Temmuzun ilk haftasında Amerika'dan bir heyet Türkiye'ye geldi. Günlerce bu heyetle ilgili haberler okuduk. Heyetin geliş amacı Gülen'in iadesini konuşmak ve Türkiye'de tutuklu papaz Brunson'un davasını görüşmekti.
Sözüm ona Amerika ile sıkı bir pazarlık yapılacak ve papaz Brunson tahliye edilip karşılığında FETÖ'başı Gülen'in iadesi sağlanacaktı.
Heyet Türkiye'de iken Amerika cephesinden sinir bozucu açıklamalar geliyordu.
ABD Dışişleri Bakanı Pompeo, Brunson'un mahkemesinden 2 gün önce yaptığı açıklamada "Brunson'un evine dönme vakit geldi" diyordu.
Sonuç tam da Pompeo'nun dediği gibi oldu.
Mahkeme önce Brunson'un tutukluluğuna karar verdi ve ertesi gün adli kontrol şartıyla serbest bıraktı.
Gülen'in iadesiyle ilgili ise tek bir bilgi yoktu.
Amerikalı heyetle Gülen'in iadesinin konuşulup konuşulmadığı bile meçhuldü.
Benim kanaatim Gülen, hiç gündeme gelmedi.
İnsan ister istemez düşünüyor; Adamlar geldiler, F-35, kredi alımını kısıtlama, İran'a ambargoyu delmemizle ilgili pek çok konuda tehditleri sıraladılar, papazı çıkarttılar, birinci raunt bitti.
İkinci raunt ise Ekim'de.
Papaz Brunson, ekime kadar cezasını evinde çekecek.
Ekim'de de muhtemelen tahliye edilecek.
Yani verdik papazı, ama alamadık papazı!
Devlet erbabına sormak lazım, Türk basınında günlerce "bizim papazla, Amerika'nın papazının takas pazarlığının yapılacağı" konuşuldu.
Bu haberin aslı astarı var mıydı?
Bu haberi kim pompaladı?
Bizim papaz, hiç gündeme geldi mi?
Geldi ise ve bu konuda derin bir sessizlik olduğuna göre, Amerikalılar hala "iade için elimizde yeterli delil yok" havası mı çektiler?
Yoksa "bizim papaz" pazarlıkta hiç yoktu da birileri necip basınımızı " kendi kendimize gelin-güvey olmaya mı itti?"
Bir de bu Amerikan papazı, "gerçekten PKK üyesi ise" ve "gerçekten FETÖ'cü ise" ve "yargımız gerçekten bağımsız ise" nasıl oluyor da tam da Amerikan dışişleri bakanının dediği gibi "papaz, evine dönüyor?"
Önemli not: Gülen'in papazlığıyla ilgili ilk köşe yazısının 31.07.2004 tarihinde "O Adam Gizli Kardinal mi" başlığıyla bu satırların yazarı tarafından gündeme getirildiğini hatırlatırım. Verdiği bilgiler için Aytunç Altındal'ı minnetle anıyor, rahmet diliyorum."