Deloitte Türkiye'nin sağlık ekonomisi raporuna göre, Türkiye'de sağlık harcamaları yükselirken, sosyal güvenliğe yönelik olarak merkezi bütçeden yapılan transferler de giderek artıyor. Ancak Türkiye OECD ülkeleri içinde kişi başına sağlık harcamaları tutarı açısından hala son sırada, bebek ölümlerinde ise ilk sırada yer alıyor!
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Deloitte Türkiye, sağlık ve ilaç harcamalarının Türkiye'deki durumunu diğer ülkelerle karşılaştırmalı olarak incelediği raporunda, Türkiye'de sağlık harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranının giderek yükseldiğini ortaya koydu. Deloitte Türkiye Sağlık ve İlaç Endüstrisi Lideri ve Ortak Güler Hülya Yılmaz, "Kişi başına sağlık harcamalarının 2000 ile 2007 yılları arasında 433 dolardan 767 dolara kadar artış gösterdi. Ancak Türkiye OECD ülkeleri içinde kişi başına sağlık harcamaları tutarı açısından hala son sıralarda. Ayrıca sağlık hizmetlerinde ilaç temininde yaşanan problemler doğrudan toplum sağlığını etkilerken sosyal güvenlik sisteminin yeterince adil ve şeffaf olmaması da sektörü olumsuz yönde etkiyor" dedi. Yılmaz, gelişmiş ülkeler dahil çoğu ülkede sosyal güvenlik kurumlarının bütçe açığı verdiğini belirterek, önemli olan göstergenin verilen bütçe açıklarının oranı ve bu durumun sürdürülebilirliği olduğunu aktardı. Bebek ölümleri de hala çok yüksekTürkiye'de toplam sağlık harcamalarının GSYH'ye oranı 2000 yılında yüzde 4.9 iken 2007 yılında yüzde 6'ya yükseldi. OECD ülkeleri içinde sağlık harcamalarını artıran diğer ülkeler arasında ise İrlanda, Slovakya ve Güney Kore yer alıyor. Her ne kadar Türkiye 2000 - 2007 yılları arasında kişi başı sağlık harcamalarını 433 dolardan 767 dolara çıkarmış olsa da hala daha OECD ülkeleri arasında son sırada yer alıyor. Kamunun sağlık harcamaları içindeki payı Türkiye'de 2007 yılında yüzde 67.8 olduğu, sosyal güvenlik anlayışının yerleşik ve kuvvetli olduğu Kuzey Avrupa ülkelerinde yüzde 85'lere kadar ulaştığı gözleniyor. Sosyal güvenlik kapsamının dar olduğu ülkelerde (ABD gibi) ise bu oran yüzde 45'e kadar düşüyor. Sağlık hizmetinin kalitesine ve bilinç düzeyine işaret eden temel göstergelerden bebek ölümü oranında Türkiye, OECD ülkeleri içinde kötü bir performans sergililiyor. Tedavi ve ilaç harcamaları 2000 yılından 2009 yılına tedavi giderleri 3 kat artarken, özel hastanelerden alınan hizmetlerdeki artış dikkat çekici. Özel hastane giderleri 2003 - 2009 döneminde 1.2 milyar TL'den, 3.7 milyar TL'ye çıktı. 2000 -2009 yılları arasında kamunun ilaç harcamaları 2 kat artarken, bu harcamaların GSYH'deki payı yüzde 1'den yüzde 1.6'ya çıktı.
YENİ MESAJ - İSTANBUL
Deloitte Türkiye, sağlık ve ilaç harcamalarının Türkiye'deki durumunu diğer ülkelerle karşılaştırmalı olarak incelediği raporunda, Türkiye'de sağlık harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'ya (GSYH) oranının giderek yükseldiğini ortaya koydu. Deloitte Türkiye Sağlık ve İlaç Endüstrisi Lideri ve Ortak Güler Hülya Yılmaz, "Kişi başına sağlık harcamalarının 2000 ile 2007 yılları arasında 433 dolardan 767 dolara kadar artış gösterdi. Ancak Türkiye OECD ülkeleri içinde kişi başına sağlık harcamaları tutarı açısından hala son sıralarda. Ayrıca sağlık hizmetlerinde ilaç temininde yaşanan problemler doğrudan toplum sağlığını etkilerken sosyal güvenlik sisteminin yeterince adil ve şeffaf olmaması da sektörü olumsuz yönde etkiyor" dedi. Yılmaz, gelişmiş ülkeler dahil çoğu ülkede sosyal güvenlik kurumlarının bütçe açığı verdiğini belirterek, önemli olan göstergenin verilen bütçe açıklarının oranı ve bu durumun sürdürülebilirliği olduğunu aktardı. Bebek ölümleri de hala çok yüksekTürkiye'de toplam sağlık harcamalarının GSYH'ye oranı 2000 yılında yüzde 4.9 iken 2007 yılında yüzde 6'ya yükseldi. OECD ülkeleri içinde sağlık harcamalarını artıran diğer ülkeler arasında ise İrlanda, Slovakya ve Güney Kore yer alıyor. Her ne kadar Türkiye 2000 - 2007 yılları arasında kişi başı sağlık harcamalarını 433 dolardan 767 dolara çıkarmış olsa da hala daha OECD ülkeleri arasında son sırada yer alıyor. Kamunun sağlık harcamaları içindeki payı Türkiye'de 2007 yılında yüzde 67.8 olduğu, sosyal güvenlik anlayışının yerleşik ve kuvvetli olduğu Kuzey Avrupa ülkelerinde yüzde 85'lere kadar ulaştığı gözleniyor. Sosyal güvenlik kapsamının dar olduğu ülkelerde (ABD gibi) ise bu oran yüzde 45'e kadar düşüyor. Sağlık hizmetinin kalitesine ve bilinç düzeyine işaret eden temel göstergelerden bebek ölümü oranında Türkiye, OECD ülkeleri içinde kötü bir performans sergililiyor. Tedavi ve ilaç harcamaları 2000 yılından 2009 yılına tedavi giderleri 3 kat artarken, özel hastanelerden alınan hizmetlerdeki artış dikkat çekici. Özel hastane giderleri 2003 - 2009 döneminde 1.2 milyar TL'den, 3.7 milyar TL'ye çıktı. 2000 -2009 yılları arasında kamunun ilaç harcamaları 2 kat artarken, bu harcamaların GSYH'deki payı yüzde 1'den yüzde 1.6'ya çıktı.