Türkiye'yi FETÖ darbe girişimi noktasına sürükleyen sürecin en önemli amillerinden dinlerarası diyalog ve ılımlı İslam'a dönüş açıklamasının ardından gelen prens ölümleri ve 7 yıldızlı otelde gözaltında olan Suud ailesinin güçlü isimleri, 'Suudi Arabistan'da neler oluyor' sorusunu sorduruyor.
Suudi Arabistan'ı çok iyi tanıyan Batılılara göre; Suud'un son 40 yılına şekil veren politik gerçek İslam, fundamentalizm, liberalizm, kapitalizm ya da Vahhabilik değil, Alzheimer hastalığıydı.
Muhammed bin Selman'ı teamülleri alt üst ederek yerine veliaht tayin eden Kral Salman da dahil son 40 yılda tahta oturan kralların tamamını esir alan Alzheimer hastalığı, ilk kez Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile 'şimdilik' yönetimde dışarıda bırakılıyor.
Suudi Arabistan'ı iyi tanıyanlara göre Prens Selman'ın aldığı radikal kararlarla, Suudi Arabistan hızla dönüşüyor ve 'Selman Arabistan' haline geliyor.
Yaptıklarına bakılırsa görünen o ki; Prens Selman, Suudi Arabistan'ın gördüğü en etkili, tarihe en kanlı izi bırakan kral olacak.
Suudi Arabistan'da yönetimde etkin 7 büyük aile var. Yönetimde kararlar bugüne kadar hep fikir birliğiyle alınıyordu.
Tüm dünyada 'komik' karşılanan 'yolsuzluk' gerekçesiyle atılan son adımlarla Suud'da yıllardır devam eden bu 'aile koalisyonu' yıkılıyor ve yerine güç tek bir kişi de, Prens Selman'da toplanmış oluyor.
Muhammed bin Selman'ın ülke içinde yaptığı tam olarak bu.
Yapılanların gerekçesinin Suud'da karar verme sürecini hızlandırmak olduğu anlaşılıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri, ABD Başkanı Trump ve damadı Jared Kushner ve İsrail Başbakanı Netanyahu gibi Prens Selman'ı İran'a karşı daha saldırgan olmaya kışkırtıyorlar.
Bu isimler Suud içinde çoktan bir savaşa soktukları Prens Selman'ı yurtdışında da bir savaşa sokacağı ihtimali çok uzak değil.
Peki, fikir birliğiyle alınan kararlarla bugüne kadar gelen Suudi Arabistan, neden şimdi hızlı karar almak zorunda hissediyor kendini?
Bu sorunun cevabı ABD Başkanı Trump'ın Suud'u ziyaret ettiğinde küre çevresinde verilen pozda saklı.
Suudi Arabistan'ı bundan sonra yönetecek 32 yaşındaki Prens Muhammed bin Selman, daha önce fikir birliği sağlanamadığı için alınamayan pek çok radikal kararı tek başına alacak. Bu kararların çoğu son günlerde yaşananlar da gösteriyor ki beklenmedik adımlar olacak.
BOP, Arap Baharı gibi projelerin mimarı olan başını ABD ve İsrail'in çektiği şer koalisyonu, İslam coğrafyasında planladıkları kanlı operasyonları bundan böyle parmaklarının ucunda oynattıkları 'Selman Arabistan' ile gerçekleştirecekler.
Suudi Arabistan'ı çok iyi tanıyan Batılılara göre; Suud'un son 40 yılına şekil veren politik gerçek İslam, fundamentalizm, liberalizm, kapitalizm ya da Vahhabilik değil, Alzheimer hastalığıydı.
Muhammed bin Selman'ı teamülleri alt üst ederek yerine veliaht tayin eden Kral Salman da dahil son 40 yılda tahta oturan kralların tamamını esir alan Alzheimer hastalığı, ilk kez Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ile 'şimdilik' yönetimde dışarıda bırakılıyor.
Suudi Arabistan'ı iyi tanıyanlara göre Prens Selman'ın aldığı radikal kararlarla, Suudi Arabistan hızla dönüşüyor ve 'Selman Arabistan' haline geliyor.
Yaptıklarına bakılırsa görünen o ki; Prens Selman, Suudi Arabistan'ın gördüğü en etkili, tarihe en kanlı izi bırakan kral olacak.
Suudi Arabistan'da yönetimde etkin 7 büyük aile var. Yönetimde kararlar bugüne kadar hep fikir birliğiyle alınıyordu.
Tüm dünyada 'komik' karşılanan 'yolsuzluk' gerekçesiyle atılan son adımlarla Suud'da yıllardır devam eden bu 'aile koalisyonu' yıkılıyor ve yerine güç tek bir kişi de, Prens Selman'da toplanmış oluyor.
Muhammed bin Selman'ın ülke içinde yaptığı tam olarak bu.
Yapılanların gerekçesinin Suud'da karar verme sürecini hızlandırmak olduğu anlaşılıyor.
Birleşik Arap Emirlikleri, ABD Başkanı Trump ve damadı Jared Kushner ve İsrail Başbakanı Netanyahu gibi Prens Selman'ı İran'a karşı daha saldırgan olmaya kışkırtıyorlar.
Bu isimler Suud içinde çoktan bir savaşa soktukları Prens Selman'ı yurtdışında da bir savaşa sokacağı ihtimali çok uzak değil.
Peki, fikir birliğiyle alınan kararlarla bugüne kadar gelen Suudi Arabistan, neden şimdi hızlı karar almak zorunda hissediyor kendini?
Bu sorunun cevabı ABD Başkanı Trump'ın Suud'u ziyaret ettiğinde küre çevresinde verilen pozda saklı.
Suudi Arabistan'ı bundan sonra yönetecek 32 yaşındaki Prens Muhammed bin Selman, daha önce fikir birliği sağlanamadığı için alınamayan pek çok radikal kararı tek başına alacak. Bu kararların çoğu son günlerde yaşananlar da gösteriyor ki beklenmedik adımlar olacak.
BOP, Arap Baharı gibi projelerin mimarı olan başını ABD ve İsrail'in çektiği şer koalisyonu, İslam coğrafyasında planladıkları kanlı operasyonları bundan böyle parmaklarının ucunda oynattıkları 'Selman Arabistan' ile gerçekleştirecekler.
Orhan Dede / diğer yazıları
- İslam ülkeleri Endülüs’ün hâline düştü / 19.03.2024
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023
- İktidardakiler sazan avına mı çıktı? / 14.03.2024
- Değişim istiyorsan önce sen değişmelisin! / 11.03.2024
- Hiçbir şey yapamıyorsanız ABD’nin istemediğini yapın / 20.09.2023
- Türkiye’ye göç etmek çok kolay! / 29.08.2023
- AKP beceremedi diye nas yok olmaz! / 26.08.2023
- Gerçek itibar ormanı yanmaktan korumaktır / 24.08.2023
- Aynı insanlarla değişim olmaz / 22.08.2023
- Oylar AKP’ye zoraki gitmiş! / 12.08.2023
- Ya o rüzgâr hiç esmezse… / 11.08.2023