Ahmet Davutoğlu'nun "Türkiye'de yapmayı planladığı restorasyonun muhtevasına dair" ipuçlarını, rehin olan Musul Konsolosluğu personelinin serbest bırakılışında izlenen metottan öğrenmiş bulunuyoruz.Daha önce PKK ile masaya oturup pazarlık yapan hükümet yetkilileri, bu defa da IŞİD ile pazarlık yapmışlar. Hatta Cumhurbaşkanlığı makamına oturan Erdoğan'ın şu sözleri oldukça manidar:"Takas bile olmuşsa ben şuna bakarım, 49 kişi ailelerine kavuşmuş mu, kavuşmuş."Yani IŞİD militanlarından olup Türk cezaevlerinde yatan bazı mahkûmların serbest bırakılması karşılığında rehin olan Türklerin de serbest kaldığı anlamı çıkıyor bu ifadeden.20 Mart'ta Niğde'de kontrol noktasındaki askerlere ateş açan ve bir astsubayla bir jandarmayı öldürüp, 8 askerimizi yaralayan IŞİD militanı Çendrim Ramadani yakalandığında şöyle ifade vermişti:"Ben sevap işlemek için askerleri öldürdüm!"Askerlerimizi öldüren IŞİD militanı Ramadani'nin yakalanmasından bir süre sonra TBMM'de ilginç bir kanun çıktı. 17 Nisan 2014 günü TBMM'de büyük tartışmaların ardından kabul edilen Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda yapılan bir değişiklik ile hükümete ''iade ve takas'' konusunda yetki tanındı. 6532 sayılı yasa ile bu konuda şu düzenleme getirilmişti:''Türk vatandaşları hariç olmak üzere, tutuklu veya hükümlü bulunanlar, milli güvenliğin veya ülke menfaatlerinin gerektirdiği hâllerde Dışişleri Bakanı'nın talebi üzerine, Adalet Bakanı'nın teklifi ve Başbakan'ın onayı ile başka bir ülkeye iade edilebilir veya başka bir ülkede tutuklu ve hükümlü bulunanlar ile takas edilebilir."Yani bir hukuk devleti olan Türkiye, polis katili, asker katili olan teröristleri yakaladığında ve pazarlık sonucu bu teröristleri örgüte iade edebilecekti."Velev ki asker öldürsünlerdi!"Askerlik yan gelip yatma yeri değildi zaten!Ardından Musul Konsolosluk baskını yaşandı, IŞİD'e 49 rehine verdik ve sonunda da IŞİD bu rehinleri 101 gün sonra teslim etti. (Palavralara inanmayın, IŞİD istediğini aldı ve rehineleri teslim etti. Operasyonu asıl IŞİD yaptı.)Erdoğan "velev ki takas olsun" diyerek aslında bal gibi de bir takas olduğunu ilan ediyordu.Üstelik bu takası gerçekleştirenlere isnat edilecek bir suç da yoktu.Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştı.Önceki gün "semavatta" adlı adresten atılan "Önce PKK ile pazarlık yaptılar sonra IŞİD ile. Yeni Türkiye'nin şifreleri belli oldu: Terörle her türlü pazarlık meşrudur" twiti de, yeni Türkiye'de restorasyonun nasıl yapılacağını anlatıyordu:Taksim'de "ağaçları kesmeyin" diye sokağa dökülen doktorlara, avukatlara, üniversite hocalarına, "hukuk devletine karşı darbe yapacaklardı" diye terörist damgası vuranlar, eli kanlı gerçek teröristlerle "el sıkışıp" hukuk devleti gereği hapse atılan asker katillerini serbest bırakıyorlardı.Yaşasın yeni ve restore edilmiş Türkiye!