logo
09 MAYIS 2024

Enkazdan bir aile doğdu!

Merkez üssü Kocaeli'nin Gölcük ilçesi olan 17 Ağustos 1999 depreminde enkaz altında kalan Elif ve Bülent Şentürk çiftinin yolu, 2'şer yıl arayla gönüllü oldukları AKUT Arama Kurtarma Derneği'nde kesişti. AKUT gönüllüsü olarak çıktıkları yolda dünyaevine giren çift, afetzedelere yardım eli uzatabilmek için omuz omuza görev yapıyor
16.08.2023 12:22:00
İhlas Haber Ajansı
Enkazdan bir aile doğdu!
Enkazdan bir aile doğdu!
Kocaeli'de ikamet eden Bülent Şentürk, merkez üssü Gölcük olan 17 Ağustos 1999 depreminde enkaz altında kaldı. Yaklaşık 5 saat yıkıntıların arasında yaşam mücadelesi veren Şentürk, depremde kardeşi başta olmak üzere birçok yakınını kaybetti. AKUT Arama Kurtarma Derneği ekipleri tarafından enkazdan çıkarılan Şentürk, felaketin olumsuz etkilerinden uzun süre kurtulamadı. Tüm acılarına rağmen pes etmeyerek yaşama sıkıca tutunan Şentürk, 2009 yılında düzenlenen 17 Ağustos anma programında AKUT Arama Kurtarma Derneği'nin standını gördü. Kendisini kurtaran ekip ile birlikte omuz omuza görev yapmayı isteyen Şentürk, AKUT gönüllüsü oldu.
AKUT'a katılan Bülent Şentürk'ün yolu kendisi gibi enkazdan altında kalan Elif ile kesişti. 2012 yılında dünyaevine giren çift, afetzedelere yardım eli uzatmak için birlikte görev yapıyor. Düzenli olarak eğitimlere katılan ve Kocaeli Üniversitesi Arslanbey Kampüsü enkaz alanında AKUT ile birlikte tatbikatlar yapan çift, birbirlerinden güç alıyor. Çiftin 8 yaşındaki oğulları Ali de eğitimler sırasında anne ve babasını bir an olsun yalnız bırakmıyor.

"Kayıplarımız oldu"

17 Ağustos 1999 depremini Gölcük'te yaşadığını anlatan Bülent Şentürk, "Gölcük depreminde AKUT ekipleri tarafından enkazdan çıkarıldım. Kardeşimi kaybettim. Ailemde büyük yaralar vardı. Amcamı, yengemi kaybettim. Kayıplarımız oldu. Beni çıkardılar. Tabii kötü bir süreç yaşadım. Bu kötü süreci atlattım ve normal hayatıma döndüm" dedi.

"Bana el uzatan ekipten taraf olmak istedim"

Bülent Şentürk, 2009 yılında AKUT'ta gönüllü olarak görev yapmaya karar verdiğini belirterek, "2009'da düzenlenen 17 Ağustos programında AKUT standını gördüm. Tabii ki beni kurtaran insanlar vardı, ekip vardı. Bana el uzatan ekipten taraf olmak istedim. İnsanlara yardım ederim, el uzatırım diye düşündüm ve ekibe katıldım" diye konuştu.

"Eşimde enkaz altında kaldı, aynı acıyı yaşadık"

Eşi ile AKUT çatısı altında tanıştığını ifade eden Şentürk, "Ekibe katıldıktan sonra 2011 yılında eşim derneğe üye oldu. Bir süre birlikte olduk ve sonra evlenme kararı aldık. Evlendik. Hala da eşimle birlikte depremlerde, afetlerde beraber AKUT adı altında gönüllü görev yapıyoruz. Eşimde enkaz altında kaldı, aynı acıyı yaşadık. Başkalarının da bu acıyı yaşamaması için, onlara el uzatmak için burada görev yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

6 ve 7 Şubat tarihlerinde meydana gelen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından AKUT olarak hemen afet bölgesine intikal ettiklerini kaydeden Bülent Şentürk, "Kahramanmaraş depremini öğrendiğimiz ilk andan itibaren hazırlıklarımızı yaptık. Sabah 07.00'de dernekten hareket ettik. 16.00'da İskenderun Devlet Hastanesindeydik. Orada çalışmalara başladık. 1 hafta gece gündüz oradaki arkadaşlarımıza yardım ettik" şeklinde konuştu.

