarılmıştır. Zaten batı Osmanlı Devletinin çöküş döneminden beri Türkiye'ye karşı hep, "Dediğimi yap yaptığımı yapma" politikasını dayatmıştır. Nitekim bugün hükümet yetkilileri gerek Endülüs Emevi ve gerekse de Osmanlı Devletlerinin yıkılışına sebep olan dışarıya borçlanma, yabancılara toprak satışı, özelleştirme adı altında devlet kurumlarının yabancılara satılması ve misyonerliğin serbest bırakılması gibi uygulamaların içinde olmaları tarihten ders almadıklarını göstermektedir."
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
Oy sayımı iftar saatine denk geliyor
YSK 'iftar' konusunda karar verdi
'İBB adayını çek' teklifine yanıt verdi
AKP'ye 3 şartını açıkladı
AKP'den bir seçim klasiği
Seçime 3 gün kala gaz bulundu!
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
'Gençler BTP’ye akın ediyor'
Zeytinburnu'nda BTP coşkusu
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'

Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı

Adaylardan Mehmet Akarca 120, Ömer Kerkez 138 oy alırken, 9 boş oy, 71 de geçersiz oy kullanıldı. Salt çoğunluğun sağlanamaması nedeniyle seçime 11. tur oylamayla devam edilecek.
28.03.2024 16:24:00
Anadolu Ajansı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca'nın 4 yıllık görev süresinin dolması nedeniyle yapılmaya başlanan başkanlık seçimlerinin onuncu turunda da hiçbir aday salt çoğunluğu sağlayamadı.

Mehmet Akarca, Yargıtay Başkanlığı görevine 24 Mart 2020'de seçilmiş, 4 yıllık görev süresi pazar günü itibarıyla dolmuştu.

Bu kapsamda Yüksek Mahkemenin 4 yıl boyunca görev yapacak yeni başkanını belirlemek için Yargıtay'da pazartesi günü sandık kuruldu ve Yargıtay üyeleri sandık başına gitti.

Seçimin ilk dokuz turunda hiçbir adayın, 348 Yargıtay üyesinin salt çoğunluğu olan en az 175 oyu alamaması üzerine bugün, Akarca ve Kerkez'in katıldığı onuncu tur oylama yapıldı.

Oylama sonucu Yargıtay Başkanı Akarca 120, 3. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Kerkez ise 138 oy aldı. Seçime katılım 338 olarak kayıtlara geçerken, kullanılan oylardan 9'u boş, 71'i ise geçersiz sayıldı.

Sekizinci tur oylamada diğer aday Muhsin Şentürk 96 oy almış, 3 oy geçersiz sayılmış, boş oy ise kullanılmamıştı.

Seçime 1 Nisan Pazartesi günü 11. tur oylamayla devam edilecek. Bu turda Muhsin Şentürk de oylamaya katılabilecek.

Seçimlerde üye tam sayısının salt çoğunluğunun hazır bulunması gerekiyor.

Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi
28.03.2024 15:32:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:37:04
AA
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?
Okullar 1 Nisan'da tatil olacak mı?

Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB), 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri dolayısıyla okullar 1 Nisan 2024 Pazartesi günü tatil edildi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla illere gönderilen genelgede, eğitim kurumlarının, 31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, seçmenin oy kullanmasına imkan verecek şekilde hazırlanacağı belirtildi.

Genelgede, seçimlerin ardından Bakanlığa bağlı eğitim kurumlarının, eğitim-öğretime hazır hale getirilmesi amacıyla 1 Nisan 2024 Pazartesi gününün tatil edildiği bildirildi.

Öte yandan 1 Nisan günü yönetici ve öğretmenler, aylık karşılığı ders, varsa ek ders, ders niteliğinde yönetim, hazırlık ve planlama görevlerini yapmış sayılacak. 

Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde

Geçen yıl yaşanan müsilaj tehlikesiyle büyük bir mücadele gerçekleştirmek zorunda kalan Marmara Denizi, atıkların denize boşaltılması devam ettiği için bu yıl da ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkacak. Marmara şimdiden alarm vermeye başladı
28.03.2024 14:55:00 / Güncelleme: 28.03.2024 15:00:59
Ahmet Haydar Tarhanlı
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Marmara'da 'müsilaj' tehlikesi yeniden gündemde
Müsilaj, kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır. Fitoplankton adı verilen mikro alglerin aşırı çoğalması sonucu ortaya çıkar. Bu mukoza benzeri yapı, suyun içindeki mikroorganizmalar için uygun bir beslenme habitatı oluşturur ve zararlı canlılar da bu salgının üzerinde toplanır.

Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük benzeri yapı aslında "buzdağının görünen kısmıdır". Denizin altında ise bu salgı bir tül gibi uzanır.

Marmara Denizi, geçen yıl su yüzeyini ve derinlerini saran müsilajla boğuştu. Müsilajın yoğunluğu arttı ve çevresel kaygılara neden oldu. Bu sene de müsilaj tehlikesiin Marmara'yı tehdit edeceği ifade ediliyor.

Müsilajın temel sebebi, atıkların denize boşaltılması. Bu sebep temelden çözülmedikçe müsilaj sorunu artarak devam edecek.

Deniz biyoloğu Mert Gökalp, "Marmara Denizi feryat ediyor. Bu, Marmara Denizi'nin foseptik çukuru olabileceğinin bir sinyali" uyarısını yapıyor.

Profesör Mustafa Sarı, Marmara Denizi'ne arıtmadan atık boşaltımının acilen durması gerektiğini vurguluyor.

Hidrobiyolog Levent Artüz ise bu durumun bir zincir ve sonuç olduğunu ifade ediyor.

Gelecekte ne bekliyor?

Müsilajın yakın ve uzak gelecekte Marmara Denizi'ni, deniz canlılarını ve çevresinde yaşayan insanları nasıl etkileyeceği henüz net değil.

Ancak çözüm için atık yönetimi, arıtma tesislerinin etkin kullanımı ve bilinçli tüketim önemlidir.

İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ni takip etmek isteyen ulusal ve uluslararası basın mensuplarına yönelik Ankara ve İstanbul'da "basın merkezi" kurulacak.
28.03.2024 12:38:00
Anadolu Ajansı
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak
İletişim Başkanlığı, seçim için Ankara ve İstanbul'da basın merkezi kuracak

Başkanlıktan yapılan açıklamaya göre, 31 Mart'ta yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nin Türkiye'nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda da ilgiyle takip edilmesi bekleniyor.

Başkanlık tarafından kurulacak basın merkezleri ile ulusal ve uluslararası basın mensuplarının seçime ilişkin gelişmeleri sağlıklı ve hızlı şekilde takip etmelerine katkı sunulması amaçlanıyor.

Basın merkezleri gün boyunca, ulusal ve yerleşik uluslararası basın mensupları ile seçimleri izlemek üzere yurt dışından gelen uluslararası basın mensuplarının kullanımına açık olarak hizmet verecek.

Ankara ve İstanbul'da kurulacak basın merkezlerinde seçim sonuçlarına dair veriler, Anadolu Ajansı (AA) tarafından sağlanacak. Basın mensuplarına seçim sonuçlarını anlık takip etme imkanının yanı sıra teknik altyapı, simultane tercüme ve canlı yayın imkanı sunulacak.

Gün boyunca akademisyenler, kanaat önderleri, kamu kurum temsilcileri tarafından da ziyaret edilecek basın merkezlerinde, ulusal ve uluslararası basın mensupları konuklarla röportajlar yapabilecek.

Öte yandan, basın merkezlerinde, Türkiye'nin geçmişten bugüne çok partili siyasi hayatı, demokrasi ve seçim tecrübeleri, seçim kampanyalarına ilişkin fotoğraf ve görüntüleri içeren "Türkiye'nin Seçim Tarihi ve Demokrasi Tecrübesi" temalı sergi yer alacak.

Ankara'da Point Hotel'de, İstanbul'da The Marmara Taksim'de kurulacak basın merkezleri 31 Mart Pazar günü saat 14.00'ten itibaren basın mensuplarının hizmetine açık olacak. 

logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.