logo
22 MAYIS 2024

Ali evlâdına baskı uygulanması

Ali evlâdına karşı baskı uygulama, ezme kapısını açan ilk kişi bu ümmetin Firavun’u tağut Mansur ed-Devanikî’dir. Şu söz onundur: “Fâtıma evlâdından bin kişiyi öldürdüm. Ama büyükleri ve efendileri olan Ca’fer b. Muhammed’i sağ bıraktım
30.04.2024 18:55:00
Haber Merkezi
Ali evlâdına baskı uygulanması
Ali evlâdına baskı uygulanması
Ali evlâdına karşı baskı uygulama, ezme kapısını açan ilk kişi bu ümmetin Firavun'u tağut Mansur ed-Devanikî'dir. 

Şu söz onundur: "Fâtıma evlâdından bin kişiyi öldürdüm. Ama büyükleri ve efendileri olan Ca'fer b. Muhammed'i sağ bıraktım." 

Ali evlâdının kesik başlarından oluşan bir mahzeni oğlu Mehdî'ye saltanatının ve hâkimiyetinin sağlamlaştırmak için miras olarak bırakmıştı. Bu mahzende çocukların, gençlerin ve yaşlıların kesik başları bulunuyordu. 

Ali evlâdının seçkin simalarını, önde gelenlerini korkunç zindanlarına atıyor, bazısı bu zindanlarda kokudan ya da üzerine zindanın duvarının yıkılıp taş toprak altında kalmasından dolayı vefat ediyordu.

Harun Reşid'e gelince, Ehl-i Beyt'e (a.s.) düşmanlık besleme ve onları sürekli olarak baskı altında tutup ezme hususunda seleflerinden geri kalmazdı.

Şu söz onundur: "Ne zamana kadar Ebû Tâlib oğullarına tahammül edeceğim? And olsun onları öldüreceğim! Taraftarlarını öldüreceğim! Bu işi kesinlikle yapacağım! Yapacağım!" 

Me'mun halife olunca, Ali evlâdı üzerindeki sıkı denetim kaldırıldı. Kendilerine ekonomik destek sağlandı, belli bir inayete mazhar oldular.

Ama bu da uzun sürmedi. Çünkü İmam Rızâ'nın (a.s.) zehirlenerek öldürülmesinden sonra, Me'mun da selefleri gibi Ali evlâdını kovalamaya, gördüğü yerde ezmeye başladı.

Yüce Resûl'ün (s.a.a.) çocukları, uğradıkları onca zulüm ve işkencenin yanı sıra açlık ve susuzluktan kıvranıyorlardı. Bu durumun İmam Ebû Ca'fer el-Cevad'ın (a.s.) kalbine elem vermesi, acı ve hüzün çekmesine yol açması son derece doğaldı.  

KUR'ÂN'IN MAHLÛKLUĞU MESELESİ

Bu meseleyi Hicrî 212 yılında gündeme getiren Me'mun'du. Âlimler bu hususta ağır bir imtihandan geçirildiler. Akıl almaz baskılara mâruz kaldılar. Me'mun gibi düşünmeyenler zindana atıldılar, sürüldüler veya öldürüldüler. İnsanları zor ve baskıyla kendi düşüncesine bağlamıştı.

O çağda yaşanan en önemli, bir o kadar da tehlikeli hadise, işte bu mesele etrafında kopan fırtınaydı. Nice felsefeci ve kelâmcı bu inancın yaygınlaşması ve kapalı yönlerinin açıklanması için geceli gündüzlü uğraş veriyordu.  

İKTİSADÎ HAYAT

Toplum iki sınıfa ayrılmıştı. Birincisi; zengin, servet sahibi tabaka. Bunlar çalışmazlardı. Bütün uğraşıları oyun ye eğlenceydi.

İkincisi ise; emek sahipleri tabakası. Bunlar toprağı eken, zanaatla uğraşan, birinci sınıfı oluşturan efendileri mutlu etmek için ter döken, emeğine karşılık olarak da ölmemek kadar bir para kazanan yoksul kesimlerdi.

