Sakın bekletme erken gel

Abdullah Gül ne zaman sahneye çıksa endişelenmeye başlarım. En son kendileri Çek Dışişleri Bakanına " Amerikalıların Irak'dan çıkmamamaları gerektiğini anlattım" açıklamaları ile gazete manşetlerimizi süslemişlerdi. O gün bugündür ismini unutturmaya çalışıyor olacak ki ortalıklarda gözükmüyordu. Açıkçası ben de rahattım ama şimdi huzurum  bozuldu. Çünkü GÜL'ümüz yeniden sahne almaya hazırlanıyorlar. Dün 15.30'da değişimi- dönüşümü  tez konusu olacak (neye dönüşmüş olabilir acaba)Taha Akyol'la CNN'de arz-ı endam eylediler. Çanak sorular ve Hakan Şükürvari "iyi ki varsınız mirim" soru ve iltifatları eşliğinde sohbetten  istifade ettik! Eksik olmasın Taha Akyol... Sayesinde öğrenmediğimiz hiçbir şey kalmıyor. Ortada bomba gibi bir gazeteci var! Neyse konumuz bu değil. Abdullah Gül gerçek anlamda bir ABD uzmanıdır. Hatta "Saadet'i pazarla" diye gönderildiği Washington'larda rotayı kendisine kaydıracak kadar da akıllıdır. Dışişlerimizi emanet ettiğimiz Bakanımızın ABD stratejisi de şu akıllıca temele oturur: "Ey ABD senin ne istediğini ben çok iyi biliyorum. Ve o isteğini en iyi, en kolay bende alabilirsin!"Gül'ün sınırsız bonkörlüğünü bu koşullar altında aşmanız elbette mümkün değil. Yarışı daha en başta kaybetmeye mahkum oluyorsunuz. Biz ikinci kez neyse deme hakkımızı kullanarak Gül analizini derinleştirmeyelim ve benim haklı olduğuna çok inandığım naçizane endişelerime dönelim. Hazret biliyorsunuz 3 gün evvel Condelezza Rice'a sımsıcak bir mesaj göndermişti:"Doktorlarım uçağa izin vermiyor. Siz gelirseniz ÇOK HASSAS KONULARI burada konuşuruz."Condi mesajı almış olacak ki dünkü gazete manşetlerinde hep onun adı vardı: "Merak etme Abdullahcığım seni bekletmem. 26 Nisan'da Ankara'dayım."Condi Gül'e merak etme diyor ama gelin de merak etmeyin! Acaba Condi-Gül hangi hassas konuları görüşecekler? Kriptolara dahi sığmayacak muhabbetin mevzuu ne olacak?Eminim hepimizin ayrı ayrı çok zengin tahmin ve analizleri olacaktır. Fakat şu banko gündemde %100 buluşuruz diye düşünüyorum:"Hükumetin ABD'nin İran savaşına yapacağı zengin ve sınırsız katkılar. Mesela Üsler, mesla Hakkari dağ Komando Okulu, mesela asker katkısı, mesela gizli geçişler, mesel vs. vs'ler..."Gül'e inanıyoruz. İnanıyoruz ki elinden geleni yapacak ve Türk-ABD ilişkilerini en iyi noktaya çıkaracaktır!Gül Bakan bu zengin tecrübeye fazlası ile sahiptir. Hatırlayın Irak savaşının en cafcaflı günlerinde, Irak santim santim Amerikan bombaları ile yıkanırken Ankara'ya gelen Colin Powel'e kameraların önünde ne söylemişti:"Biz koalisyonun bir parçasıyız. Türkiye müttefikleriyle birliktedir."O görüşmenin ardından Türkiye tarihinde ilk kez siyasal şarta bağlanmış bir borç analaşmasına imza atarak, 1 Milyar Dolar karşısında Irak'a girmeme şartını onaylamıştı.Gül'ümüzün komutasındaki bakanlığın oluru ile İncirlik'in müttefik askerlerine açıldığını ve bu gizli anlaşmayı yabancı basın aracılığı ile öğrendiğimizi de unutmadan hatırlatalım.Bakan'ın buram-buramTürkiye kokan!  icraat halkasını zenginleştirebiliriz. Ama bu kadarı herhalde yeter! Gelin şimdi bu koşullarda uyuyabilkirseniz uyuyun. Abdullah Gül Condi'yi çağırıyor "gelin de hassas konuları görüşelim" diyor. Condi " tamamdır Abdullahcığım, ordayım" diyor.Siz olsanız endişe etmez misiniz? Her şey ABD'nin taşeronluğuna soyunduğumuz Irak savaşı öncesindeki günlere o kadar benziyor ki!