Bir anda Türkmen sevdalısı kesilen yiğitler, şimdi de Musul ve Kerkük'teki Türkmenleri koruma sevdasına kapıldılar. Tarihi haklarımızdan, soydaşlarımızdan bahsetmeye başladılar. Türkiye'de hamaset, hele hele Türk kimliği üzerine yapılan hamaset her zaman pirim yaptığı için, özlerinde Türk düşmanlığı olan ve Türk kelimesini tabelalardan kazımak için uğraşanlar, bir anda Türk aşığı kesildiler.
Musul'da, Kerkük'te, Telafer'de Türk varlığı varmış da, oraları koruyacaklarmış da?
Sahi aranızda Bayırbucak diye bir yerin adını bileniniz var mı? Bayırbucak Türkmenleri diye bir Türkmen coğrafyasını hatırladınız mı?
Unuttunuz mu yoksa? Unutmuş olabilirsiniz zira son yıllarda her şey, hızlı bir beyin yıkama ve aynı hızla o beyinlerin tekrar sıfırlanması üzerine planlandığı için bazı beyinsizler hatırlamayabilir.
Yıkanan beyinlere hatırlatalım;
Diyarbakır'da Şivan Perver'le Kürdistan türküleri söyleyenler, Riyad'da İslam ordusu adı altında Araplara aşk ilan edenler bir anda "vay bizim Türkmen kardaşlarımız!" diye yeri göğü inletmeye başlamışlar, Bayırbucak fatihi kesilmişlerdi. Sabah akşam, gece gündüz, günün neredeyse her saati Bayırbucak Türkmenleri ile yatıp kalkmaya başlamıştık.
Bayırbucak, Lazkiye'nin kuzeyinde ağırlıklı olarak Türkmenlerin yaşadığı yemyeşil bir bölge idi. Bayırbucak Türkmenleri Osmanlı bakiyesi olarak Lazkiye'nin bu cennet köşesinde yaşıyorlardı. Rejimle en az sonunu olan hatta hiç sorunu olmayan bir bölge idi burası. Ancak iç savaşta bir el burayı da karıştırdı. Tırlar dolusu silahlar gitti. Bayırbucak Türkmenleri karşılarında bir anda Suriye ordusunu, diğer muhalif gurupları buldular.
Türkiye ise Türkmen sevdasından mı yoksa "Türkmenler üzerinden Halep zaferi hayali kurduğundan mı!" bilinmez, iki yıl boyunca Bayırbucak Türkmenlerine sürekli yardım akıttı.
Onların Suriye ve Rus ordusu ile en kanlı bir şekilde savaşmaları için her şey yapıldı. Türkiye'den "ülkücü komandolar, sivil kahramanlar, eline füze alıp Rus uçağı düşüren yiğitler" ihraç edildi.
Sonuç:
İşte sonucu kimse konuşmuyor.
Aylarca Bayırbucak Türkmenleriyle yatan, onlarla kalkan yandaş medya bir anda Bayırbucak haberlerini kesti.
Çünkü Bayırbucak'ta Türkiye'nin desteklediği isyancı Türkmenler ağır bir mağlubiyet aldı.
Bayırbucak düştü. Gımam düştü. Karamanlı düştü. İsapınar düştü. Kızıldağ düştü. Acısu düştü. Rahman Tepe düştü.
Daha sayayım mı, Nahmiye, Kastel, Maaf düştü.
Türk köyleri birer birer düştü.
Haklarını koruyacağız, özgürlük vereceğiz dediğimiz Türkmenler vatansız, evsiz barksız, evlatsız, ailesiz kaldı. Suriye ordusunun saldırılarından kaçıp "kardaş Türkiye'ye sığınan" Türkmenleri günlerce sınırdan içeri almadık.
Bu muhteşem Türkmen politikasını ortaya koyanlar bugün Bayırbucak kelimesinden köşe bucak kaçıyorlar.
Bayırbucak Türkmenlerini kurtardılar şimdi de Musul Türkmenlerini, Kerkük Türkmenlerini kurtaracaklar!
Diyarbakır'da Kürtçü, Riyad'da Arapçı, Musul'da Türkçü olanların samimiyetine inanmamız mümkün değil.
Her ne olursanız olun Allah aşkına artık şu Türklerden, şu İslam dünyasından elinizi çekin.
"İslam dünyasının hakkını koruyacağız" dediniz, İslam dünyası kana bulandı; "Türkmenleri kurtaracağız" dediniz Türkmenler vatansız kaldı.
Türk'ün üzerinden de, İslam'ın üzerinden de elinizi çekin artık.
Elinizi emperyalizmin üzerine koyarak, Türkün ve Müslüman'ın hakkını koruyamazsınız.