İktisadî hayatın dengesinin bozulması neticesinde siyasî ve sosyal hayatın dengesi de doğal olarak alt üst oldu.  

DEVLETİN GELİR KAYNAKLARI

İmam Muhammed Takî'nin (a.s.) yaşadığı dönemde, Abbâsî Devleti'nin gelir kaynakları alabildiğine genişti. İbn Haldun, Me'mun döneminin gelirlerini 400 milyon dirhem olarak hesaplamıştır. 

Devletin para olarak geliri o kadar fazlaydı ki, saymak yerine tartılıyordu. Örneğin, altı veya yedi kantar (her kantar, 4.256 kilo gramdır) altın olarak ifade ediliyordu. 

Mu'tasım'ın Rum diyarı görevlisi, alacağı vergiyi hesaplamıştı. Bu, üç milyon dirhemden daha azdı. Mu'tasım ona bir mektup yazarak azarlamıştı. Mektupta şöyle diyordu:

"En değersiz bölgeye valilik eden en basit valimin bana gön-derdiği vergi bile senin topraklarından gönderilen vergiden daha fazladır."  

MAL TOPLAMA HIRSI

O çağda insanlar, mümkün olan her yola başvurarak mal toplama derdine düşmüşlerdi. Bu yolun meşru olup olmadığı umurlarında değildi. İnsanlar değerlendirilirken kıstas maldı. Bağdat'ta şu tür darb-ı meseller dolaşırdı dillerde: "Mal (gerçek değer) maldır, gerisi (maldan başkasına yönelmek) muhaldir."

İnsanlar her yolu deneyerek mal toplamakla meşguldüler. Hiçbir haram yoldan sakınmaz ve çirkin yöntemlerden utanmazlardı. Mal toplamanın en muteber yolu, aldatma ve dolandırıcılıktı.  

SERVET BİRİKTİRMEK

Özellikle İslam dünyasının o günkü başkenti Bağdat'ta bazı in-sanların sahip oldukları servet korkunç rakamlara ulaşmıştı. Milyonlara hükmeden bir sermayedar sınıf oluşmuştu. Basra'da da geniş bir zenginler tabakası vardı. Basra, Irak'ın liman şehriydi. Önemli bir ticaret merkeziydi.

