Tarımda çözüm için gözlüğümüzü değiştirmeliyiz

Tarımda mevcut problemlerin çözülebilmesi takılan gözlükle alakalıdır.Eğer gözünüzde AB, IMF ve ABD gözlüğü varsa problemlerin çözülmesini bırak, daha da derinleştiğine, kangrenleştiğine şahit olursunuz.Çünkü bu devletlerin ve de oluşturdukları kuruluşların asıl hedefi Türkiye'yi ekonomik olarak zor durumda bırakarak siyasi tavizlere zorlamak ve nihai olarak ceplerine koydukları Sevr'i bir bir uygulatmaktır. Esasen şu sıralarda talep ettikleri Sevr'i de aratır mahiyettedir. Bu menfur emele sahip olan Batılılar, öncelikli olarak bir tarım ülkesi olan Türkiye'nin tarımda asla bağımsız olmasını istemezler.Çünkü bir millet birçok bağımlılığa göğüs gerebilir, mücadele edebilir, ama konu beslenme olunca dayanabilmek mümkün değildir. İşte Somali, işte Filistin...Tarımda gerçek manada bir çözüm için öncelikle ülkemiz üzerinde menfur hesapları olanların gözlüklerini bir daha takmamak üzere çıkarmamız lazım. Onların tavsiyeleri neticesinde tarımda bağımlılığımız her geçen gün arttı. Küresel tefecilere para bulundu, ama çiftçiye bulunamadı. Destekler yok denecek kadar azaldı, o da üretene değil, üretmeyene verildi. Çiftçiye maliyetinin altında fiyat verildi, maliyet kalemleri ise katlanarak arttı. Rantiyenin borçları ertelenip, aflar getirilirken, çiftçiye hiç müsamaha gösterilmedi, neyi var neyi yok haczedildi.Çiftçi sıkıldı, sıkıldı, toprağını satsın diye de 80 yıllık yasada değişiklik yapıldı. Toprağın altındaki madenler üç beş kuruşa yabancılara peşkeş çekildi, üstelik yabancılar bu madenleri rahatlıkla götürsün diye de üzerindeki köylere, arazilere el konuldu. İşte IMF, AB ve ABD gözlüğü takmanın neticesi bu ve benzeri bir tablo...Peki, nasıl bir gözlük takmalıyız?Öyle bir gözlük takmalıyız ki, yerli paramızı kullanabilmeliyiz, çiftçinin emeğinin hakkını verebilmeliyiz, tarımı gerçek konumuna taşımalıyız, bırakın bağımlı olmayı, tarımda stratejik bir uluslarası güç olabilmeliyiz.Var mı böyle bir gözlük? Tabii ki var.BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli. Bu gözlük yerli, bize ait. Üstelik dünyanın bir çok ülkesinden bilim adamları bu Model'in çözüm olduğunu vurguladılar. Bu gözlük öyle bir gözlük ki, hangi ülkenin insanları takarsa onlara deva oluyor. Ama orjinali özellikle Türk milleti için hazırlandı.  Bakın Almanya'daki Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi'ne katılan Almanya Bonn Üniversitesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Ernst Zurek Milli Ekonomi Modeli'nin tarım projeleriyle ilgili neler söylüyor: "Devlet ve hükümetlerin en temel görevi kuşkusuz halklarının uzun vadedeki gıda teminatını sağlamaktır. Bununla bağlantılı olarak devletlerin tükettiği gıdanın büyük bir kısmını kendi zirai üretimlerinden sağlamaları gerekmektedir. Yerli ziraat, sadece gıda teminatını sağlamıyor; aynı zamanda iş yerlerini de garanti altına alıyor, istenmeyen göçleri engelliyor. Buna ilaveten doğal kaynakların verimli bir şekilde değerlendirilmesi, işlenmemiş tarım alanlarının da muhafazası sağlanmış oluyor. Doğru bir projelendirme ile Milli Ekonomi Modeli, tarımı stratejik alan olarak değerlendirmekte ve yerli tarımın devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini ifade etmektedir ki, bu son derece haklı ve yerinde bir uygulamadır. Prof. Dr. Haydar Baş'ın tarım alanında, üreticiyi desteklemekle kalmayıp, dış rekabete karşı da koruması, geleceğin temel stratejileri ve nesillere gıda teminatı bakımından takdire şayandır. Bu vesile ile, bu uluslararası kongreye katılan tüm bilim adamlarımıza ve Prof. Dr. Baş'a bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum."Ne diyelim, darısı IMF, AB ve ABD gözlüğünden bir türlü kurtulamayan bizimkilerin  başına...