logo
09 MAYIS 2024

'Bütün dünyada üreme hücrelerinin sayısı azalıyor'

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Aret Kamar, bütün dünyada ve Türkiye'de sperm ve yumurta sayılarının geçmişe göre azaldığını belirterek, "Bu stresten, çevresel faktörlerden, beslenmeden de olabilir. Bu durumu birçok şey etkiliyor ama bütün dünyada üreme hücrelerinin sayısı azalıyor" dedi
21.04.2023 11:15:00 / Güncelleme: 21.04.2023 11:20:32
'Bütün dünyada üreme hücrelerinin sayısı azalıyor'
'Bütün dünyada üreme hücrelerinin sayısı azalıyor'

Kamar yaptığı açıklamada, çiftlerin istedikleri halde çocuklarının olmaması durumuna infertilite denildiğini, Türkiye ve dünya ortalamasına bakıldığında yaklaşık 6 çiftten birinin çocuğunun olmadığını ifade etti.

İnfertil çiftlerde genellikle kadın ya da erkekte bir problem bulunduğunu dile getiren Kamar, bugün için infertil çiftlerin yarısından biraz fazlasında erkekle ilgili problemler görüldüğünü aktardı.

Kamar, "Bütün dünyada ve Türkiye'de sperm ve yumurta sayıları geçmişe göre birazcık azalıyor. Bu stresten, çevresel faktörlerden, beslenmeden de olabilir. Bu durumu birçok şey etkiliyor ama bütün dünyada üreme hücrelerinin sayısı azalıyor." diye konuştu.

Bir grup infertil hastada her türlü test yapıldığı halde bir problem saptanamadığını ancak bu durumda "Bir sebep yok" demenin doğru olmadığını, sebep olmadan infertilitenin olmayacağını vurgulayan Kamar, şöyle devam etti:

"Ama bizim bu tahlillerde gördüğümüz buz dağının suyun üstünde kalan kısmı gibi. Aslında bütün olay vücudun içinde oluyor. Sperm gidiyor yumurtayı buluyor. Yumurtayı kendi çabasıyla döllüyor. İçeride bir hayat başlıyor. Sonra bu bebek oluşurken tüpler de bu bebeği rahminin içine doğru taşıyor. Bunların herhangi bir aşamasında ve rahme geldiği zaman yerleşme aşamasında bir problem olduğu zaman çocuk olmuyor.

Bunu normal testlerle görmek mümkün değil. Yani biz kadının ultrasonla yumurtasının sayısını aşağı yukarı saptayabiliyoruz, kaç yumurta çıkacağını bile biliyoruz ama gelen yumurtanın kalitesinin ne olacağını önceden kestiremiyoruz."

"Bugünkü dondurma teknoloji sayesinde bu çiftleri de çocuk sahibi edebiliyoruz"

Op. Dr. Kamar, sebebi belli olmayan infertilitede genellikle problemin yumurtayla spermin karşılaşmasıyla ilgili olduğunu, bunları laboratuvar ortamında buluşturduklarında olayın çözüldüğünü ama çok az bir kısmında ise yumurtanın kendisiyle ilgili problemler olabildiğini anlattı.

Kamar, "Bu sorunları yaşan çiftlerin de çocukları oluyor ama daha fazla uğraşmak zorunda kalabiliyorlar. Bütün dünyada dedik ya yumurta, sperm azalıyor, buna bağlı olarak da teknoloji bu problemleri çözmek için her geçen gün biraz daha ilerliyor. Laboratuvar şartları gelişiyor, embriyoların laboratuvarda düzeltilme şartları gelişiyor.

Kullandığımız malzemeler gelişiyor ve böylece eskiden biz az yumurtalı hastalara çok fazla bir şey yapamazken, bugünkü dondurma teknoloji sayesinde bir yumurtayla, spermle bile bir şekilde onları kullanarak, hatta bazen toplayıp toplayıp biriktirerek bu çiftleri de çocuk sahibi edebiliyoruz." değerlendirmesini yaptı.

