Günümüz Türk milletinin en önemli sorunlarından biri, kendine ait millî Türk kimliğinden vazgeçerek tamamen Batı kölesi olmayı en büyük hedef olarak seçen sömürge aydınların tasallutu altında olmasıdır. Bu mankurtlaşmış sömürge aydınları, beyinleri afyonlanmış hâlde emperyalist Batıya tam bir teslimiyetle tapmakta, onların kulu kölesi olmayı en büyük rütbe olarak bellemekte ve onların memuru olarak Türk milletini Türk milleti olmaktan çıkarmaya çalışmaktadırlar. Türk milleti, bu insanları yakından tanımak zorundadır. Yoksa bunların güdümünde kaldıkça işi zordur.
Bir örnekle bu meseleyi açalım. Kırım Savaşı sırasında 1856'da İstanbul'a gelen bir İngiliz subayının eşi olan "Lady Hornby'nin Kırım Savaşı Sırasında İstanbul" (çev. Kerem Işık, İstanbul 2007) adlı bir hatıra kitabı var. Orada anlattığına göre bir gün bir Türk beyefendisi, bu Lady'yi ziyarete gelir. Bu alafranga beyefendi, Lady'ye padişahı, ülkesi, milleti, kültürü, yaşama biçimleri hakkında şikayetlerde bulunur. Eğer fırsat verilirse Osmanlı vatandaşlığından çıkıp kraliçenin hizmetine girebileceğini, bu uğurda her şeyi yapabileceğini söyler. Lady, bu duruma çok şaşırır ve ona İngilizce olarak "Tanrı kraliçeyi korusun" demeyi öğretir. Adam bunu öğrenmekten çok mutlu olmuş. Beline bir İngiliz kılıcı takar ve bir İngiliz olup bu kılıcı kraliçeye hizmet amacıyla kuşanmak için her şeyden vazgeçebileceğini, her şeyi verebileceğini söyler. Başındaki fesini yere atar ve yumruğunu fese doğru sallar. Lady, burada der ki: "Bu modern Türk'ten hiç hoşlanmadım ve takdir etmedim."
Şimdi bu hikayecikte yer alan bazı unsurların o zamandan günümüze kadarki izini sürelim: 1. Alafranga züppe aydının İngiliz hanımı ziyarete gitmesi: O zamandan bu zamana kadar sömürge aydınları hep batının ayağına gider. Bilgi ve fikir dilenmeye giderler. Bu gidişleri de bir Kabe ziyareti kutsallığında algılarlar. Bugün sömürge aydının siyasetçi türevlerinin Amerika'nın, Avrupa'nın kapısından neden eksik olmadıklarını daha iyi anlayabiliyoruz. 2. Alafranga züppe aydını Lady'ye padişahı, ülkesi, milleti, kültürü, yaşama biçimleri hakkında şikayetlerde bulunur: Bugün de değişen bir şey var mı? Sömürge aydınlarının mesleği, bugün de aynen devam ediyor. O zaman Batıya padişahı şikayet ediyordu, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Atatürk'ü ve Atatürk'ün milliyetçi politikalarını uygulayan yöneticilerini, Türk'ün yaşama biçimlerini, millî kültürünü şikayet ediyorlar.
3. Alafranga züppe aydını eğer fırsat verilirse Osmanlı vatandaşlığından çıkıp kraliçenin hizmetine girebileceğini, bu uğurda her şeyi yapabileceğini söyler: Bugün de sömürge aydınları aynı şeyi istemeye devam ediyorlar. Bugün Avrupa Birliği'ne girmek istemek demek, bağımsız, hür bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlığını bırakıp Avrupa vatandaşı olmak, Avrupa Birliği anayasasına, onların belirlediği kanunlara bağlı yani bağımlı olmak demektir. O zamanki Kraliçenin hizmetine girme talebiyle, bugün Amerika'nın, Avrupa Birliği'nin hizmetine girme talebi arasında bir fark var mı? 4. Lady, İngilizce olarak alafranga züppe aydına, "Tanrı kraliçeyi korusun" demeyi öğretir. Adam bunu öğrenmekten çok mutlu olur: Bugün de sömürge aydınları, Tanrı batı emperyalizmini korusun, efendimiz Batıdır, bizi etse etse ancak o adam eder, diye dua etmiyorlar mı? Hem İngilizce hem Türkçe.
