Genelkurmay bir süre önce aldığı karar ile Ege'de yaşanan it dalaşlarıyla ilgili bilgi verilmeyeceğini açıkladı. Haliyle Ege'de havada ne oluyor bilmiyoruz! Ama deniz ve karada çok vahim, tehlikeli şeyler oluyor.
1996'da Yunan askerleri Kardak Kayalıklarına çıkıp, Yunan Bayrağı dikmek istemiş ama Türkiye buna izin vermemişti. SAT komandolarının yaptığı harekatta 3 Yunan subayı öldürülmüş ve bu kayalıkların sahibinin Türkiye Cumhuriyeti olduğu bir kez daha tescillenmişti.
21 yıl sonra Kardak krizinin yıldönümünde Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos, adanın üzerinde helikopterle uçtu ve çelenk attı.
Ardından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanları kayalıklara gitti.
Yunan gazeteleri bu ziyareti, 'Düşman kapının eşiğinde' başlıklarıyla en üst tepki derecesinde halkına verirken ülkemizde ne Kardak, ne yıllardan beri dillendirdiğimiz 17 adamızın Yunan işgalinde olduğu ve ne de Ege'deki it dalaşları medyada, siyasette, sosyal örgütlerce gerekli ilgiyi bulamadı.
Tam o günlerde batık Yunan Hükümeti, savunma sistemi ve yeni uçak alımları için karar aldı. Bu silahlar için 10 milyar dolarlık bütçe ayırdı.
Ardından Yunan özel birliklerine bağlı paraşütçülerin Kardak kayalıklarına yakın bir bölgede paraşütle atlayış yaparak gövde gösterisinde bulundular.
2004 yılından beri Yunan Bayrağı asılı olan Marathi Adası'nın, 1933'te Milletler Cemiyeti'ne Türk adası olarak ve ismen tescil ettirildiği belgeleriyle açıklandı. (Tabi yıllardır bu belgeler neden açıklanmıyordu, sorusu da cevap bekliyor)
Yunanistan'da Kara Kuvvetleri Komutanlığına atanan Korgeneral Alkiviadis Stefanis, ilk ziyaretini Ege'de bir Türk adası olan Koyun Adası'na yaptı. Korgeneral Alkiviadis Stefanis ve Yunan askerleri işgal ettikleri adamıza astıkları Yunan Bayrağı altında poz verdiler.
Yunan Savunma Bakanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı, işgal altındaki Eşek Adası'na gitti. Yunan müziği eşliğinde eğlenip, kuzu çevirdiler. Ha! Yunan bakan bir de küfür etti.
Gazetemiz ve her yazarımız 12 yıldır Ege'de işgal edilen 16 adayı ve yüzlerce kayalığı gündem etti, ediyor. Ama maalesef diğer medya organları bu hassasiyeti göstermedi.
Bizlerin tam 12 yıldır dillendirdiği gerçekleri referandum sonrası Sözcü Gazetesinden Saygı Öztürk, "Yunanistan işgal ettiği iki adamıza karakol kurdu!" başlığıyla bir haber yaptı.
Ama neden böylesi hassas bir konuya 13 yıldır çok az değindiklerini belirtmedi. Öyle ya! Bugün iktidarından muhalefetine, yandaş basından muhalif basına kadar herkesin dilinde; "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" cümlesi var. Yine de Saygı Beye teşekkür ediyorum.
Saygı Öztürk haberinde Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Albay Ümit Yalım'ın, 'AKP'nin AB'den müzakere tarihi almak için 16 ada ve bir kayalığı Yunanistan'a verdi' iddiasının hükümetçe yanıtlanması gerekir.
Ortada Milli Savunma Bakanın dediği gibi 'bir şov' yok. Toprak işgali var ve bu işgale bilerek göz yumuldu iddiası var. Muhatapların bu iddiaları kamuoyu önünde cevaplamak zorundadır. Yoksa tarih bu kişileri çok farklı kaydedecektir.