Bu sürecin zorlu olduğunu, bu konuda kadının üzerindeki baskının azaltılması ve bunun bir hastalık gibi düşünülmesi gerektiğini dile getiren Kamar, şunları kaydetti:

"Kadının yaşı eğer çok fazla ilerlemediyse, yani 45'lerin üzerine çok fazla çıkmadıysa, uğraşıldığı zaman bu işin sonunda herkes çocuğunu alıp eve gidebiliyor. Biraz ailenin de yani kadın, erkek ve onların ailesinin de bu işe destek olması lazım maddi, manevi ki kadın uğraşabilecek gücü kendinde bulsun. Tüp bebekle bugün için çocuk sahibi olamayanlar genellikle hayal kırıklığına uğradığı için tedaviye ara verenler, tedavi olmak istemeyenler, hamile kalacaklarına inanmayanlardır.

İnananlar ve uğraşanlar yumurta durumlarına göre bazıları bir denemede gebe kalabiliyor, bazının bir yumurtası çıkıyor. Onlar tabii ki o yumurtası çok olanın şansını yakalayabilmek için birkaç kere, hatta bazen onlarca kere yumurta toplatmak ve onlarla embriyo elde etmek zorunda kalıyorlar ama uğraşıldığı zaman yumurta varsa, sperm varsa çocuk sahibi olunuyor."

Aret Kamar, kadının 35 yaşının üstünde olması halinde, istenildiği halde 6 ay boyunca hamile kalınamadıysa doktora başvurulmasını önererek, şu tavsiyelerde bulundu:

"Mesela kadın daha önce tüberküloz geçirmiş, apandisit ameliyatı olmuş, yumurtalığının biri alınmış ya da düzensiz adet söz konusu ise ya da erkek inmemiş testisten ameliyat olmuşsa, yani evlilik öncesinde de ürolojik problemler geçirdiyse bu kişilerin evlenir evlenmez bir kontrolden geçmeleri gerekiyor. Her kadının çocukları olsun olmasın hamile kalmadan önce sağlık açısından bir kadın doğum uzmanına gitmesi, ondan sonra hamile kalması bizim istediğimiz bir şey.

Genel olarak kilolarının azalmasını istiyoruz. Fazla kilolu olanlarda tedaviye cevap biraz daha iyi olmuyor. Erkeklerde kiloluysa sperm sayısı ve hareketi biraz daha düşük oluyor. Ama tabi kilolu olanlar çocuk sahip olamazlar diye bir şey yok. Biz bir yandan kendilerine dikkat etmelerini, bir yandan tedavi olmalarını söylüyoruz. Sağlıklı beslenmeleri lazım." AA

İlan sitelerinin ücretleri tercihleri değiştirdi
Araç satışında eskiye dönüş
47 ilaç geri ödeme listesine alındı
8'i yenilikçi kanser ilacı
Kızını taciz edip şantaj yaptığını söylediği genci öldürdü
'Daha fazla kaldıramadım'
'Çözüm üretmeyen diyalogun itibarı yoktur'
Cicim ayları ne kadar sürer?
O görüşmeyi bu sözlerle savundu
"Bire birde bana 'abi' der"
Biden'den İsrail'e Refah uyarısı
'Silah göndermeyi durdururum'
Milsiz eğitim
Trabzonspor finale yükseldi
Beşiktaş ile kupa için mücadele edecek
Atanmayan öğretmenlere çağrı yaptı
'Saraçhane'ye bekliyoruz'
Okula silahla girip cinayet işlemişti
Öğretmen katili tutuklandı
Özgür Özel geri adım atmayacak
'Tepkiler maksatlı ve örgütlü'
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı
İlan sitelerinin ücretleri tercihleri değiştirdi
Araç satışında eskiye dönüş
47 ilaç geri ödeme listesine alındı
8'i yenilikçi kanser ilacı
Kızını taciz edip şantaj yaptığını söylediği genci öldürdü
'Daha fazla kaldıramadım'
'Çözüm üretmeyen diyalogun itibarı yoktur'
Cicim ayları ne kadar sürer?
O görüşmeyi bu sözlerle savundu
"Bire birde bana 'abi' der"
Biden'den İsrail'e Refah uyarısı
'Silah göndermeyi durdururum'
Milsiz eğitim
Trabzonspor finale yükseldi
Beşiktaş ile kupa için mücadele edecek
Atanmayan öğretmenlere çağrı yaptı
'Saraçhane'ye bekliyoruz'
Okula silahla girip cinayet işlemişti
Öğretmen katili tutuklandı
Özgür Özel geri adım atmayacak
'Tepkiler maksatlı ve örgütlü'
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
Dervişoğlu ilk grup toplantısında
Küskünlere çağrı yaptı

