Yaprak dökümündeyiz

Hüzünlü günlerden geçiyoruz, hazanlı günlerden geçiyoruz. Ölmek istesek Allah (c.c.) izin vermeden ölemiyoruz. Her şeye rağmen Allah'ım verdiğin, vermediğin bütün nimetlere hamd ü senalar olsun. Ölümü arzu etmemek gerektiğini okumuştum bir hadis-i şerifte. Çünkü Allah (c.c.) bizim her halimizi, her zorluğumuzu görüp gözetendir.Tasavvufta her zaman ümitli olmak gerektiğini de biliriz hemen hepimiz. Tasavvuf insanı Allah'a yaklaştırır. Allah'a yakınlıkta ise hüzün ve kedere yer yoktur, sevince, sevgiye ve coşkuya yer vardır. "Gönül ayinesin sufi/Eğer kılar isen safi/Açılır sana bir kapı/Ayan olur Cemalullah" diyor şair. Ne güzel söylemiş keşke Cemalullah bizlere de ayan olsa?İnsanoğlu ömrü boyunca bir arayış içinde, ruh Allah'ı arıyor, her güzel yüzde cemali, her güzel seste ilahi hitabı, her güzel kokuda Rabbimizin kokusunu arıyor. Bu arayış zikrullah ile bir nebze olsun yatışıyor, diniyor. Dikkat edilirse kalpler ancak Allah'ı zikir ile tatmin oluyor. Bu açıdan virdlerimiz ve namazlarımız büyük öneme sahip, namazlarımızı dosdoğru ve vaktinde kılmamız gerekiyor. Müttakilerden olabilmek için, Allah'tan gerçekten korkanlardan olmak için Rasulüllah Efendimize (sav) uymak gerekli. Sevgili okuyucular yazının mutfağında sakin bir aralık öğleden sonrası yine bir şeyler yazabilme telaşındayız. "İnsan olmakta hangi durağa geldik" bunu bile tam olarak bilemiyoruz. Çünkü nefis kendisine tarafsız olarak bakamıyor. Tarafsız bakabilseydik, nefsi terbiye ve tezkiye etmek bu kadar zor olmazdı. Çoğumuz nefsimizi temize çıkarma eğilimindeyiz. Bu eğilim devam ettikçe yolda ilerlemek de pek mümkün değil. Allah'tan dileğimiz Yusuf (as) gibi nefsimizi temize çıkarmaktan vazgeçmektir. Böylece gönül aynamızı temizlemek kolaylaşacak ve o aynadan Cemalullah'ı görmek mümkün olacaktır inşallah.