"İkimizin dernek dışında ikinci bir ortak noktası vardı"

Uzun zamandır AKUT gönüllüsü olarak görev yaptığını söyleyen Elif Şentürk ise "1999 depremini yaşadım. Uzun bir süre enkaz altında kaldım. Yaşadığımız üzüntüden dolayı 'Ne yapabilirim'' diye düşünürken AKUT'a gönüllü olmaya karar verdim. AKUT derneğine başladıktan 1 yıl sonra Bülent ile tanıştım. O da benim gibi enkazdan çıkmıştı. İkimizin dernek dışında ikinci bir ortak noktası vardı. Bir süre sonra evlenmeye karar verdik ve dernekte birlikte çalışıyoruz" dedi.

"Eşime güvendiğim için enkaza rahatlıkla giriyorum"

Eşine çok güvendiğini vurgulayan Şentürk, "Eşim olduğu için ona çok güveniyorum. Güvendiğim için rahat giriyorum enkaza. Bazen de birbirimizi koruma içgüdüsü ile biraz bazı şeyler zorlaşabiliyor. O zaman bazen uzaklaşıyoruz" diye konuştu.

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler sebebiyle büyük acılar yaşandığına dikkat çeken Elif Şentürk, "Yaşananlar kötüydü. 6 Şubat'ta yaşadığımız çok büyük bir depremdi. Daha çok taze. Kötü duygular yaşandı. Keşke yaşanmasaydı. Umarım tekrar yaşanmaz. Ben gitmedim ancak eşim oradaydı. Çok fazla merak ettim. Sadece eşimi değil, oraya giden tüm kurtarma görevlilerini, enkaz altında kalanları, herkesi çok merak ettim. Bende çok zor haber alabildim. Ara ara konuşabiliyorduk. Çok endişe vericiydi. Bir şekilde iletişim sağladık ama bizim arkadaşlarımız için çok tedirgin olduk" cümlelerini kullandı.

AKUT olarak düzenli olarak eğitim faaliyetlerine ve toplantılara katıldıklarını, 8 yaşındaki oğulları Ali'nin de kendileriyle birlikte olduğunu kaydeden Şentürk, "Sürekli bizim yanımızda. Eğitimlere gidiyoruz, toplantılara birlikte gidiyoruz. Yabancılık hissetmiyor. Buradaki herkesi çok seviyor. Bir insanın hayatına dokunmasını, gönüllü olmasını bende çok isterim" sözlerine ekledi.

"İkisi farklı enkazlardan AKUT tarafından kurtarıldı"

AKUT Kocaeli Birim Başkanı Abdurrahman Eke ise Şentürk çifti ile yıllar önce tanıştığını belirterek, "Bülent ile Elif'in AKUT Kocaeli ekibine girişlerini dün gibi hatırlıyorum. İkisi farklı enkazlardan AKUT tarafından kurtarıldı. Birbirinden habersiz iki kişi, ikisi de enkazdan çıktıktan sonra canlı hayatına dokunabilmek için AKUT'a üye oldular. Hayatlarını birleştirerek hala bu yolda canlı kurtarmak için eğitimlerine, operasyonlarına devam etmektedirler" dedi.

"Biz AKUT olarak yıllardır bunun için mücadele veriyoruz"