İkinci el araç piyasasında geleneksel yönteme dönülüyor

İkinci el araç piyasasında yaşanan durgunluk ve ilan sitelerindeki sınırlı gün verilen ilan hakları, araç sahiplerini geleneksel yöntemlere yönlendirdi. Aracını satmak isteyen birçok vatandaş, eski yöntem cam ilanları ile alıcı bulmaya çalışıyor.
09.05.2024 11:03:00 / Güncelleme: 09.05.2024 11:10:09
İhlas Haber Ajansı
İkinci el araç piyasasında geleneksel yönteme dönülüyor
İkinci el araç piyasasında geleneksel yönteme dönülüyor
İstanbul'da birçok araç sahibi eski yönteme geri dönerek, araç özelliklerini kağıda yazıp araç camına yapıştırarak satışlarını gerçekleştiriyorlar. Bir süredir devam eden ikinci el araç piyasasındaki durgunluk ve etkileşimi düşük ilanlar vatandaşları alternatif yöntemlere itiyor. İlan sitelerinde bir aylık ücretsiz ilanların etkileşiminin düşük olması ve bir aydan sonraki dönemde artan ilan maliyetleri eski yöntemlerden biri olan 'cam ilanları'nın tekrar popülerlik kazanmasına neden oldu.

Öte yandan, uygulama içinde algoritma tarafından ilanları daha görünür hale getiren sistemler de ücretli olarak sunuluyor.



'Eski sisteme dönerek aracımın camına ilan yapıştırdım'

Otomobilini araç camına ilan yapıştırarak satışa çıkardığını belirten Orhan Akkaya, 'Araç satış sitelerinde araçlar sınırlı süre ile ücretsiz bir şekilde ilanda kalıyor. İkinci kez attığın zaman ise ücret ödüyorsun. O yüzden bende eski sisteme dönerek aracımın camına ilan yapıştırdım. Ayrıca sitelerde ilanı öne çıkartmak içinde ayrı bir ücret ödüyorsun. Araç camına ilan yapıştırarak daha fazla kişiye ulaşmış oluyorum. Normal sitelere göre aranma imkanı da fazla oluyor. Sitelerde görüntüleme ve aranma sayısı sınırlı oluyor. Trafikte giderken bile araç camındaki ilanı daha fazla kişi görüyor. Ben bu tarz ilanları yollarda da çok fazla görmeye başladım. Bunun nedeni de sitelerde olan fiyatlardan kaynaklı olduğunu düşünüyorum' ifadelerini kullandı.



'Araç satış sitelerindeki ücret nedeniyle aracımın camına ilan yapıştırdım'

Yaklaşık 1,5 aydır aracını satmaya çalıştığını belirten Zafer Kıran, 'İlk aracımı siteye koymuştum. Bir ay sonunda ikinci ay için site ücret talep etti. Ben de bu yüzden eski sisteme dönerek aracımın camına ilan yapıştırdım. Bu şekilde arayan soran daha çok olmaya başladı. Ben yollarda da çok fazla görmeye başladım. İnsanlar bu şekilde aracı canlı görmüş oluyor ve ona göre numaradan arayabiliyorlar' şeklinde konuştu.İ

İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki

Meslektaşları, okul müdürü İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine okulda yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi.
08.05.2024 17:38:00
İhlas Haber Ajansı
İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki
İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki
Eyüpsultan Alibeyköy'de bulunan Final Anadolu Lisesinde 5 ay önce okuldan atılan Iraklı öğrencisinin silahlı saldırısı sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılan okul müdürü İbrahim Oktugan hayatını kaybetmişti.

74 yaşındaki eğitimci İbrahim Oktugan'ın hayatını kaybetmesinin ardından çalıştığı okulda Eğitim-Bir-Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanlığı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında konuşan İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Mahmut Akay, "Eğitime ve eğitimciye saygıyı esas alan bir medeniyetin varisi olan ülkemizde geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimcilere yönelik saldırılar, tedbir alınmadığı için artarak devam etmektedir. Eğitim ve şiddeti aynı cümle içerisinde kullanmak bile bizi derinden yaralamaktadır. Şu bilinmelidir ki; eğitime ve öğretmene yapılan her kötülük geleceğimizin erozyonudur. Dünkü saldırıyı da kamu çalışanlarına yönelik bütün şiddet eylemlerini de kınıyor ve lanetliyoruz. Okullar yol geçen hanı değildir. Kaba kuvvetle problem çözülecek yerler değildir. Eğitimciler her fırsatta itilip katılacak insanlar değildir. Hukuk sistemimiz eğitimcileri ve bütün kamu çalışanlarını güvenceye alacak caydırıcı tedbirleri almalı, haklının, mağdurun, saldırıya uğrayanın yanında olmalı, 'Yaparım yanıma kar kalır' düşüncesini yıkmalı, saldırganlara gereken cezayı vermelidir" dedi.

