Hükümet, ekonomideki kötü gidişatı ne kadar gizlemeye çalışırsa çalışsın, artık mızrak çuvala sığmıyor. Ekonomi verileri dış ticarette zararımızın sürekli arttığını ortaya koyuyor. Bu da zaten faizini bile karşılamaktan aciz olduğumuz borcumuzun katlanarak artmasına sebep oluyor. Türkiye İhracatçılar Birliği'nin (TİM) açıkladığı ihracat verileri ve TÜİK'in dış ticaret verilerinden yola çıkılarak, Kasım sonu itibarıyla, yıllık ihracatımızın 105.3 milyar dolar, bu ihracatı yapabilmemiz için gerekli olan hammadde ithalatının ise 121 milyar dolar olduğu açıklandı. Evet, 105.3 milyarlık ihracat için, 121 milyar dolar hammadde ithalatı?Bu nasıl ticaret?Basit bir iş yeri dahi işletilirken kar-zarar hesabı yapılır ve ona göre bir takım önlemler alınır. Biz ise, 73 milyonluk bir nüfusa sahip, nüfusunun yüzde 60'ı genç, yer altında 3 katrilyon dolar işlenmemiş maden rezervi bulunan, yerüstü ise dünyanın en verimli arazilerinden oluşan bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nden bahsediyoruz.Ekim ayı itibarıyla 1 yıllık 103 milyar 340 milyon dolar ihracat, 162 milyar 981 milyon dolar ise ithalat yapmışız. Dış ticaret açığımız 59 milyar 581 milyon dolar? Esasen Türkiye'nin bahsettiğimiz verimli şartlarında bu tabloyu düzeltmek, tersine çevirmek hiç de zor değil, ama öncelikle hastalığı fark etmek, eğer fark ediyorsak itiraf etmek gerek.Sürekli zararına ticaret yapan bir Türkiye ve mevcut IMF, AB ve ABD politikalarıyla kim gelirse gelsin kimsenin çare olamayacağı bir Türkiye?Zaten oluşan tablonun sebebi bu politikalar.Sistem, bu açığı, mevcut borcu kapatmak için işlemiyor. Sistem çalıştıkça, ticaret büyüdükçe açığı ve borcu daha da arttırıyor.Türkiye her 100 dolarlık ihracat için 115 dolarlık ara malı (hammadde) ithalatına ihtiyaç duyuyor. Hükümet, ihracatı 500 milyar dolara çıkaracağını söylüyor. Normalde sevinmemiz lazım, ama sevinemiyoruz; hatta "eyvah" diyoruz, "dış açığımız, cari açığımız, borcumuz ve dışa bağımlılığımız daha da artacak" diyoruz. Neden mi?100 dolarlık ihracat için 115 dolarlık hammadde ithalatı yapıyorsak ve bu çarpık ticaret neticesinde 59 milyar dolarlık bir açık veriyorsak, bu ihracat rakamı hükümet yetkililerinin açıkladığı gibi 500 milyar dolara çıkarsa bunun anlamı, yaklaşık 600 milyar dolar hammadde ithalatı, 300 milyar dolar civarında da dış açık demektir.59 milyar dolarlık dış ticaret açığıyla, 34 milyar dolarlık da cari açıkla Türkiye'nin elini kolunu bağlayan küresel güçler, yarın dış ticaret açığı 300 milyar dolara fırlarsa sizce ne yapar?Gerçi dış açığın bu noktaya ulaşmasına varmadan düğmeye basacakları kesin.İthalatın bu şekilde artmasının en önemli sebeplerinden birisi ucuz döviz. Bunu sanayiciler feveran ederek ifade ediyor, hükümet de bu durumu gayet iyi biliyor. Peki, çözülebilir mi?Mevcut politikalarla kesinlikle "hayır". Çünkü dövizin ucuzlamasının asıl nedeni küresel sermayedarların yüksek kar elde etmek için soktukları sıcak para. Bu küresel para, oluk oluk ülkemize akıyor ve yüzde 75'ler düzeyinde kar elde ediyor.Küresel sermaye bu kardan vazgeçer mi? Normal şartlar altında vazgeçmez, sülük gibi emmeye devam eder. Ama ne zaman ki siyasi çıkarlar, elde edecekleri karın önüne geçer, o zaman bu parayı geri çekerler.Bu para çekme hadisesi de bizim istediğimiz şekilde yavaş yavaş olmaz, bir anda çekilir. Bu da hiçbir hazırlığı olmayan, yabancıların tavsiyeleriyle hareket eden hükümetimizin hazırlıksız yakalanmasına sebep olur. Ekonomi allak bullak olur ve neticede küresel güçler istedikleri tavizleri koparırlar.Kısaca ifade etmek gerekirse, ekonomimiz bir kısırdöngü içindedir. İhracatımız, ithalata bağlı, ithalatımız ucuz dövize, ucuz döviz de sıcak paraya? Bu çark her döndüğünde, katma değer olarak sadece borç üretir, açık üretir ve neticede kriz ve taviz gelir. Bu çarktan kurtulmanın tek yolu artık IMF, AB ve ABD tavsiyeli politikalara son vererek, milli politikalarımızı hayata geçirmektir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024