Doğu ile Batı'yı birbirine bağlayan bir konumu vardı. Hint ticaret mallarıyla Doğu denizlerinin adalarının ürünleri burada buluşurdu. Bu yüzden Basra'ya "Hint Toprağı" ve "Irak'ın Anası" denirdi." (Prof. Dr. Haydar Baş İmam Muhammed Taki eserinden)
Norveç tutuklama emrinin çıkmasını bekliyor
Uçakta neler yaşandı?
Dünya bu türbülansı konuşuyor
Koca uçak dolacak mı?
Mesafe kısa lakin fiyat özel
Üstelik 42 ayda
1.8 trilyondu, 7.5 trilyon oldu
'Enkaz, Akıncı'nın paylaştığı konumdan 10 km uzaktaydı'
Helikopter enkazını İran İHA'ları buldu
İmamoğlu'ndan Roma gezisi savunması
'Yadırganacak bir tarafı yok'
'Bu dört soruyu cevaplayın, benim dört soruya bakarız'
Bahçeli'nin 4 sorusuna 4 soruyla cevap
İsmail Kartal'ın oğlu dahil 3 kişi ifadeye çağrıldı
Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti
BTP lideri Hüseyin Baş gündemi değerlendirdi
“Dünya savaşa hazırlanıyor”
Yasa teklifi Meclis'e sunuldu
Kripto Varlık Yasası neleri içeriyor?
'Bize her yer Trabzon... Artık Ofluyum'
Senegalli işçiler çay hasadında
İsrailli muhalif liderden 'yardım tırlarına saldırı' açıklaması
"Hükümet destekli milisler..."
'Türkiye'de de yaşanabileceğini düşünmek vehim değil'
Bahçeli'den çarpıcı Reisi çıkışı
Reisi için cenaze töreni düzenlendi
Törene on binlerce kişi katıldı
Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası
İstanbul Valiliğinden açıklama
Norveç tutuklama emrinin çıkmasını bekliyor
Uçakta neler yaşandı?
Dünya bu türbülansı konuşuyor
Koca uçak dolacak mı?
Mesafe kısa lakin fiyat özel
Üstelik 42 ayda
1.8 trilyondu, 7.5 trilyon oldu
'Enkaz, Akıncı'nın paylaştığı konumdan 10 km uzaktaydı'
Helikopter enkazını İran İHA'ları buldu
İmamoğlu'ndan Roma gezisi savunması
'Yadırganacak bir tarafı yok'
'Bu dört soruyu cevaplayın, benim dört soruya bakarız'
Bahçeli'nin 4 sorusuna 4 soruyla cevap
İsmail Kartal'ın oğlu dahil 3 kişi ifadeye çağrıldı
Cumhuriyet Başsavcılığı harekete geçti
BTP lideri Hüseyin Baş gündemi değerlendirdi
“Dünya savaşa hazırlanıyor”
Yasa teklifi Meclis'e sunuldu
Kripto Varlık Yasası neleri içeriyor?
'Bize her yer Trabzon... Artık Ofluyum'
Senegalli işçiler çay hasadında
İsrailli muhalif liderden 'yardım tırlarına saldırı' açıklaması
"Hükümet destekli milisler..."
'Türkiye'de de yaşanabileceğini düşünmek vehim değil'
Bahçeli'den çarpıcı Reisi çıkışı
Reisi için cenaze töreni düzenlendi
Törene on binlerce kişi katıldı
Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrası
İstanbul Valiliğinden açıklama

Norveç tutuklama emrinin çıkmasını bekliyor

Norveç, hakkında tutuklama emri çıkarılması halinde Netanyahu’yu tutuklayacak
22.05.2024 02:12:00
İHA
Norveç tutuklama emrinin çıkmasını bekliyor
Norveç tutuklama emrinin çıkmasını bekliyor
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, Norveç'in Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) hakkında tutuklama emri çıkarması halinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu tutuklayacağını açıkladı.

Norveç, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) hakkında tutuklama emri çıkarması halinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'yu tutuklayacağını açıklayan ilk Avrupa ülkesi oldu.

Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide, yaptığı açıklamada, "Eğer Netanyahu ya da hakkında suçlama bulunan Hamas liderlerinden biri Norveç'e gelirse, uluslararası hukuk gereği bunu yapmakla yükümlüyüz. Aynı durum Avrupa'daki tüm ülkeler için de geçerlidir" dedi.

Öte yandan Güney Afrika, Fransa, Belçika ve Slovenya, UCM Başsavcısı Karim Ahmad Khan'ın Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkarılması talebinde bulunmasına destek vermişti.

Diyarbakır'da gergin gece

Diyarbakır'da, Dicle Üniversitesi (DÜ) Eğitim Fakültesi'nin kantinine kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahla ateş edilirken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı
22.05.2024 01:47:00
İhlas Haber Ajansı
Diyarbakır'da gergin gece
Diyarbakır'da gergin gece
Diyarbakır'da, Dicle Üniversitesi (DÜ) Eğitim Fakültesi'nin kantinine kimliği belirsiz kişi veya kişilerce silahla ateş edilirken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı.

Edinilen bilgilere göre, akşam saatlerinde kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından fakülte kantininin camlarına silahla ateş edildi. İhbar üzerine olay yerine polis ekibi sevk edildi. Olayda ölen ya da yaralanan olmazken, kantinde maddi hasar meydana geldi.

Polis, olayla ilgili inceleme başlattı.