Cem Garipoğlu'nun cezaevindeki son görüntüsü ortaya çıktı

Münevver Karabulut'u canice katleden ve cezaevindeyken intihar eden Cem Garipoğlu'nun cezaevinde intihar etmeden önceki son görüntüleri ortaya çıktı.
08.05.2024 16:05:00
İhlas Haber Ajansı
Cem Garipoğlu'nun cezaevindeki son görüntüsü ortaya çıktı
Cem Garipoğlu'nun cezaevindeki son görüntüsü ortaya çıktı

Münevver Karabulut'u 3 Mart 2009 tarihinde canavarca hisle ve hunharca öldüren Cem Garipoğlu, 2014 yılında Silivri'de kaldığı koğuşta intihar etmişti.

Ölen kişinin Cem Garipoğlu olup olmadığı yönündeki iddialar üzerine Karabulut ailesi avukatları aracılığıyla fethi kabir işlemi yapılmasını talep etmiş ancak bu talep Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından reddedilmişti.

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'ndan Cem Garipoğlu'nun otopsi sırasında yapılan işlemlerine ait fotoğraflar ve video kayıtlarının hazırlanıp gönderilmesi istenerek dosyaya bilirkişi atanmıştı.

İntihar etmeden önceki son görüntüleri

Cezaevindeyken intihar eden Cem Garioğlu'nun intihar etmeden önceki son görüntüleri ortaya çıktı.


Görüntülerde Cem Garipoğlu, 9 Ekim'i 10 Ekim'e bağlayan gece koridorda göründüğü ve birkaç tur attıktan sonra görüntüden kaybolduğu görülüyor.

Görüntünün sonunda ise infaz koruma memurlarının Garipoğlu'nun kaldığı odanın kapısının önünde bekledikleri görülüyor.

Ahmet Ömeroğlu, Yargıtay Birinci Başkan Vekili seçildi

Yargıtay Büyük Genel Kurulunca yapılan seçim sonucunda Yargıtay Birinci Başkan Vekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanlığına Üçüncü Ceza Dairesi Üyesi Ahmet Ömeroğlu seçildi.
08.05.2024 14:38:00
İhlas Haber Ajansı
Ahmet Ömeroğlu, Yargıtay Birinci Başkan Vekili seçildi
Ahmet Ömeroğlu, Yargıtay Birinci Başkan Vekili seçildi
Yargıtay Birinci Başkan Vekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanlığı seçimleri bugün yapıldı.

Yargıtay'dan yapılan yazılı açıklamaya göre, Üçüncü Ceza Dairesi Üyesi Ahmet Ömeroğlu, 182 üyenin oyunu alarak Yargıtay Birinci Başkan Vekili ve Ceza Genel Kurulu Başkanlığına seçildi.

Ahmet Ömeroğlu kimdir?

05.03.1969 tarihinde doğan Ömeroğlu, İvriz Öğretmen Lisesini bitirip Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olduktan sonra, askerliğini Hademköy/İstanbul'da kısa dönem olarak yaptı.

Ankara hâkim adayı olarak mesleğe başlayan Ömeroğlu; sırasıyla Ürgüp/Nevşehir, Kırlıova/Bingöl, Dalaman/Muğla Hâkimliği, Zile/Tokat, Mardin, Konya Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı ve Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı görevlerinde bulundu.

15.12.2014 tarihinde Yargıtay Üyeliğine seçilen Ahmet Ömeroğlu, Yargıtay Üçüncü Ceza Dairesi Üyesi iken Yargıtay Büyük Genel Kurulunca 08.05.2024 tarihinde Birinci Başkan Vekilliğine (Ceza Bölümü) seçilmiş olup halen bu görevi sürdürüyor. İngilizce bilen Ömeroğlu, evli ve dört çocuk babası.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.