logo
19 NİSAN 2024

Yenipazar Tohum Takas Şenliği

09.12.2011 00:00:00
Aydın Yenipazar'dan merhabalar sevgili okurlar. Meltem TV "Milletin Efendisi" programı olarak Yenipazar'a davet edildik. Yenipazar ilçesi Kurtuluş Savaşında üstün başarılara imza atan Yörük Ali Efe'nin doğduğu şirin bir ilçemiz. 29 Eylül Torbalı Tohum Takas Şenliği ile başlayan ve ardından Seferihisar, Bayramiç ve Karaot köyü olarak devam eden Tohum Takas Şenlikleri'nin bu seferki durağı Yenipazar ilçesi oldu. Amaç tüm Anadolu sathında yerel tohumların korunması, çoğaltılması ve üretime sokulması için somut Tohum İstasyonlarının kurulması... Tohumu tekellerine almak isteyen ve sadece onların bizlere dayattığı gıdalarla beslenmemizi isteyen çok uluslu tohum şirketlerine karşı "dur" diyen ve geleceğini, sağlığını ve aynı zamanda da yerli çeşitlerimizin yok olmamasını önemseyen herkes şenlikte bir araya geldi. Bir evvelki Tohum Takas Şenliği'nde mikrofon uzattığımız Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya, Tohum Yasası'yla ilgili bakınız neler söylemişti: "Bu gidişle uluslararası firmalar yavaş yavaş yerli tohumları ortadan kaldıracak. 4 yıl önce çıkan Tohum Yasası daha önce Hindistan'da da çıktı. Burada büyük uluslararası tohum firmaları bu ülkedeki yerli tohumların patentlerini aldı. Satışını yasaklattı. Köylülerimiz kendi üretmedikleri tohumlara 'satın tohum' diyor. Üreticilerimiz onları tohumdan saymıyorlar. Yerli tohumlarımızı ele geçirip patentlerini alırlarsa satışlarını asla yapamayacağız. Hiçbir şeyi icat etmeden hayatı patentlemeye çalışıyorlar. Takas toplantılarından korkuyorlar. Şenliğimizi engellemeye çalıştılar. Bunu izin vermedik." Bu konu ile alakalı 20 Şubat 2011 tarihinde Yeni Mesaj gazetesinde kaleme aldığım "Tohum Yasası mı, toplumu imha yasası mı? başlıklı yazıyı önemine binaen tekrar sizlerle paylaşmak istiyorum sevgili okurlar:"Tarımsal üretimin iki önemli ana girdisi vardır. Hayvansal üretimdeki girdinin adı damızlık, bitkisel üretimde ise tohumdur. Tohum tarımın olmazsa olmazıdır. Ürünü alabilmek için toprağa ektiğimiz tohum ta Hz. Adem'den bu yana insanlığın ortak malıdır, aynen hava, su ve güneş gibi... İnsanlığın bu ortak malına yani 'tohum'a 31 Ekim 2006'da TBMM den geçen Tohumculuk Yasasına göre, 'yeni sahipler' ve 'patent' aranmakta sevgili okurlar...31 Ekim 2006'da TBMM den geçen Tohumculuk Kanunu, Avrupa Birliği uyum yasaları paketi içine alınarak ve temel yasa kabul edilerek yeterli bir tartışma ortamı sağlanmadan kaşla göz arasında jet hızıyla çıkarıldı. Yasa tarım uzmanlarının da dikkat çektiği şekliyle çok uluslu firmalara Türkiye tohumculuğunu teslim etme anlamına geliyor. Tohumculuk alanının demokratikleşmesi ve sivilleşmesi söylemiyle çıkan bu yasa bakınız neleri öngörüyor:* Devlet tohumluk üretimini, sertifikasyonunu, ticareti ve piyasa denetimi alanlarındaki yetkiyi 'tohumcular birliği' adı altında bir örgüte devredecek.* Çiftçilerin tohumluk ihtiyacı yabancı ve yerli taşeron firmalara bırakılacak.  * Çiftçinin kendisine tohumluk ayırma yetkisi elinden alınacak.* Yerli tohumlarımızın patentleme yetkisi yabancı biyoteknoloji firmaların güdümüne girecek. * Ulusal biyo-güvenlik AB'ye bırakılacak.Aslında Tohumculuk Kanunu'nun öngördüğü örgütlenme, tarımın tekelci firmalarının güdümüne girdiği ABD/AB'de bugün yürürlükte... Dünya tohumculuğu Novartis ile Astra Zeneca adlı ilaç şirketlerinin ortak olduğu Syngenta, Monsanto, Dupont, Cargill, ADN ve Bayer olmak üzere tekel olmuş şirketlerin elinde... Ülkemiz sebze tohumculuğunun  yüzde 90'ı dışa bağımlı hale getirilmiştir. Yerel tohumunu yitiren çiftçimiz şu an 1 kg domates tohumu için 18-20 bin ABD doları fiyatla tohum almak zorunda.Şu anda bile domates tohumu başta olmak üzere birçok sebze tohumu altından daha pahalı satılmakta. Gelecekte tarla bitkileri için de bu kadar olmasa da büyük fiyat artışları planlanmakta sevgili okurlar. Ülkemiz sertifikalı hububat tohumculuğunda ise, ancak yüzde 25'ini üretebilmektedir. Türkiye'de tohumculuk pazarının büyüklüğü 300 milyon doları bulmuş ve tohum dışalımız ise 70 milyon dolardır.Görüldüğü şekliyle Türkiye'deki tohum pazarı tekelci küresel firmalar ile yerli işbirlikçilerinin denetimindedir. Ama bu onlara yetmemektedir? Çıkarılan bu tohumculuk yasasıyla büsbütün pazara hakim olmaya çalışmaktalar.Yasa Tarım Bakanlığının tohum üretim, kontrol denetleme, anlaşmazlıkların çözümü gibi birçok alandaki yetkisini kurulacak (çok uluslu şirketlerin etkin olacağı) tohumculuk birliğine bırakmakta. Yani 3-5 yıl sonra yerli, yerel tohumları ekmek yasak sevgili okurlar. (Avrupa ve ABD'de şu an olduğu şekliyle) Bize dayatılan; hibrit, GDO'lu, hastalıklı tohumları hem de ederinin üzerinde satın alıp ekmek olacak. Bedel elbette doğanın ve çiftçiliğin katledilmesi...Bildiğiniz gibi şirket tohumları kimyasal ilaçsız, gübresiz yetiştirilemiyor. Kanser başta birçok hastalığa davetiye çıkartmaktadır. Hâlbuki yerel çeşitlerimiz daha çok lezzetli. Kimyasal ilaçsız ve gübresiz, hatta bazıları susuz yetişebiliyor. Bilim insanları bunlarda bizi hastalıklardan koruyan antioksidantlar bulunduğunu söylüyorlar. Bu çeşitlerimizin vitamin ve mineral maddelerince daha zengin olduğu bilimsel bir gerçektir. Halbuki tohumculuk yasasını savunanlar  "bu işe kalite getiriyoruz" argümanını kullanmakta. Gerçekte ise hiç öyle değil. Örneğin Niğde'de patates kanseri (veya bakanlığın deyişi ile uyuzunun) yabancı patates çeşitleri ile geldiği bir gerçek. Birçok hastalık yabancı tohum ithali ile Türkiye'ye girmiştir. Bu yüzden onlarca yıl Niğde'de birçok köyde patates ekilemeyecek, yasaklandı. Olayın başka yönü ise, ne idüğü belirsiz bu tohumlar çok pahalı, ilaca ve gübreye çok ihtiyaç duyuyor. Bu tohumlar susuz veya az suyla da yetişmiyor. Kısacası köylümüz ve tüketicimiz görünüşü güzel ama lezzetsiz ve ilaç yüklü bu plastik domatesleri, biberleri, patlıcanları yetiştirmek ve millete yedirtmek durumunda?İlacı, tohumu ve gübreyi çoğu zaman aynı çok uluslu şirketler üretiyor. Yani sevgili okurlar, bu hibrit tohumları üreten yabancı firma, 'ihtiyaç duyulan ve istenilen hastalığı ve ilacı' tohumun genlerine şırınga etmekte? O tohumu ektiğinizde tohumu üreten firmanın ilacını ve gübresini de kullanmak zorundasınız... Dünya kurulalı beri böyle kuşatılmışlık yaşanmadı dersek abartmayız herhalde. Binlerce genden oluşan tohum çeşidimize iki gen katıp mülkiyetlerine alıyorlar adamlar. İnsanlığın ortak malı tohumlar patentleniyor. Dünyada böyle bir garabet görülmüş müdür Allah aşkına! Bizde bu garabete kuzu kuzu kanun çıkartarak ortak oluyoruz... Yani öz ellerimizle öz evladımızı boğazlamak gibi bir şey...Kısacası tohumlar veya hayvanlar üzerinde patent iddiası kabul edilemez. Hayat patentlenemez. Bu tohum ve hayvanlar bütün bir insanlığa aittir, bütün bir insanlığın ortak malıdır taa Hz. Adem'den bu yana... Son söz: Yerel tohumlarını korumayan ve üretemeyen ülkeler aç bırakılmaya mahkum kalabilirler."
 
