Bilecik, Marmara Bölgesi'nin kesişim noktasında yer alan ve zengin tarihi dokusuyla dikkat çeken bir şehirdir. Osmanlı İmparatorluğu'nun doğduğu topraklar olarak bilinen bu il, Sakarya Nehri'nin etrafında kurulmuş ve antik çağlardan günümüze kadar tarihin izlerini taşımaktadır.

Tarihi M.Ö. 3000'lere kadar uzanan Bilecik, Agrilion ve Belekoma gibi eski isimlerle anılmış, Roma ve Bizans İmparatorluğu hâkimiyetinde kalmıştır. Osmanlı Devleti'nin kurucusu Ertuğrul Gazi ve manevi kurucusu Şeyh Edebali'nin türbeleri, şehrin manevi atmosferini güçlendirmektedir.

Doğal güzellikler açısından Bilecik, ormanları, yaylaları, şelaleleri, göletleri ve kanyonları ile ön plana çıkar. Harmankaya Kanyonu ve Küçük Elmalı ile Bozcaarmut göletleri, doğa turizmi için idealdir.

Ekonomik olarak Bilecik, tarım ve hayvancılık faaliyetleriyle bilinir. Ayrıca, seramik ve cam sanayiinde kullanılan kil, kaolin ve feldispat gibi maden yatakları zengindir. Sanayi ürünleri, madencilik ve tarım, ilin ihracatında önemli bir yer tutmaktadır.

Bilecik'te tarihi eserler arasında bir yolculuk

Bilecik, Osmanlı İmparatorluğu'nun beşiği olarak bilinen ve tarihi M.Ö. 3000'lere kadar uzanan bir şehirdir. Hititlerden Friglere, Lidyalılardan Perslere kadar birçok medeniyetin izlerini taşıyan bu topraklar, bugün de tarihi eserleriyle ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Şehrin sembollerinden biri olan Bilecik Saat Kulesi, zamanın ötesinde bir görkeme sahiptir ve şehrin en ünlü ziyaret noktalarından biridir. Osmanlı'nın temellerinin atılmasında büyük katkılar sunan Şeyh Edebali Türbesi, manevi bir atmosfer sunarak ziyaretçilerini ağırlamaktadır.

Erken dönem Osmanlı yapılarının ilk örneklerini barındıran Bilecik, Türk mimarlık tarihi açısından da büyük önem taşımaktadır.

Osmangazi Camisi, Orhan Gazi tarafından babası adına yaptırılmış ve Kurtuluş Savaşı sırasında Yunan işgali altında zarar görmüş ancak bugün hala ayakta durmaktadır.

Aynı şekilde, Orhangazi Camisi ve Orhangazi İmareti, XIV. yüzyılın başlarında yapılmış ve tarihi dokularıyla dikkat çekmektedir.

Bilecik'in dikkati çeken diğer tarihsel yapısı ise Bakı Hamamıdır. Yapılış tarihi bilinmese de, kubbeli soğukluğu ve sıcaklığı ile Osmanlı hamam mimarisinin güzel bir örneğini sergilemektedir.

Bilecik, tarihi eserleri ve yapılarıyla geçmişten günümüze bir köprü kuruyor ve ziyaretçilere tarihle iç içe bir deneyim sunuyor.

Bilecik'in doğal harikaları

Bilecik, tarihi ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra, doğal güzellikleriyle de göz kamaştırıyor. Sakarya Nehri'nin verimli vadilerinden yükselen yeşil tepeler, şehrin her köşesinde doğaseverleri bekliyor.

Kömürsu Yaylası, Bozüyük ilçesine bağlı ve yaklaşık 1700 metre yükseklikte yer alıyor. Köknar, karaçam, ardıç, kayın, kavak gibi ağaç türlerinin yanı sıra, yaz aylarında çiçeklerle bezenmiş bu yayla, doğal güzellik arayanların uğrak noktası.

Sofular Yaylası, Bozüyük'e 25 kilometre mesafede ve 1600 metre yükseklikte bulunuyor. Çam ve köknar ağaçlarıyla kaplı bu yayla, turizm açısından önemli bir merkez.

Kamçı Yaylası, Pazaryeri ilçesinin Bozcaarmut köyünde yer alıyor ve genellikle çam ağaçlarıyla çevrili. Kamp yapmak ve dinlenmek için ideal bir mekan olan Kamçı Yaylası, doğa ile iç içe olmak isteyenler için mükemmel bir seçenek.

Selçik İçmeleri, Osmaneli ilçesine sadece 9 kilometre uzaklıkta ve mineral bakımından zengin su kaynaklarına sahip. Mide, karaciğer, idrar yolları ve safra kesesi rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinen bu içmeler, sağlık turizmi için de cazip bir durak.

Söğüt Çaltı Kaplıcası, Söğüt ilçesinin Çaltı beldesinde bulunuyor ve 38 derece sıcaklığındaki suyu ile romatizmal ve deri rahatsızlıklarına iyi gelmektedir.

Bilecik, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra gelişmekte olan ekonomisiyle de dikkat çekiyor ve ziyaretçilerine unutulmaz deneyimler sunuyor.