21 kasım 1916'da bağlaşımız Avusturya Macaristan İmparatoru FRANZ JOSEF vefat eder. Yerin oğlu KARL imparator olur. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu da diğer imparatorluklar gibi çok uluslu bir devletti. Fransız İhtilalinden sonra dünyada yayılan milliyetçilik hareketleri Avusturya-Macaristan imparatorluğunu etkilemekteydi. Zaten birinci genel savaşın temel sebebi de Rusya'nın Balkanlarda uyguladığı Pansılavist politikasıydı. Bu nedenle yeni imparator I.Karl, ülkesinin her an milliyetçilik hareketleri ile parçalanabileceğini görmekteydi. Bilhassa I.ci Genel Savaşta gurubu ile beraber mağlup olarak çıkarsa imparatorluğu parçalanabilirdi. Bu durumu önlemenin tek yolu savaş sonuçlanmadan ülkesinin düşmanları ile ayrı bir barış yapmasıydı. Bu konuyu kayınbiraderi olan Fransız asıllı SIKST ile İsviçre'de görüşerek onun aracılığı ile başlatır.Pirens Sıkst 11 Şubat 1917'de Paris'te Dışişleri bakanı genel sekreteri JUL KAMBON ile görüşür. Bu görüşmede Jul Kambon ona şu bilgileri verir:""Avusturya barış önergesi yeni bir şeydir. Şimdiye kadar bize Alman Barış önergeleri ulaşmıştı ve bunlar şöyleydi: İstanbul ve Bukovin'in Rus'lara, Transilvanya'nın Romenlere verilmesi, Rus ve Avusturya Lehistan'ın bağımsızlaştırılması, ancak alman Lehistan'ının Prusya'da kalması, Sırbistan'ın, Sırplara geri verilmesi ve Arnavutluğun onlara katılması, Trante'nin ve Tirieste'nin İtalya'ya verilmesi. Bunlarda Fransa'ya hiçbir biçimde kesin vaade bulunulmuyordu. Belçika için ise herhangi bir biçimde Alman Egemenliğini mümkün kılan belirsiz vaatler yapılıyordu?"" PRENS SİKST, Jan Kambonla görüşmesinden sonra İmparator. I.Karl'ın isteği üzerine görüşmelerle ilgili iki beyanname yayınlar ve bu beyannamelerin Viyana'ya gönderilmesini ister. Birinci beyanname şöyledir: Şurasını tasdike mecburum ki Rusya'nın bu günkü yaşayışı için zaruri saydığı Boğaz'lara egemen olmak biçimde ulaşmasını önlemek için Tanrı'ya karşı sorumlu olduğum uluslarımın kanlı fedakarlıklarını dahada sürdürmek benim için imkansızdır."" Prens Sikst'ın hazırladığı bu beyannameye Avursturya Macaristan imparatorluğu Dışişleri Bakanı KONT ÇERÇİN KARŞI OLUR. Ona göre Avusturya'nın siyasi ilkelerinden birisi; İstanbul ve Boğazların, Rus egemenliğine girmesini kabul etmeme ilkesine dayanır. Çünkü Rusya Bğazlara egemen olursa Rusya, Avusturya'yı kıskaç içerisine alıp Viyana Hükümeti için tehlikeli olabilirdi. İkinci Beyanname ise şöyledir: Majeste imparator Kendisinin İstanbul kenti ile Boğazların mukadderatına karşı ilgisiz durması esası üzerinde Majeste, Rusya İmparatoru ile anlaşmaya hazır olduğunu bildirir. Bu iki beyannameye de Avusturya Dışişler Bakanı Bakanı Kont ÇERNİN karşı durur.O şu nedenle karşıdır:""Avusturya Macar Hükümetinin en esaslı inanlarından birisi, Rusya'nın İstanbul ve boğazlara yerleşmesinin bu devletin Balkanlara yerleşmesi ve egemen olmasını ve ondan sonra da Avusturya-Macar İmparatorluğunu kıskaç içine alarak kolaylıkla dağıtabileceğidir. Bağlaşık Almanya topraklarının,onun haberi olmadan Fransa'ya vaatetmesi de doğru olmaz. Kont Çernin bu karşı koyması üzerine o yeni bir yazı hazırlar,ve İstanbul ve Boğazlar işinden hiç bahsedilmeden Avusturya-Macaristan'ın temel siyasasına göredir. Yalnız Alsas-Loren bölgesi için şunu yazar""Eğer Almanya, Alsas-Loren Bölgesinden vazgrçerse, Avusturya bunu engellemye kalkmaz."" Prens Sikst, Jan Kambonla görüşmesinden sonra eniştesi İmparator I.Karl'ın temsilcisi ile İsviçre de 17 Şubat 1917 de bir görüşme yapar, bu bilgileri verir. Temsilciden de Avusturya'nın ayrı bir barış için önerilerini öğrenir: 1-İstanbul hakkında Avusturya'nın ilgisizliği esası üzerinde Rusya ile ayrı bir barış yapmak. 2- Alsaz-Loren'in ve Belçika'nın Almanya'ca geri verilmesi. 3- Sırbistan, Bosna-Hersek, Arnavutluk ve Kara Dağ'ı içine alan topraklarda bir Güney Slav Devleti'nin kurulması. Prens Sikst yukarıdaki belgeleri 5 Mart 1917'de Puankare'nin yanına giderek gösterir. Puankare maddeleri tartıştıktan sonra Prens Sikst'e şunu söyler Rusya yalnız İstanbul için savaşıyor der.Prens Sikst 6 Mart 1917'de Fransa Dışişleri bakanı Birian ile bu konuları tartışır. Sonuçta iki düşünce arsında şu karara varılır:""Fransa, Belçika, Rusya ve Sırbistan'ı ilgilendiren dört noktayı elde etmektir. Rusya'yı ilgilendiren tek nokta ise İstanbul ve Boğazlar işidir. Prens bu düşüncelere dayanarak 17 Mart'ta İmparator I.Karl'a bir nota gönderir: Rusya'nın elinde bulunan Avusturya Macaristan topraklarının geri verilmesi karşılığında bu son devlet İstanbul işiyle ilgilenmemek esası üzerinde Rusya ile görüşmelere girişmek düşüncesindedir? Bu düşünce Rusların İstanbul'u almaları Avusturya-Macaristan'ı ilgilendirmez. Orayı alabilirsiniz demektir.Prens Sikst bu tasarıyı Viyana'ya gönderdiği sıralarda, Rusya'da ihtilal gerçekleşmiş Çarlık rejimi yıkılmıştı. Onun yıkılması ile Avusturya'nın da İstanbul ve Boğazlar korkusu ortadan kalkmıştır. Fakat Emperyalistler, isteklerine ulaşmak için her an hazırlıklı olmalıyız. Yoksa Ermeni meselesinde düştüğümüz durumlara düşebiliriz.
Ahmet Oğuz Bahadır / diğer yazıları
- Erzincan ateşkesi ve sonucu / 14.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011
- Bolşevik Rusya'nın Ermeni siyaseti / 12.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar - II - / 10.02.2011
- Savaş şurası'nda alınan kararlar / 09.02.2011
- Alman - Gürcü işbirliği ve amaçları / 06.02.2011
- Başkan Wilson'un ince hesapları / 05.02.2011
- Başkan Wilson'un siyasi amaçları / 04.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - II / 03.02.2011
- Brest Litovks Konferansı'na İngiltere'nin tepkisi - I / 02.02.2011
- Mustafa Kemal'in Almanya seyahati / 01.02.2011