Mısır, sancılı ve tartışmaları bir referandum sürecini tamamladı. Mısır Ulusal Seçim Komisyonu’nun açıkladığı sonuçlara göre iki aşamalı referanduma ‘evet’ diyenlerin oyu yüzde 63.8, ‘hayır’ diyenlerin oyu yüzde 36.2 olurken katılımın yüzde 32.9 oranında gerçekleştiği belirtildi.
Ülkede muhalefet referanduma hile karıştığını iddia ediyor. Bu sonuçlar ve referanduma katılım oranı, Mısır’daki gerilimin bitmeyeceğinin göstergesi.
Her 10 Mısırlıdan sadece 3’ü sandık başına gitti.
Mısır’ın nüfusu yaklaşık 82 milyon.
Ülkedeki seçmen sayısı ise 52 milyonu buluyor.
Referandumda oy kullanan Mısırlı seçmen sayısı yalnızca 17 milyon.
Bu da yaklaşık 35 milyon seçmenin Mısır’da sandık başına gitmediğini gösteriyor ki, bu durum referandumun güvenilirliğine gölge düşürüyor.
Kimilerinin Mısır’ın yeni firavunu olarak ifade ettikleri Mursi, Kasım ayında yasal yetkilerini arttıran düzenlemelere gitmek istemiş, yeni bir firavun istemeyen Mısır halkı sokaklara dökülüp protesto edince Mursi geri adım atarak kararnameyi iptal etmişti.
Referandumda ‘evet’ çıkmasından çok daha önemli olan bence Mısır halkının sandık başına gitmeyi reddetmiş olmasıdır.
Bu Mısır halkının Mursi’ye ve Mursi’nin idaresinde bir referandumun sonuçlarına güvenmediğini göstermektedir.
Referandum sonucu Tahrir Meydanı’nın daha uzun zaman Mısırlı muhalifler tarafından doldurulacağını göstermektedir.
Arap Baharı’nın Mısır’ı getirdiği durum işte bu kargaşa halidir.
Mısır’da bir istikrar zaten istenmemektedir.
Çünkü Mısır’da bir istikrar ortamının tesis edilebilmesi, Mısır’ın üniter yapısını koruması anlamına gelmektedir ki, bu asla İsrail’in işine gelmeyecektir.
Başında batıların kuklası bir lider tarafından idare edilse bile İsrail yanı başında bütün bir Mısır görmek istememektedir.
Bu bağlamda Arap Baharı’nın Mısır’la işi henüz bitmemiştir. Mısır’dan kopacak bir Hıristiyan devlet kurulması gündemdedir.
Görünen o ki, Arap Baharı’nın öngördüğü parça parça şekle bürünene kadar Mısır, durulmayacaktır.
Ülkenin başına kim geçerse geçsin, kaç tane referandum yapılırsa yapılsın Mısır’ı büyük bir kaos beklemektedir.
Bundan dolayı referandum sonuçları Mısır’ın durulduğunu değil, iç savaşın çok yakın olduğunu göstermektedir.
Ülkede muhalefet referanduma hile karıştığını iddia ediyor. Bu sonuçlar ve referanduma katılım oranı, Mısır’daki gerilimin bitmeyeceğinin göstergesi.
Her 10 Mısırlıdan sadece 3’ü sandık başına gitti.
Mısır’ın nüfusu yaklaşık 82 milyon.
Ülkedeki seçmen sayısı ise 52 milyonu buluyor.
Referandumda oy kullanan Mısırlı seçmen sayısı yalnızca 17 milyon.
Bu da yaklaşık 35 milyon seçmenin Mısır’da sandık başına gitmediğini gösteriyor ki, bu durum referandumun güvenilirliğine gölge düşürüyor.
Kimilerinin Mısır’ın yeni firavunu olarak ifade ettikleri Mursi, Kasım ayında yasal yetkilerini arttıran düzenlemelere gitmek istemiş, yeni bir firavun istemeyen Mısır halkı sokaklara dökülüp protesto edince Mursi geri adım atarak kararnameyi iptal etmişti.
Referandumda ‘evet’ çıkmasından çok daha önemli olan bence Mısır halkının sandık başına gitmeyi reddetmiş olmasıdır.
Bu Mısır halkının Mursi’ye ve Mursi’nin idaresinde bir referandumun sonuçlarına güvenmediğini göstermektedir.
Referandum sonucu Tahrir Meydanı’nın daha uzun zaman Mısırlı muhalifler tarafından doldurulacağını göstermektedir.
Arap Baharı’nın Mısır’ı getirdiği durum işte bu kargaşa halidir.
Mısır’da bir istikrar zaten istenmemektedir.
Çünkü Mısır’da bir istikrar ortamının tesis edilebilmesi, Mısır’ın üniter yapısını koruması anlamına gelmektedir ki, bu asla İsrail’in işine gelmeyecektir.
Başında batıların kuklası bir lider tarafından idare edilse bile İsrail yanı başında bütün bir Mısır görmek istememektedir.
Bu bağlamda Arap Baharı’nın Mısır’la işi henüz bitmemiştir. Mısır’dan kopacak bir Hıristiyan devlet kurulması gündemdedir.
Görünen o ki, Arap Baharı’nın öngördüğü parça parça şekle bürünene kadar Mısır, durulmayacaktır.
Ülkenin başına kim geçerse geçsin, kaç tane referandum yapılırsa yapılsın Mısır’ı büyük bir kaos beklemektedir.
Bundan dolayı referandum sonuçları Mısır’ın durulduğunu değil, iç savaşın çok yakın olduğunu göstermektedir.
Orhan Dede / diğer yazıları
- Oyları hunharca bölün… / 23.03.2024
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Siyasette devrimi millet yapmalı / 22.03.2024
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023