1996'da Yunan askerleri Kardak Kayalıklarına çıkıp, Yunan Bayrağı dikmek istemiş ama Türkiye buna izin vermemişti. SAT komandolarının yaptığı harekatta 3 Yunan subayı öldürülmüş ve bu kayalıkların sahibinin Türkiye Cumhuriyeti olduğu bir kez daha tescillenmişti.
21 yıl sonra Kardak krizinin yıldönümünde Yunan Savunma Bakanı Panos Kammenos, adanın üzerinde helikopterle uçtu ve çelenk attı.
Ardından Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ve kuvvet komutanları kayalıklara gitti.
Yunan gazeteleri bu ziyareti, 'Düşman kapının eşiğinde' başlıklarıyla en üst tepki derecesinde halkına verirken ülkemizde ne Kardak, ne yıllardan beri dillendirdiğimiz 17 adamızın Yunan işgalinde olduğu ve ne de Ege'deki it dalaşları medyada, siyasette, sosyal örgütlerce gerekli ilgiyi bulamadı.
Tam o günlerde batık Yunan Hükümeti, savunma sistemi ve yeni uçak alımları için karar aldı. Bu silahlar için 10 milyar dolarlık bütçe ayırdı.
Ardından Yunan özel birliklerine bağlı paraşütçülerin Kardak kayalıklarına yakın bir bölgede paraşütle atlayış yaparak gövde gösterisinde bulundular.
2004 yılından beri Yunan Bayrağı asılı olan Marathi Adası'nın, 1933'te Milletler Cemiyeti'ne Türk adası olarak ve ismen tescil ettirildiği belgeleriyle açıklandı. (Tabi yıllardır bu belgeler neden açıklanmıyordu, sorusu da cevap bekliyor)
Yunanistan'da Kara Kuvvetleri Komutanlığına atanan Korgeneral Alkiviadis Stefanis, ilk ziyaretini Ege'de bir Türk adası olan Koyun Adası'na yaptı. Korgeneral Alkiviadis Stefanis ve Yunan askerleri işgal ettikleri adamıza astıkları Yunan Bayrağı altında poz verdiler.
Yunan Savunma Bakanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı, işgal altındaki Eşek Adası'na gitti. Yunan müziği eşliğinde eğlenip, kuzu çevirdiler. Ha! Yunan bakan bir de küfür etti.
Gazetemiz ve her yazarımız 12 yıldır Ege'de işgal edilen 16 adayı ve yüzlerce kayalığı gündem etti, ediyor. Ama maalesef diğer medya organları bu hassasiyeti göstermedi.
Bizlerin tam 12 yıldır dillendirdiği gerçekleri referandum sonrası Sözcü Gazetesinden Saygı Öztürk, "Yunanistan işgal ettiği iki adamıza karakol kurdu!" başlığıyla bir haber yaptı.
Ama neden böylesi hassas bir konuya 13 yıldır çok az değindiklerini belirtmedi. Öyle ya! Bugün iktidarından muhalefetine, yandaş basından muhalif basına kadar herkesin dilinde; "Söz konusu vatansa gerisi teferruattır" cümlesi var. Yine de Saygı Beye teşekkür ediyorum.
Saygı Öztürk haberinde Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Albay Ümit Yalım'ın, 'AKP'nin AB'den müzakere tarihi almak için 16 ada ve bir kayalığı Yunanistan'a verdi' iddiasının hükümetçe yanıtlanması gerekir.
Ortada Milli Savunma Bakanın dediği gibi 'bir şov' yok. Toprak işgali var ve bu işgale bilerek göz yumuldu iddiası var. Muhatapların bu iddiaları kamuoyu önünde cevaplamak zorundadır. Yoksa tarih bu kişileri çok farklı kaydedecektir.
Akın Aydın / diğer yazıları
- Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor / 19.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024