İnsan ‘kokuşmuş bir sudan’ yaratıldığını bilmiyor mu?

Geçmişten beri var olan bilim ile dini ayrıştırma çabaları günümüzde medya, sosyal medya ve teknolojik haberleşme araçlarıyla hemen hemen her bireye kadar ulaştırıldı.

Yine aynı mecralarda köşe başına oturan, çok okumuş kişiler, dini bilimin önünde bir takoz, engelleyici olarak gösterme gayretindeler.

Tabi ki bu hareketler, fikirler ve de organizasyonlar planladır ve insanımızın maneviyatına karşı darbe girişimleridir.  

Üzülerek belirteyim ki bu darbe girişimleri ile milyonlarca Müslümanın, kalp kaleleri yerle bir edilmiş, ele geçirilmiş, kendine yabancı, tarihine, kültürüne yabancı, başkalarına benzeme arzusunda kalabalıklar ortaya çıkmıştır. 

Bu manevi darbelerin siyasal, tarihsel, toplumsal, sosyal, kültürel ve ekonomik yansımalarını hem ülkemizde hem de İslam dünyasında görüyorsunuzdur.

Bilimin kaynağı dindir

Bilimin kaynağı dindir. (din derken bizler her daim İslam'ı kastederiz. Çünkü Allah katında tek din İslam'dır)  

Sadece bilimin mi? Her şeyin kaynağı dindir ve dinin sahibi Allah'tır (c.c). 

Evrendeki her şey mahluktur ama Kuran, mana olarak mahluk değildir, Allah'ın sözüdür ve Allah'ın sözünde asla değişiklik olmaz. Kıyamete kadar günceldir. Kuran, Allah'ın ipidir. Yani Yaratan ile yaratılan arasındaki bağdır. 

Kuran, iki kapak arasında içinde kuralların bulunduğu bir kitap değildir. Kuran, insana kendini tanıtan, Rabbini tanıtan, mahlukatı, mevcudatı tanıtan, hayatın sadece bu dünyadan ibaret olmadığını ifade eden mükemmel insan olma şifrelerini veren ilahi bir kitaptır.

O şifreleri hayata geçirip örnek olan yani 'Canlı Kuran' olan Hz. Peygamber ve Ehl-i Beyt'idir.

Kur'an'da varlık âlemi ile ilgili birçok ayet bulunmaktadır. Bu ayetler, insan ve diğer varlıklar ile ilgili olup, insanın insanla ve insanın evrenle olan münasebetini ele alan bilim dallarının konularına temas etmektedir. 

Bugün bilimi, dinin önüne geçirmeye çalışanların dedeleri 'dünya dönüyor' diyenlerin kafalarını vururken, Kur'an ayetlerinde evrenin yaratılışı,  yörüngeleri, genişlemesi,  daralması,   dünyanın şekli,   dönmesi anlatılıyordu.

Bugün bilimi, dinin önüne geçirmeye çalışanlar kainatın yaratılışı hakkında bin bir tez ortaya koyup ispata çalışırken göklerin ve yerin yaratılışını,   ay ve güneşin hareketleri, yıldızların mahiyeti 'düşünüp, ibret alasınız' şerhi ile anlatılıyordu.

Özetle Yüce Allah (c.c) 'Biz kitapta hiçbir şeyi eksik bırakmadık' (Enam 38) diyor. 

Bu hakikatlere rağmen bugün İslam dünyası geri kalmış ise bu İslam'ın problemi değil insanın ve Müslümanları yönetenlerin problemidir.

Bilim ile dini ayıran ahmaklara ithaf ederim

Sen, nasıl dünyaya geldin, hiç araştırdın mı? Bilim bu yolculuğa nasıl açıklıyor, biliyorsundur!

Milyonlarca spermin, rahme ulaşmak için verdiği mücadeleyi, yolda uğradığı saldırıları ve bu mücadeleden vakti geldiği zaman sadece birinin galip çıktığını ve o galip çıkan spermin yine milyonlarca yumurta arasında sadece birini aradığını, bulduğunu ve döllendiğini bilim detaylıca anlatıyor.

Sonra o döllenme sonucu yaşanan safhaları, kulağın, ağzın, gözün, el ve ayakların nasıl oluştuğu bugün görüntülenebiliyor.

Kur'an ne diyor?

"Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. 

Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. 

Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefat eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; ta ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hale gelsin. 

Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir halde görürsün; fakat biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir." (Hac Suresi 5)

"Sizleri (annelerinizin) rahimlerinde dilediği gibi şekillendiren O'dur. Kendisinden başka (ibadeti hak eden) hiçbir ilah yoktur. O (izzet sahibi, her şeyi mağlup eden) El-Azîz, (hüküm ve hikmet sahibi olan) El-Hakîm'dir.(Âl-i İmran 6)

"Andolsun ki, insanı süzülmüş çamurdan yarattık. Sonra onu bir su damlası/meni olarak sağlam bir yere/rahme yerleştirdik.(Mü'minûn 12-13)

"O (Allah) ki; yarattığı her şeyi en güzel ve en sağlam yapan, insanı yaratmaya çamurdan başlayandır.

Sonra onun neslini, değersiz bir suyun özünden yaratandır. 

Sonra onu, tam bir şekilde düzene koyup ona, ruhundan üfleyendir. Sizin için kulaklar, gözler ve kalpler yaratandır. Ne kadar az şükrediyorsunuz! (Secde 7-8-9)

"O, insanı bir kan pıhtısından yarattı." (Alak 2)

"Sizi değersiz bir sudan yaratmadık mı? (Sonra) Sizi, o sağlam yerleşim yerine (rahme) yerleştirdik. Bilinen bir zamana kadar."(Mürselât 20-21-22)

Bu konuda daha onlarca ayet daha vardır.

Haline bak haline

Yüce Allah (c.c) Yasin Suresi 77 ayette; "İnsan, onu bir su damlasından (meniden) yarattığımızı görmedi mi? (Şimdi) apaçık bir düşman kesilivermiştir" buyuruyor.

Tin Suresi 4 ve 5. Ayetler ise şöyle; "Andolsun ki, insanı en güzel surette yarattık. Sonra onu esfel-i safiline (aşağıların aşağısına) çevirdik."

Şimdi sen profesör, akademisyen, gazeteci vs. sıfatlar ile bilimi öne çıkarıp dini hedefe koyarsan Allah'a düşmanlık ediyorsundur ve O'nun düşmanlarının kazanma ihtimalleri bile yoktur ve onlar aşağıların aşağısıdır. 

Umarım haline bakar hidayete koşarsın.