Eskiden olsa "derin eller kaos planı yapıyor" diyerek feveran edilecek bir çok olay, bütün vahametiyle ülke gündeminde ama maalesef hala istikrar edebiyatı yapılıyor.Farklı yerlerde farklı görüşler ve partilere mensup insanlar acımasızca ve hatta güpegündüz öldürülüyor. Diyarbakır'da HDP'nin mitingine bomba koyup 3 kişinin ölümüne sebep olduğu iddiasıyla yakalanan Orhan Önder, Suriye'de IŞİD'le irtibatlı olduğu söyleniyor. Adıyamanlı Kürt ve Alevi bir ailenin çocuğu olan Önder, ne hikmetse Alevileri kesen bir örgüt adına Diyarbakır'da eylem yapıyor!Orhan'ın babası ise feryat ediyor: "Biz Alevi ve Kürdüz. Oğlum neden gidip kendi kardeşlerini bombalasın? Devlet bu işi çözsün. Oğlumu kim kullandı ise onu bulsun." Devletin bu girift olayın neresinde olduğunu "henüz" bilmediğimiz için bu ve bunun gibi olayları çözeceğini beklemek de saflık olur diye düşünüyoruz.Ardından yine Diyarbakır'da bu defa Hüda Par'lılara silahlı saldırı yapıldı. İhya Der Başkanı Aytaç Baran'la birlikte 3 kişi daha hayatını kaybetti. Bu eylemi yaptıkları düşünülen PKK'dan anında açıklama geldi: "Biz yapmadık."Yani her iki olayda da olayı gerçekleştirmesi muhtemel kişi ya da örgütler değil "başka eller" devrede.İstanbul'da ise daha garip bir saldırı oldu. Kırk küsur yıl önce Mahir Çayan ve 9 arkadaşının öldürüldüğü operasyonu yöneten Albay Fehmi Altınbilek ve eşi oy kullanmaya giderken silahlı saldırıya uğradı. İsimlerini ve adreslerini değiştiren karı-koca Altınbilek ailesi İstanbul'un göbeğinde uğradıkları saldırı ile şu an ölüm kalım mücadelesi veriyorlar.Bir gizli el bu defa "devletin koruması altında bulunan ve adını değiştirmiş" bir albaya doğrulttu silahını.Şu anda Türkiye'nin içine düşürüldüğü vahim durum itibariyle aldıkları talimatlarla bu eylemleri yapacak o kadar çok taşeron örgüt var ki.Birbirine düşman olan gruplara bir biri ardına silah sıkıp bir çatışma ortamı tesis etme planı o kadar aşikâr ki.Ülkenin değişik yerlerinde tıpkı 12 Eylül öncesi olduğu gibi her gün insanların öldürüldüğü bir Türkiye görüntüsü vermek ve bu görüntüden de "AKP'nin tek başına iktidarda olmaması tam anlamıyla bir felaket doğurdu" mesajını vermek kimin işine gelir malum. Ağrı'da meydana gelen ve PKK ile Türk askerinin çatışması esnasında, dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala ile ilgili iddialar hala kulaklarımızda çınlıyor. Ahmet Takan'ın yazdığına göre "PKK'lıları vurmak üzere yakıt ikmal yaparak olay yerine gitmek isteyen helikopterler, Efkan Ala tarafından engelleniyor. Komutanlar şaşkına dönüyor ama kimse Ala'ya bir şey diyemiyor. Efkan Ala, çatışmalar sıcak bir şekilde devam ederken basına 'çatışma bitti' açıklaması yapıyor. Bölgedeki askeri yetkililerin verdiği bilgiye göre çatışmalar Ala'nın bu açıklamasından yaklaşık 4 saat sonra sona eriyor." (16 Nisan 2015, Yeni Çağ)Bir ülkenin içişleri bakanı, asker çatışma hattında iken onlara giden yardımı neden engeller?Bugüne kadar bu vahim olayın perde arkasını neden hiçbir Cumhuriyet Savcısı araştırma gereği duymadı?Fuat Avni isimli meçhul twitter fenomeni ise olası bir erken genel seçim öncesi özellikle Güneydoğu'da ciddi bir çatışma ortamının tetiklenmesinin "emredildiğini" yazıyor.Ülke artık hukuk ilkelerine göre yönetilen bir ülke olmaktan çıkıp tarzanca yönetilen bir ülke haline geldi.