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerin acısının hala taze olduğunun altını çizen Abdurrahman Eke, sözlerini şöyle noktaladı:
"Ailem İskenderun'da çadırda yaşıyor. Bir Hataylı olarak açıkçası Kahramanmaraş merkezli deprem beni çok üzdü. 17 Ağustos'un da yıldönümü. 24 yıl önce Hatay depremine kadar yaşadığımız en büyük acıyı yaşadık bu topraklarda. AKUT olarak Kocaeli ekibimiz yoktu. Birkaç ekibimiz vardı. İstanbul ekibi burada çalışan en büyük ekibimizdi. 200 canlı hayatına dokunduk. Kahramanmaraş merkezli Hatay depremine gittiğimizde genel olarak baktığımızda kurtarılan insanların sadece yüzde 3'ünü biz kurtarmışız. Biz dediğimiz sadece AKUT değil, diğer arama kurtarma ekiplerini de üst üste, yan yana koyun. Toplam kurtarılan canlı sayısının yüzde 3'ü. Bakın ne kadar küçük bir rakam değil mi' Yüzde 97'isini vatandaşlar kurtarıyor. Burada şuurlu olmak, öncesinde önlem almak o kadar çok önemli ki. Biz AKUT olarak yıllardır bunun için mücadele veriyoruz."İHA
'Enflasyon mayıs ayında zirveyi görecek'
TCMB enflasyon tahminini yükseltti
İlan sitelerinin ücretleri tercihleri değiştirdi
Araç satışında eskiye dönüş
47 ilaç geri ödeme listesine alındı
8'i yenilikçi kanser ilacı
Kızını taciz edip şantaj yaptığını söylediği genci öldürdü
'Daha fazla kaldıramadım'
'Çözüm üretmeyen diyalogun itibarı yoktur'
Cicim ayları ne kadar sürer?
O görüşmeyi bu sözlerle savundu
"Bire birde bana 'abi' der"
Biden'den İsrail'e Refah uyarısı
'Silah göndermeyi durdururum'
Milsiz eğitim
Trabzonspor finale yükseldi
Beşiktaş ile kupa için mücadele edecek
Atanmayan öğretmenlere çağrı yaptı
'Saraçhane'ye bekliyoruz'
Okula silahla girip cinayet işlemişti
Öğretmen katili tutuklandı
Özgür Özel geri adım atmayacak
'Tepkiler maksatlı ve örgütlü'
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!
'Enflasyon mayıs ayında zirveyi görecek'
TCMB enflasyon tahminini yükseltti
İlan sitelerinin ücretleri tercihleri değiştirdi
Araç satışında eskiye dönüş
47 ilaç geri ödeme listesine alındı
8'i yenilikçi kanser ilacı
Kızını taciz edip şantaj yaptığını söylediği genci öldürdü
'Daha fazla kaldıramadım'
'Çözüm üretmeyen diyalogun itibarı yoktur'
Cicim ayları ne kadar sürer?
O görüşmeyi bu sözlerle savundu
"Bire birde bana 'abi' der"
Biden'den İsrail'e Refah uyarısı
'Silah göndermeyi durdururum'
Milsiz eğitim
Trabzonspor finale yükseldi
Beşiktaş ile kupa için mücadele edecek
Atanmayan öğretmenlere çağrı yaptı
'Saraçhane'ye bekliyoruz'
Okula silahla girip cinayet işlemişti
Öğretmen katili tutuklandı
Özgür Özel geri adım atmayacak
'Tepkiler maksatlı ve örgütlü'
Cezaevinde intihar ettiği açıklanmıştı
Cem Garipoğlu'nun son görüntüsü
Kamu görevlileri 10 yıl sonra yargı karşısına çıktı
Adalet Soma'ya çok uzak!
'4 aydır dükkana musallat oldular'
Pilavcıya haraç kurşunu!

Büyük tepkilere neden olan bu olayın zanlısı ne ceza alacak?

Antalya'nın Kaş ilçesinde Şaban T., köpek yüzünden çıktığı iddia edilen tartışmada Orhan S.'yi ayaklarından iple otomobilinin arkasına bağlayıp sürüklemiş bu olay büyük tepkilere neden olmuştu. Şimdi merak edilen, tutuklanan Şaban T.'nin nasıl bir ceza alacağı? Bu konuyla ilgili hukukçuların görüşünü aldık
09.05.2024 11:34:00
Mehmet Hakan Akkuş
Büyük tepkilere neden olan bu olayın zanlısı ne ceza alacak?
Büyük tepkilere neden olan bu olayın zanlısı ne ceza alacak?
Antalya'nın Kaş ilçesi, Ova Mahallesi'nde 8 Mayıs günü Şaban T. isimli şahıs, köpeğine zarar verdiği ve kendisine küfür ettiği iddiasıyla Orhan S. isimli kişinin evine giderek tartışmaya başladı. Tartışma kavgaya dönüşmüş ve Şaban T., Orhan S.'yi ellerinden ve ayaklarından bağlayarak 48 HG 669 plakalı aracının arkasına iple bağlamış ve yaklaşık 150 metre sürüklemişti.