5. Alafranga züppe aydın, beline bir İngiliz kılıcı takar ve bir İngiliz olup bu kılıcı kraliçeye hizmet amacıyla kuşanmak için her şeyden vazgeçebileceğini, her şeyi verebileceğini söyler: Bugün de sömürge aydınları bellerinde İngiliz, Fransız, Alman, Amerikan kılıçlarıyla dolaşıyorlar. Buradaki kılıç bir simgedir. Siz onu sömürge aydınlarının gavur aklıyla, gavur fikriyle, gavur projesiyle, gavur parasıyla, yani gavurdan aldığı güçle ortalıkta dayılandıkları şeklinde okuyabilirsiniz. Bu donanımlarıyla Türk milletine değil, Batı emperyalizmine yani kraliçeye hizmet ediyorlar. Kraliçe de Batı emperyalizminin simgesidir. Bunlar batı emperyalizmine hizmet için her şeylerinden yani millî kimliklerinden, kendi geleneklerinden, kendi kültürlerinden vazgeçmiş hâldeler.
6. Alafranga züppe aydın, başındaki fesini yere atar ve yumruğunu fese doğru sallar: Buradaki fes, yerli kültürün bir simgesidir. Onun baştan atılması, yerli ve millî kültürün, yaşama biçiminin terk edilmesidir. Ona yumruk sallamak da kendine yabancılaşmak, kendi değerlerine düşman olmak, kendi kimliğinden utanmak demektir. Bugünkü sömürge aydınları da aynı şeyi yapmıyorlar mı?
7. Lady, bu alafranga züppe aydının tavırları karşısında der ki: "Bu modern Türk'ten hiç hoşlanmadım ve takdir etmedim": Bugün de Avrupa, sürekli kendisine sırnaşan, batılıdan fazla batıcı, kendi olmaktan çıkmış, tamamen başkası olmaya çalışan kozmopolit Türkleri neden sevmez? Ayrıca Avrupa Birliği bizi neden almıyor? Avrupa, Avrupa Birliği sevdasına her şeyini terk etmeye hazır olan modern Türklerden hiç hoşlanmamakta ve takdir de etmemektedir.
Bir örnekle bu meseleyi açalım. Kırım Savaşı sırasında 1856'da İstanbul'a gelen bir İngiliz subayının eşi olan "Lady Hornby'nin Kırım Savaşı Sırasında İstanbul" (çev. Kerem Işık, İstanbul 2007) adlı bir hatıra kitabı var. Orada anlattığına göre bir gün bir Türk beyefendisi, bu Lady'yi ziyarete gelir. Bu alafranga beyefendi, Lady'ye padişahı, ülkesi, milleti, kültürü, yaşama biçimleri hakkında şikayetlerde bulunur. Eğer fırsat verilirse Osmanlı vatandaşlığından çıkıp kraliçenin hizmetine girebileceğini, bu uğurda her şeyi yapabileceğini söyler. Lady, bu duruma çok şaşırır ve ona İngilizce olarak "Tanrı kraliçeyi korusun" demeyi öğretir. Adam bunu öğrenmekten çok mutlu olmuş. Beline bir İngiliz kılıcı takar ve bir İngiliz olup bu kılıcı kraliçeye hizmet amacıyla kuşanmak için her şeyden vazgeçebileceğini, her şeyi verebileceğini söyler. Başındaki fesini yere atar ve yumruğunu fese doğru sallar. Lady, burada der ki: "Bu modern Türk'ten hiç hoşlanmadım ve takdir etmedim."
Şimdi bu hikayecikte yer alan bazı unsurların o zamandan günümüze kadarki izini sürelim: 1. Alafranga züppe aydının İngiliz hanımı ziyarete gitmesi: O zamandan bu zamana kadar sömürge aydınları hep batının ayağına gider. Bilgi ve fikir dilenmeye giderler. Bu gidişleri de bir Kabe ziyareti kutsallığında algılarlar. Bugün sömürge aydının siyasetçi türevlerinin Amerika'nın, Avrupa'nın kapısından neden eksik olmadıklarını daha iyi anlayabiliyoruz. 2. Alafranga züppe aydını Lady'ye padişahı, ülkesi, milleti, kültürü, yaşama biçimleri hakkında şikayetlerde bulunur: Bugün de değişen bir şey var mı? Sömürge aydınlarının mesleği, bugün de aynen devam ediyor. O zaman Batıya padişahı şikayet ediyordu, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni, Atatürk'ü ve Atatürk'ün milliyetçi politikalarını uygulayan yöneticilerini, Türk'ün yaşama biçimlerini, millî kültürünü şikayet ediyorlar.
