24 Nisan Cumartesi günü İstanbul'da Meltem Televizyonu stüdyolarındayız. Kilim programının, yani Edip Demir'in konuklarıyız.
Asırlık çınar Aşık Yaşar Reyhani ile yanyana oturuyoruz. Piri fani Reyhani... 72 yaşında iki büklüm ve bastonun desteğinde ancak yürüyebiliyor.
Tam yarım asır evvel, Erzurum'un Sazkaya ilçesine bağlı Bardız nahiyesinden olan Aşık Nihani ile karşılaşmasını hatırlıyorum ve ona söylediği dörtlükleri beraber hatırlamaya çalışıyoruz. Ağzından dökülen mısralara paralel olarak gözyaşları da beyaza dönüşmüş sakalına doğru kayıp gidiyor.
1952 yılında Reyhani, çiçeği burnunda, yirmi yaşlarında bir ozan, Nihani ise Reyhani'nin şu anki durumunda. Bastona yaslanarak eve doğru gelişine Reyhani şöyle demiş:
Hele bakın Nihani'nin haline
Ümit kocalanmış düşmüş geliyor
Ecel kucağını sarmış beline
Hayat köprüsünü geçmiş geliyor
Baba nerede inci mercan sözlerin
Mahşer perdesini çekmiş gözlerin
Eğilmiş kametin yorgun dizlerin
Ümit bir bastona düşmüş geliyor
Seller coş ettikçe dere darlanmış
Dalgalar vurdukça uçmuş yarlanmış
Kervan yoruldukça yük ağırlanmış
Akşam olmuş güneş aşmış geliyor.
Bu dörtlüklerde fotoğrafı çekilen ihtiyar şu an yanımızda ve Meltem TV ekranlarında milyonların gözü önünde duran piri fani Reyhani... Yıllar önce
"Kolay mı Reyhani olmak
Zor ağam ağam
Çok sıkı kolumun bağı
Dar ağam ağam" demiş.
Programda yer alan sanatçılar ve aşık Temel Turabi Reyhani'nin şiirlerini seslendirdiler ve diyebilirim ki iki saat süren program boyunca Reyhani hep ağladı.
"Reyhani farkı ne az ile çoğun
İkisi bir olur var ile yoğun
Mezar bir tarladır insanlar tohum
Sırası geldikçe sürmüş kara yer"
dediler, ağladı.
"Mebus Bey gelmez ki, bu dağı gezek
Bu muamma dağın sırrını çözek
İki isli taşla bir de yaş tezek
Ne yanar ne söner tüter bu dağda"
dediler ağladı.
"Dost odur ki dar gününde yar ola
Geniş günde düşman bile yar olur"
mısralarından hareketle şunu diyorum: Reyhani'nin eli, ayağı tutarken, billur sesi memleket semalarında yankılanırken onu sevmek, onu sahiplenmek kolaydır. Asıl şimdi, Reyhani'nin dar gününde, eli ayağı titrerken, sesi artık çıkmaz olmuşken, fakat yazdığı her şiiri Türk dilinin birer anıt çınarı gibi dimdik ayakta iken ona sahip çıkılmalıdır. Sayın Kültür Bakanı'na canlı yayında çağrıda bulundum. Bu köşeden de tekrarlıyorum; bu yıl ilan edilecek "Devlet Sanatçıları" listesinin ilk sırasına lütfen Aşık Yaşar Reyhani'nin adını yazınız. Bugüne değin böyle bir sanatçıdan bu unvanı esirgeyenler adına özür dileyerek madalyayı sahibine teslim ediniz.
Hemen hemen bütün illerde Erzurum adına kurulan, faaliyette bulunan derneklere de çağrıda bulunuyoruz; ilimizin gurur vesilesi, medar-ı iftiharı olan Reyhani'yi son deminde olsun rahat ettiriniz. "Sağ iken bir şahsın kadri bilinmez" deyimini çürütünüz.
Asırlık çınar Aşık Yaşar Reyhani ile yanyana oturuyoruz. Piri fani Reyhani... 72 yaşında iki büklüm ve bastonun desteğinde ancak yürüyebiliyor.
