logo
18 NİSAN 2024

Tiyatro baskını ve Putin'in karakter analizi

28.10.2002 00:00:00
Ruslar, Moskova'daki tiyatro baskınını beklenildiği gibi "kanlı" bastırdı. Rusya Devlet Başkanı Vlademir Putin, Çeçen eylemcilerin "topraklarımızdan çekilirseniz, eyleme son veririz" mesajını umursamadı bile. Zaten böyle bir gelişmeyi de beklemiyorduk. Çünkü Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra yaşanan iki Çeçen-Rus savaşından ikincisini bizzat Putin iktidara geldikten hemen sonra başlatmıştı. Sıkı bir Ortodoks olan ve her pazar ayinlere katılmaya büyük özen gösteren Putin, günün birinde Rusya Federasyonu'nun da Sovyetler Birliği gibi çözüleceğini savunan Batılı analizcilerin kehanetlerini boşa çıkarmak için ne pahasına olursa olsun izlediği politikadan geri adım atmaya hiç niyeti yoktu!

Putin neden pazarlığa hiç yanaşmadı? Karakterinden ve izlemiş olduğu Stalinvari siyasetten kaynaklanıyor bu. Putin, 1924 ile 1953 yılları arasında uyguladığı baskıcı politikalar nedeniyle Sovyetler Birliği'nde 30 milyon kişinin ölümüne yol açan Stalin gibi Gürcü kökenli. Stalin 2. Dünya Savaşı'nda 400 bin Çeçen'i katletmişti. Putin de benzer bir yol izliyor. Ekim 1999'dan bu yana Çeçenistan'da kaç kişinin öldüğünü kimse bilmiyor. Planlı bir soykırımdan bahsediliyor. Çünkü öncelikle Çeçen kadınlar ile çocuklar ortadan kaldırılıyor!

Öte yandan, Putin, Devlet Başkanı olduğu günden bu yana, "demir yumruk" politikası izliyor. Stalin gibi muhaliflerini sindirip susturuyor, basını sıkı kontrol altında tutuyor, ülkesinin dış politikada aktif bir tutum izlemesi için çaba sarfediyor. Irak ile yapılan 40 milyar dolarlık anlaşma da bunun bir kanıtı. Gizli servisten gelme birisi olarak Rusya Federasyonu içindeki Rus olmayanları sıkıdüzen içinde tutuyor; Rusya'nın etnik mozayiğini harekete geçirebilecek muhalifleri mercek altında bulunduruyor. Bugün mesela Rusya içinde Türk nüfusun çoğunluğunu oluşturduğu cumhuriyetlere turistik amaçlı bile olsa girebilmek mümkün değil. Hatta Ural Dağları'nın ötesine geçebilmek çok zor. Özel izin almak gerek. Tuva Cumhuriyeti, Yakutistan gibi cumhuriyetlerdir bunlar.

Çeçenlerin niyeti...

Çeçen eylemciler neyi amaçlamıştı? Hedefleri, elbette Rusya'yı Çeçenistan'dan çekilmeye zorlamak ve Çeçenistan'ı şu anda Rusya adına yöneten Çeçen şahsın kendilerini teslim edilmesini sağlamaktı. Bir de seslerini dünyaya duyurmak istiyorlardı. Çünkü Çeçenistan'a gazetecilerin girmesi yasak. Orada ne olup bittiğini kimse bilmiyor. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Filistin'de her gün hangi 'mezalimin' yaşandığını tüm dünya, bir şey yapmasa da, canlı olarak izleyebiliyor. Ama Çeçenistan'a gelince... Birinci Çeçen-Rus Savaşı'nın Fransız AFP ajansı adına izlemiş bir gazetecinin şu sözleri çok manidar: " İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana dünyada çıkan bütün savaşları takip ettim. Ancak hiçbirisi bu savaş kadar dehşet verici değildi. Burada insanlık tümüyle sona ermiş!"

Çeçen eylemcilerin sesini duyurmaktan öte bir sonuca varamayacakları baştan belliydi. "Ses duyurmada" başarılı oldular. Bütün dünya basını, sonuç çıkmasa da, bir kez daha Çeçenistan'da ne olup bittiğini tarihi boyutlarıyla tartıştı. Çeçenistan'a dünya basınının sokulmadığına işaret ettiler.

