Üniversite kavramı ve özellikleri Üniversite eğitimi ve öğreniminin, orta öğretim ve eğitiminden farklı olarak özerk olması gerekmektedir. Çünkü "universa" bir nevi Kainat serbestliğini ifade etmektedir. Ayrıca, üniversitelerin bilimsel özerkliğe sahip olması gereklidir. Bunun yanında üniversitelerimizin bir de kamu tüzel kişiliğinin bulunması şarttır. Diğer taraftan hiçbir ideolojik veya benzeri akımların etkisinde kalmadan, tamamen ayrı ve müstakil kuruluşlar şeklinde çalışmaları elzemdir. Üniversitelerde bilimsel bazda serbest fikirlerin gelişmesi ve çalışmalarının da müstakil yürütülmesi şart olmaktadır. Üniversiteler herhangi bir gücün emrinde, belirli bir sisteme veya ideolojiye hizmet etmemesi gerekir. Halka ve topluma dönük olması ve ona önderlik yapması lazımdır. Bu şekilde çalışabilmesi için de ilmi gerçeklere ve araştırmalara dönük durması elzemdir. Üniversiteler mensup oldukları halkın, vatanın ve toplumun hizmetine uygun olması ve o yönde hizmet vermesi şart olarak görülmektedir. Aksi takdirde, belirli bir zümreye, sisteme ve faydasız polemiklere ve aykırılıklara kapılması, hem kendilerine hem de millete ve bulundukları devletlere zararlı olabilirler. Üniversitelerimizin, Yüksek düzeyde eğitim vermesi, bilimsel araştırma yapması, bunların uluslararası düzeyde yayınlaması, memleket ekonomisini, planlamasını ve sanayi ile kamu ve özel kuruluşlarını desteklemesi, onlarla işbirliği yaparak faydalı katkılarda bulunması başlıca görevleridir. Üniversitelerimizi ayrıca eğitim ve öğrenim yanında ülkemizi ekonomik ve bilimsel gelişmesi için kadrolar yetiştirmesi, teknik-teknolojik ve kültürel alanlarda planlama daireleri ile birlikte memleketin geleceğine dönük çalışmalar yapması gerekmektedir. Günümüzde üniversitelerin çağdaş olması toplumların gelişmesini ve ilerlemesini sağlamakta ve Sosyal ve kültürel ile iktisadi yapılarını ileriye doğru götürmektedir. Üniversiteler genellikle dinamo şeklinde etki yapmakta ve ülkelerin çağdaşlaşmasını ve gelişmesini temin eden unsur olmaktadır. Ayrıca, üniversiteler toplum değerlerinin koruyucusu, sosyal yapısının çimentosu, inanç ve bütünlüğünün bir nevi teminatı olması da gerekmektedir. Üniversite gençliğin şekillendirici unsurudur. Ayrıca gerçeklerin ve adaletin bekçisi ve yol göstericisidir. Bilim araştırma ve geliştirme hususunda da üniversitelerin yol gösterici olması şarttır. Kısacası toplumların gelecekteki şekillendirilmesi ve tüm alanlardaki ilerlemesi ve çağdaşlaşması üniversitelerin doğru ve faydalı şekilde çalışması, bilimsel temele dayanan araştırmalarına bağlı olmaktadır. Tüm bunların bir özetlemesini yaparsak üniversitelerin birçok görevinin mevcut olduğunu kolayca görebiliriz: Bunlar: 1 - Ülkeye ve topluma dönük yüksek kalitede İlim ve toplum hizmetinde bulunacak kadrolar yetiştirmek. Kısacası yüksek eğitimi vermek, kadroları eğitmek, Öğrenicileri yetiştirmek, 2 - İlim adamı ve araştırıcı vasıfları olan elemanları yetiştirmek ve ilmi araştırma yaparak onları dünyaya tanıtmak için uluslararası yayınlamak, 3 - Üniversite ve yüksek okullara eğitim ve öğretim kadroları vermek, 4 - Ülkede bulunan kurum ve kuruluşlar - sanayi ve araştırma merkezleri ve kurumları ile, işbirliği yapmak ve ülke kalkınmasına yardımcı olmaktır, 5 - Dünya üniversiteleri ile işbirliği ve bilimsel alanda çalışmalar yapmak ve onları insanlığın yararına sunmaktır. Bu prensiplere dayanan dünyadaki tüm üniversiteler başarılı olmuş ve asırlar boyunca ülkelerine ve insanlığa hizmet etmişleridir. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki yüksek eğitimlerin yolunda gittiği devrelerde, ülke cihan imparatorluğu seviyesine yükselmiş, yüzyıllarca dünyanın en güçlü devleti olarak yaşayabilmiştir. Cumhuriyet devremizdeki üniversitelerimiz de atamız zamanında yüksek performans göstermiştir. Hatta YÖK devresine kadar ortalama bir derecede kalabilmiştir. Ancak son zamanlarda üniversitelerimizde büyük sorunlar yaşanmaktadır. Şu anda ise YÖK idaresi üniversitelerimizi bir nevi frenlemektedir. Öte yandan, YÖK sistemi değişik gayeler ve niyetler ile kurulmuş bulunmaktadır. Ancak bu sistemin şu anda üniversitelerimizin faydası: 1- Ne kendisine, 2- Ne üniversitelere ve öğrencilere, 3- Ne devlete ne de 4- Topluma ve Dünyaya yeterli derecede görülmemektedir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006