Adem Birinci / diğer yazıları
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
Merkez Bankası anketi açıklandı
Dolar, enflasyon, faiz tahminleri belli oldu
Gelecek burada
10 yılda 20 kat büyüyecek
Çocuk nüfusumuz açıklandı
Nüfusumuzun yüzde 26'sı çocuk
İran'dan saldırıya ilişkin açıklama geldi
'3 mini İHA saldırısı püskürtüldü'
Şehit edilen babasının koltuğuna oturdu
29 yıl önce babası o koltuktaydı
Kaçak kazı zannedildi gerçek bambaşka çıktı
Soruşturma devam ediyor
Depremin izleri gün ağarınca ortaya çıktı
Binalar ve minareler yıkıldı
2 kurşun camlara isabet etti
Holding binasına ateş açıldı
Komşusunun kapısına balyoz ve matkapla dayanıp ateşe verdi
Gürültü kavgasını özel harekat bitirdi
İsrail'den İran'a misilleme
İran'da uçuşlar askıya alındı
'Hasarlı evlere girmeyin'
Açıklama sırasında depreme yakalandı
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler; Peygamberimizin ahlakı
Fenerbahçe penaltılarda yıkıldı
Umutlu başlangıç kabusa döndü
Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam
Fabrikalarda işler tersine döndü
Ustaysan, zanaatkârsan maaş kıyak
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.