3. Alafranga züppe aydını eğer fırsat verilirse Osmanlı vatandaşlığından çıkıp kraliçenin hizmetine girebileceğini, bu uğurda her şeyi yapabileceğini söyler: Bugün de sömürge aydınları aynı şeyi istemeye devam ediyorlar. Bugün Avrupa Birliği'ne girmek istemek demek, bağımsız, hür bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşlığını bırakıp Avrupa vatandaşı olmak, Avrupa Birliği anayasasına, onların belirlediği kanunlara bağlı yani bağımlı olmak demektir. O zamanki Kraliçenin hizmetine girme talebiyle, bugün Amerika'nın, Avrupa Birliği'nin hizmetine girme talebi arasında bir fark var mı? 4. Lady, İngilizce olarak alafranga züppe aydına, "Tanrı kraliçeyi korusun" demeyi öğretir. Adam bunu öğrenmekten çok mutlu olur: Bugün de sömürge aydınları, Tanrı batı emperyalizmini korusun, efendimiz Batıdır, bizi etse etse ancak o adam eder, diye dua etmiyorlar mı? Hem İngilizce hem Türkçe.
5. Alafranga züppe aydın, beline bir İngiliz kılıcı takar ve bir İngiliz olup bu kılıcı kraliçeye hizmet amacıyla kuşanmak için her şeyden vazgeçebileceğini, her şeyi verebileceğini söyler: Bugün de sömürge aydınları bellerinde İngiliz, Fransız, Alman, Amerikan kılıçlarıyla dolaşıyorlar. Buradaki kılıç bir simgedir. Siz onu sömürge aydınlarının gavur aklıyla, gavur fikriyle, gavur projesiyle, gavur parasıyla, yani gavurdan aldığı güçle ortalıkta dayılandıkları şeklinde okuyabilirsiniz. Bu donanımlarıyla Türk milletine değil, Batı emperyalizmine yani kraliçeye hizmet ediyorlar. Kraliçe de Batı emperyalizminin simgesidir. Bunlar batı emperyalizmine hizmet için her şeylerinden yani millî kimliklerinden, kendi geleneklerinden, kendi kültürlerinden vazgeçmiş hâldeler.
6. Alafranga züppe aydın, başındaki fesini yere atar ve yumruğunu fese doğru sallar: Buradaki fes, yerli kültürün bir simgesidir. Onun baştan atılması, yerli ve millî kültürün, yaşama biçiminin terk edilmesidir. Ona yumruk sallamak da kendine yabancılaşmak, kendi değerlerine düşman olmak, kendi kimliğinden utanmak demektir. Bugünkü sömürge aydınları da aynı şeyi yapmıyorlar mı?
7. Lady, bu alafranga züppe aydının tavırları karşısında der ki: "Bu modern Türk'ten hiç hoşlanmadım ve takdir etmedim": Bugün de Avrupa, sürekli kendisine sırnaşan, batılıdan fazla batıcı, kendi olmaktan çıkmış, tamamen başkası olmaya çalışan kozmopolit Türkleri neden sevmez? Ayrıca Avrupa Birliği bizi neden almıyor? Avrupa, Avrupa Birliği sevdasına her şeyini terk etmeye hazır olan modern Türklerden hiç hoşlanmamakta ve takdir de etmemektedir.
Prof. Dr. Nurullah Çetin / diğer yazıları
- Dayatılan kapitalist stil / 26.12.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015
- "Karıştır barıştır"a karşı "birleştir savuştur" / 30.11.2015
- Öğretmenler Günü'nü kutlamak / 26.11.2015
- İşin sırrı dengede / 20.11.2015
- IŞİD terörist peki Fransa nedir? / 18.11.2015
- Anaları ağlamasın diye Fransa'ya çözüm süreci desteği / 17.11.2015
- Bir 10 Kasım yazısı / 12.11.2015
- Ölmek ve köle olmak dışında üçüncü bir seçenek / 11.11.2015
- Türk sosyalistlerini marabalıktan kurtulmaya davet / 09.11.2015
- Yandakların istilası / 05.11.2015