Trabzonspor 'kaptan'a emanet

Trabzonspor nihayet başkanına kavuştu. Özkan Sümer'in istifasından sonra boş kalan koltuğa yine futbolun içinden gelen bir isim oturdu: Atay Aktuğ. Aktuğ da, daha önce başkanlık yapan Faruk Özak ve Özkan Sümer gibi futbolun içinden gelen bir isim. O da uzun yıllar Bordo-Mavili formayı giydi ve bu takımın kaptanlığını yaptı. Son yirmi yıl içerisinde en parlak dönemini Faruk Özak'la yaşayan Trabzonspor, Atay Aktuğ ile yeniden bu başarıyı yakalama arzusunda.

Sayın Aktuğ'un futbolu bilmesi güzel bir olay. Ancak şampiyon olabilmek için futbolu çok iyi bilmenin yanında maddi gücünüzün de yerinde olması geremekte. Trabzonspor'un en büyük rakipleri F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş'ın mali yapılarını incelediğimizde hepsinin de gücünün yerinde olduğunu görmekteyiz. Son zamanlarda G.Saray'ın mali yapısında bir takım sıkıntılar var ama önümüzdeki aylarda bu sıkıntılar giderilecektir diye düşünüyorum.

Trabzonspor'un rakipleri bu takımlar olduğuna göre yeni yönetim gereken maddi desteği sağlayarak kulübü, bu üç güçlü rakiple eşit seviyeye getirebilecek mi? Yoksa sadece nakle yayın gelirleri ve geceler düzenleyerek mi takımı şampiyon yapmaya düşünüyorlar. Bu konuya en ivedi şekilde açıklık getirmeliler. Çünkü bütün camia bu soruların cevaplarını merakla bekliyor.

Atay Aktuğ seçim çalışmalarında tercübesinden olsa gerek, başkan seçildiği taktirde takıma dört tane star futbolcu kazandıracağı ve bunların bir tanesinin Şota olacağı yönünde açıklamalarda bulunmuştu. Bu transferlerle ilgili taraftarların yoğun telefonlarıyla karşılaştık. Bizlere yöneltilen ortak soru ise, yönetim sözünde duracak mı; yoksa diğer yönetim gibi onlarda bugün yarın diyerek bizleri oyalayacaklar mı? İşte bu soruların cevabını ilerki günlerde hep beraber alacağız.

Yeni göreve gelmiş bir yönetimin gözünü fazla korkutma gibi bir niyetimiz yok. Ancak bizler basın olarak bazı gerçekleri yazmak ve anlatmak zorundayız. Bu nedenle Sayın Aktuğ ve arkadaşlarının bu olaylara hazırlıklı olması babında bir takım izahlarda bulunduk. Elbette ki, bizlerde yönetimin iyi ve kötü gününde yanlarında yer alacağız. Ama bir gerçeği de unutmamak lazım. Her zaman adil, dürüst ve gerçekci olmak zorundayız.