Kemeri takmayanlar hastanelik oldu

 
 
Singapur Havayolları'nın Londra-Singapur seferini yapan Boeing 777 tipi uçağı Myanmar hava sahasında tropikal fırtınaya yakalandı. Şiddetli türbülansa giren uçakta 73 yaşındaki bir İngiliz yolcu öldü, 6'sı ağır 71 kişi yaralandı. Yaralananların ortak özelliği ise emniyet kemeri takmaması... Uzmanlara göre, iklim değişikliği türbülansların artmasına ve şiddetlenmesine yol açıyor. 
22.05.2024 00:09:00 / Güncelleme: 22.05.2024 06:14:55
AHMET TURAN YİĞİT
 Kemeri takmayanlar hastanelik oldu
 Kemeri takmayanlar hastanelik oldu
 

 
Dünyanın en iyi havayolu şirketlerinden biri olan Singapur Havayolları'nın Londra-Singapur seferini yapan Boeing 777-300R tipi uçak yağışlı mevsimin hüküm sürdüğü Myanmar hava sahasında şiddetli türbülansa girdi. Uçak beş dakika içinde 11 bin 300 metreden 9 bin metreye indi. Olayda 73 yaşındaki İngiliz öldü, 8 Avustralyalı yolcu ise hastaneye kaldırıldı. Bunlardan 6'sının durumu ağır. Sigapur Havayolları, tümü geniş gövdeli, yeni uçaklardan oluşan br filoya sahip. 
Daha önce THY ile benzer bir deneyim yaşamış bir gazeteci olarak bunun ne kadar kötü ve ürkütücü olduğunu anlıyorum.
Şiddetli türbülans uçağın sallanması değil... Uçağın aniden irtifa kaybetmesi, sürüklenmesi demek! Uçakta depreme yakalanmak gibi bir şey... Pilotlar bu durumda sadece hızı kesebiliyor ancak sürüklenmeyi engelleyemiyor. Uçak saatte yaklaşık 800-900 kilometre hızla gittiği için sürüklenmenin etkisiyle türbülanstan çıkıyor ancak olanlar da o 5-10 dakikada oluyor! Normalde pilotun önündeki 250 kilometrelik mesafede anlık hava değişimlerini takip etmesi gerekiyor. Türbülansın meydana geldiği rota, THY uçaklarının da kullandığı trafiğin yoğun olduğu bir rota. Sadece Sigapur Havayolları uçağının türbülansa girmesi akıllara soru işaretleri getiriyor. Şirket resmi web sitesinde olaya ilişkin açıklama yapmadı!
 
Seyrek yaşanan bir olay
 
Şiddetli türbülans çok sık yaşanan bir olay değil... Nadir bir gelişme... Araştırmalarıma göre ölüme yol açan türbülans ilk kez yaşandı, diyebiliriz. Sık yaşansa kimse uçmaz zaten!
THY'nin İstanbul-New York seferini yapan bir Boeing 777-300R uçağı da 10 Mart 2019'da inişine 1 saat kala türbülansa girmişti. Ani irtifa kaybeden uçakta 30 kişi yaralanmıştı.  Yaralılardan ikisinin uçuş görevlisiydi... Bir başka şiddetli türbülans olayı ise 5 Mayıs 2016'da Abu Dabi merkezli Etihad'ın uçağı Endonezya'nın başkenti Cakarta'ya inerken yaşanmıştı.
Olayda 30 kişi yaralanmıştı. Uçak Airbus A330 idi. Yani büyük uçak... 
 
