Türkiye, ABD ve Rusya genelkurmay başkanları Antalya'da bir araya geldi. Hulusi Akar'ın sağında Rus Genelkurmay Başkanı Gerasimov, solunda ABD Genelkurmay Başkanı Danford vardı. Toplantıda Suriye ve Irak'taki güvenlik konuları görüşülmüş.
Fotoğrafın zamanlamasına bakın:
Türkiye, tamda "Hedefimiz Menbiç" diyor ama ABD'den anında "düşmanca unsurlara karşı askerlerimizi Menbiç'e konuşlandırdık" açıklaması geliyor.
Rusya, PYD'nin Menbiç'i Suriye ordusuna teslim etme kararı aldığını açıklıyor.
Yani iki süper güç Türkiye'ye karşı sahada birleşiyor.
Türkiye'nin artık Menbiç'e girme ihtimali sıfır!
Çünkü karşısında anında Rusya ve ABD'yi bulacak.
İşte Türkiye'ye karşı bu 'saha operasyonunu' yapan iki süper gücün genelkurmay başkanları, Antalya'da Hulusi Akar'la fotoğraf çektiriyor.
Ne yapalım ki biz o boş ve ikiyüzlülük dolu fotoğrafı.
Üstelik bu fotoğrafın çekildiği saatlerde ABD'li askeri yetkililerden "PYD'nin dost unsurlar olduğu ve terörle bir alakalarının bulunmadığı, Rakka operasyonunda ön safta olacakları" açıklaması geliyor.
ABD ve Rusya komutanlarıyla yapılan zirvede, "Suriye'deki bütün terör örgütleriyle mücadelenin önemi vurgulanmışken" ardından Türkiye'nin terör örgütü olarak gördüğü PYD'ye kucak açılması Türkiye'nin sıfırla çarpılmasıdır.
Aynı gün Başbakan Yıldırım ise Hulusi Akar'ın "dost bildiği generallerin yüzüne söylemesi gereken" gerçeği şöyle ifşa itiraf ediyordu: "Müttefiklerimizin terörle mücadelede PYD'yi ortak seçmeleri büyük bir talihsizliktir."
Fotoğrafla dostluk olmuyor.
"Hem yüzleri dost özleri düşmandan usandım" diye haykırma vakti hala gelmedi mi?
Dost ve müttefik ülkelere sırtımızı dayayarak girdiğimiz Suriye macerasında, bütün dostlarımızın bir bir sırtımıza hançer sapladığına, Rakka'ya girmek için can atmamıza rağmen "hayır sen orada kal!" diye yüzümüze bile bakılmadığına şahit olmak ne kadar acı.
Bizi Esad'a düşman edenlerin Esad'la bile "çoktaaan!" el sıkıştıklarına şahit olup "emperyalizmin en menem bir şey olduğunu" pratik olarak bir kez daha idrak etmek ne kadar da acı veriyor.
Akif Beki, Yeni Mesaj'da aylardan beri anlatılan bu gerçeği maalesef yeni idrak ederek şöyle yazmış Hürriyet'te: "Biri yanına Esad'ın ordusunu, öbürü de PYD'yi aldı ve Menbiç'te bize karşı birleştiler. Bizimle fotoğrafta girdikleri ittifak arazide dağıldı. Bir sabah Esad'ı PYD'ye tercih ederken yakalamayalım mı kendimizi! Menbiç'te PYD bayrağı dalgalanacağına, Esad bayrağı görmeyi memnuniyetle karşılamaya başlamayalım mı?!"
Ankara 'PYD gitsin de yerine Esad gelirse gelsin, razıyız' noktasına geldi... Vaktiyle tehditlerden tehdit beğenmediği için Türkiye şimdi en tehlikelisiyle karşı karşıya; korktuğu tehditlerin ikisi yani Esad'la PYD birden başa gelebilir."
Beki, ilave ediyor: "Öngörüp tedbirli olmaz mıydık?" (Hürriyet, Mart 2016)
Elbette öngörebilirdik elbette tedbir alabilirdik. Yeni Mesaj gazetesinde yıllardan beri bu gerçeği "öngören" onlarca haber, yorum, yazı yayınladı.
Biz 'ön'den gördük.
Siz ise 'son'dan, Akif Bey!