Ancak Putin'i Çeçenistan'dan çıkarmaya zorlamak imkansızdı. Çünkü Putin rehin alınan 800 kişinin hayatını çoktan gözden çıkarmıştı. Böyle bir operasyon bekleniyordu. Güdülen mantık şu idi: Kaç kişi kurtarırsak, kar!

Bir Rus rehinenin anlattığına göre, eylemcilerin ve rehinelerin tamamı Rus Özel Birlikleri'nin kullandıkları, niteliği bilinmeyen uyutucu gazdan zehirlenip öldü. Silahla vurulan tek kişi yok! Bu nedenle kurtarılan rehinelerin durumu da oldukça ağır. Dünya basınından edindiğim izlenim çok az sayıda rehinenin sapasağlam kurtulduğu yönünde. Kaç rehinenin öldüğünü tespit edebilmek imkansız ama sayı en az 300.

Rus yetkililerin bu çerçevede son verdikleri rakam 118. Ancak örgütlenen Rus Asker Anneleri'ne göre, 1999'da başlayan 2. Çeçen-Rus Savaşı'nda bugüne kadar ölenlerin sayısı 10 bin. Resmi rakamlara göre bu sayı 1000'i geçmiyor. Dolayısıyla ölen rehine sayısını belli bir katsayıyla çarpmak gerkiyor!

Çeçenler bırakın 800 kişiyi Putin dışında bütün Rus halkını rehin alsa, Putin yine de 80 bin Rus askerinin Çeçenistan'dan çekilmesi yönünde emir vermez! Dolayısıyla bu çerçevede operasyon kaçınılmazdı. Nitekim Putin eylemin ilk dakikasından itibaren operasyon hazırlıklarının yapılması talimatını vermişti. Çeçen eylemcilerle yapılan pazarlık ise sadece zaman kazanmaktan ibaretti.

Bundan sonra Çeçenistan'da ne olabilir?

Batı ve Türk basınında şöyle bir yorum yapılıyor: Bu eylemle birlikte Rusya, Çeçenlere baskıyı daha da şiddetlendirebilir. Böyle bir şey ihtimal dışı, yukarıda da vurguladığımz gibi, Ruslar Çeçenlere karşı yapılabilecek mezalimin maksimumunu uyguluyor. Mezalimin mezalimi diye bir kavram ise yok!

Sonuç: Çeçenler bu eylemle birlikte, 'rehin alma' yöntemiyle Putin'i Çeçenistan'dan geri çekilmeye zorlayabileceklerini artık akıllarından çıkarmış olmalılar. Tek yöntemin imkansız da olsa Putin'i rehin almaktan geçtiğini farketmiş olmalılar! Olanın sadece masum sivillere olduğunu da anlamış olmalılar. Bağımsızlığın yolu ise hala 300 yıldır devam eden kurtuluş mücadelesini sürdürmekten geçiyor!
 
Recep Bahar / diğer yazıları
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
Doç. Dr. Mehtap Aras 'kaçış yok' dedi
'6 ila 7,2 arasında bir deprem kaçınılmaz'
Kayyum başkan toplantıya katılmadı
Seçimi kaybeden başkan toplantıda
Özel'den seçime dair çarpıcı değerlendirme
' 31 Mart bir zafer değildir'
ABD'den İsrail'e Refah saldırısı için yeşil ışık
İran'a saldırmama şartı iddiası
Parçalanmışlık, rekabet gücü kaybı, yatırım yetersizliği...
AB Liderler Zirvesi başladı
Otomobil piyasasında canlanma başladı
İşte en kolay satılan otomobiller
TÜİK konut satış rakamlarını açıkladı
Martta konut satışı düştü
Şimşek'in temasları ve ABD'den gelen ziyaretçinin şifreleri
'Erdoğan teslim oldu'
3 kişinin cansız bedenine ulaşıldı
Define ararken mağarayı çökerttiler
' Enflasyonun düşürülmesi öncelikli hedefimiz'
ABD'de Türkiye ekonomisini anlattı
3 ilçede okullar tatil edildi
Tokat depremle sarsıldı
Katil İsrail'de siyasi kriz
'Savaş Kabinesi feshedilsin'
Öyle büyük bir bela ki
Kansere yakalanma oranını katlıyor
Hayır çeşmesi yaparken toprak kaydı
2 kişi hayatını kaybetti
Çinlilerden 5G çıkarması
Teknoloji avcıları İstanbul'da buluşacak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.