Tam yarım asır evvel, Erzurum'un Sazkaya ilçesine bağlı Bardız nahiyesinden olan Aşık Nihani ile karşılaşmasını hatırlıyorum ve ona söylediği dörtlükleri beraber hatırlamaya çalışıyoruz. Ağzından dökülen mısralara paralel olarak gözyaşları da beyaza dönüşmüş sakalına doğru kayıp gidiyor.
1952 yılında Reyhani, çiçeği burnunda, yirmi yaşlarında bir ozan, Nihani ise Reyhani'nin şu anki durumunda. Bastona yaslanarak eve doğru gelişine Reyhani şöyle demiş:
Hele bakın Nihani'nin haline
Ümit kocalanmış düşmüş geliyor
Ecel kucağını sarmış beline
Hayat köprüsünü geçmiş geliyor
Baba nerede inci mercan sözlerin
Mahşer perdesini çekmiş gözlerin
Eğilmiş kametin yorgun dizlerin
Ümit bir bastona düşmüş geliyor
Seller coş ettikçe dere darlanmış
Dalgalar vurdukça uçmuş yarlanmış
Kervan yoruldukça yük ağırlanmış
Akşam olmuş güneş aşmış geliyor.
Bu dörtlüklerde fotoğrafı çekilen ihtiyar şu an yanımızda ve Meltem TV ekranlarında milyonların gözü önünde duran piri fani Reyhani... Yıllar önce
"Kolay mı Reyhani olmak
Zor ağam ağam
Çok sıkı kolumun bağı
Dar ağam ağam" demiş.
Programda yer alan sanatçılar ve aşık Temel Turabi Reyhani'nin şiirlerini seslendirdiler ve diyebilirim ki iki saat süren program boyunca Reyhani hep ağladı.
"Reyhani farkı ne az ile çoğun
İkisi bir olur var ile yoğun
Mezar bir tarladır insanlar tohum
Sırası geldikçe sürmüş kara yer"
dediler, ağladı.
"Mebus Bey gelmez ki, bu dağı gezek
Bu muamma dağın sırrını çözek
İki isli taşla bir de yaş tezek
Ne yanar ne söner tüter bu dağda"
dediler ağladı.
"Dost odur ki dar gününde yar ola
Geniş günde düşman bile yar olur"
mısralarından hareketle şunu diyorum: Reyhani'nin eli, ayağı tutarken, billur sesi memleket semalarında yankılanırken onu sevmek, onu sahiplenmek kolaydır. Asıl şimdi, Reyhani'nin dar gününde, eli ayağı titrerken, sesi artık çıkmaz olmuşken, fakat yazdığı her şiiri Türk dilinin birer anıt çınarı gibi dimdik ayakta iken ona sahip çıkılmalıdır. Sayın Kültür Bakanı'na canlı yayında çağrıda bulundum. Bu köşeden de tekrarlıyorum; bu yıl ilan edilecek "Devlet Sanatçıları" listesinin ilk sırasına lütfen Aşık Yaşar Reyhani'nin adını yazınız. Bugüne değin böyle bir sanatçıdan bu unvanı esirgeyenler adına özür dileyerek madalyayı sahibine teslim ediniz.
Hemen hemen bütün illerde Erzurum adına kurulan, faaliyette bulunan derneklere de çağrıda bulunuyoruz; ilimizin gurur vesilesi, medar-ı iftiharı olan Reyhani'yi son deminde olsun rahat ettiriniz. "Sağ iken bir şahsın kadri bilinmez" deyimini çürütünüz.
Aziz Karaca / diğer yazıları
- Dipsiz kuyunun kazıcıları hayret içinde / 28.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Ne olursa ‘yeter artık’ diyeceksiniz? / 27.03.2024
- Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar / 26.03.2024
- Bende her yaradan var / 24.03.2024
- Ramazan’ın ortasında faizin tam ortasına… / 23.03.2024
- 'Yusuf’u kurt yedi' yalanı devam ediyor / 22.03.2024
- Kaç Yusuf kuyulara atılıyor? Kaç Yusuf pazarlarda satılıyor? / 21.03.2024
- Hayatı pürdikkat yaşamanın mevsimidir Ramazan / 20.03.2024
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024