Yapılması gereken tek şey
 
Peki uçak yolculuğunda türbülansta yaralanmamak için ne yamak lazım? Yapılması gereken uçuş boyunca emniyet kemerini takmak! Ancak uzun uçuşlarda bu pek mümkün değil... Ara sıra kalkıp yürümeniz gerekiyor. Yoksa ayaklar şişiyor. Yine de o kısa yürüyüşlerden sonra emniyet kemerini takmakta yarar var. Hele otururken şart! Nitekim Singapur Havayolları uçağında bulunan Malezyalı öğrenci Zafran Azmir, türbülans sırasında Boeing 777-300R'nin yukarıya doğru yükselip sallanmaya başladığı hissine kapılmış. 28 yaşındaki genç hemen emniyet kemerinin takılı olup olmadığını kontrol etmış. Ancak Azmir, diğer yolcuların çoğunun bunu yapmadığını belirterek, şunları söylüyor: "Birdenbire çok dramatik bir düşüş oldu, bu yüzden oturan ve emniyet kemeri takmayan herkes anında tavana fırladı. Bazı insanlar kafalarını baş üstü dolaplarına ya da yolcu servis birimlerine (okuma lambalarının ve ışıkların olduğu yere) çarptı. Bu arada oksijen maskeleri de yerinden fırladı" dedi. Zafran, yaralı yolculardan bazıları acil çıkış kapılarından tahliye edildiğini aktardı. Uçağın son hali böyle... Sanki savaştan çıkmış...
 
Peki en türbülanslı rotalar hangileri?
 
Aslında türbülans her yerde olabilir. Okyanus üzerindeki türbülanslar daha şidddetli oluyor. Bir de yüksek dağlık bölgeler... Sıralayalım...
1. Santiago (Şili) - Santa Cruz (Bolivya)
2. Almatı (Kazakistan) - Bişkek (Kırgızistan)
Otobüsle gidin derim ya da dolmuşla!
3. Lanzhou (Çin) - Çengdu (Çin)
4. Osaka (Japonya) - Sendai (Japonya)
5. Milano (İtalya) - Cenevre (İsviçre)
6. Milano (İtalya) - Zürih (İsviçre) Alpler nedeniyle...
 

Türkiye’nin genetik kaynağı yurt dışına kaçırılıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında önemli adımlar atıyor
21.05.2024 16:52:00
Kamil Alili
Türkiye’nin genetik kaynağı yurt dışına kaçırılıyor
Türkiye’nin genetik kaynağı yurt dışına kaçırılıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü, biyokaçakçılıkla mücadele kapsamında önemli adımlar atıyor.

2007-2023 yılları arasında 86 vakada, 21 farklı ülkeden toplam 156 kişiye 5.6 milyon lira idari para cezası verildi. Biyokaçakçılık, ülkenin sahip olduğu biyolojik kaynakların izinsiz olarak yurt dışına çıkartılması ve ülkenin kontrolü ve/veya ortaklığı dışında çeşitli amaçlarla kullanılmasını ifade ediyor.

Bilimsel araştırma izni olmadan doğadan örnek toplayan kişiler, yolcu beraberinde, kargo ve posta yoluyla biyokaçakçılık vakalarını gerçekleştirebiliyorlar. Bu kapsamda, ülkeden en çok böcekler, kelebekler, bitkiler, kuşlar, sürüngenler (yılan, kaplumbağa, kertenkele vs), çiftyaşamlılar (kurbağa) ve yumuşakçalar kaçırılıyor.

Kaçırılan bu canlılar, Türkiye'de de güzel örnekleri olan biyoteknoloji çalışmalarıyla tarım, gıda, tıp, eczacılık, kozmetik ve savunma gibi birçok kritik alanda kullanılıyor. Ayrıca ekonomik değeri olan türler doğrudan ticaret, ticari ya da bilimsel amaçlı koleksiyonlar ve biyolojik silah amaçlı kullanılmak üzere biyokaçakçılık vakalarına konu olabiliyor.

Son olarak, Amerikan Ulusal Doğa Tarihi Müzesi Müdürü Lorenzo Prendini ülke dışına endemik türleri kaçırmaya çalışmıştı. Türlere incelenmek üzere el konulurken, şahsa 387 bin 141 lira idari para cezası uygulanmıştı. Türkiye, biyokaçakçılıkla mücadelede kararlı adımlar atmaya devam ediyor ve genetik kaynaklarını koruma konusunda büyük bir hassasiyet gösteriyor.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.