Devriye gezen Kınık Jandarma Karakolu ekipleri, olayı fark edip müdahale etmiş ve Şaban T.'yi gözaltına almış. Orhan S., elleri ve ayakları çözülerek sağlık ekiplerine teslim edilmiş ve sağlık durumunun iyi olduğu bildirilmişti.

Bu olay, sosyal medyada yayılan cep telefonu kamerası görüntüleriyle büyük yankı uyandırmış ve toplumda ciddi bir infial oluşturdu.


Böyle bir suçun cezası nedir?


Antalya'da yaşanan ve Türkiye genelinde büyük tepkilere neden olan bu tür bir olay, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında ciddi suçlar arasında yer alır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamalarına göre, Antalya'nın Kaş ilçesinde gerçekleşen bu olayda, bir kişinin aracının arkasına bağlanarak sürüklenmesi sonucu adli soruşturma başlatılmış ve şüpheli sürücü tutuklanmıştı.

TCK'ya göre, bu tür bir eylem, kişinin hayatını, vücut bütünlüğünü ve sağlığını tehlikeye atan bir davranış olarak değerlendirilebilir ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "işkence" ve "yaralama" gibi suçlarla ilişkilendirilebilir. Bu suçların cezaları, suçun niteliğine ve ağırlığına göre değişiklik gösterir ve hapis cezası ile sonuçlanabilir.

Hukukçuların görüşleri genellikle, bu tür olayların sadece mağdur için değil, toplumun genel ahlak ve hukuk düzeni için de ciddi bir tehdit oluşturduğu yönündedir. Bu tür davranışlar, insan haklarına ve kişisel özgürlüklere yapılan saldırılar olarak kabul edilir ve genellikle hukukçular tarafından en ağır şekilde kınanır.

Bu olayın TCK çerçevesindeki cezai sonuçları, yargılama sürecinde belirlenecektir. Ancak, genel olarak, bu tür bir eylemin ciddi cezai yaptırımları olacağı ve kamuoyunun da bu tür olaylara karşı duyarlılığının arttığı gözlemlenmektedir.

Gabar ve Cudi dağı bölgesine 15 gün giriş yasak

Şırnak Valiliği, Gabar ve Cudi dağı bölgesinin 15 gün süreyle 'geçici özel güvenlik bölgesi' ilan edildiğini, girişlerin yasaklandığını duyurdu
09.05.2024 10:39:00
İhlas Haber Ajansı
Gabar ve Cudi dağı bölgesine 15 gün giriş yasak
Gabar ve Cudi dağı bölgesine 15 gün giriş yasak
Şırnak Valiliği, Gabar ve Cudi dağı bölgesinin 15 gün süreyle 'geçici özel güvenlik bölgesi' ilan edildiğini, girişlerin yasaklandığını duyurdu.

Valilikten yapılan açıklamada, 'İlimiz mülki sınırları içerisinde yer alan; milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması, şiddet olaylarının meydana gelmesinin önlenmesi ve yaşanabilecek her türlü olumsuz bir durumun önüne geçilebilmesi amacıyla, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11'inci maddesi ile 2565 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu'nun 32/A maddesine istinaden; Şırnak il merkez ilçe ve Güçlükonak ilçesi sınırlarında bulunan Gabar Dağı bölgesi ile merkez ilçe, Silopi ve Cizre ilçeleri sınırlarında bulunan Cudi Dağı Bölgesinde, bahse konu bölgelere gidebileceği değerlendirilen vatandaşların, mezkûr bölgelerdeki yasadışı unsurlardan ve bunlara yönelik alınacak tedbirlerden zarar görmemeleri açısından 10 Mayıs (Dâhil) 2024 - 24 Mayıs (Dâhil) 2024 tarihleri arasında (15) on beş gün süreyle 'Geçici Özel Güvenlik Bölgesi' ilan edilmiştir. Bahse konu bölgelere, vatandaşlarımızın can ve mal güvenlikleri bakımından girmeleri yasaklanmıştır' denildi.

Öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan son yolculuğuna uğurlandı

Eyüpsultan'da öğrencisinin silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan, son yolculuğuna uğurlandı. Cenazede Oktugan'nın eşi ve öğrencileri gözyaşlarına boğuldu.
08.05.2024 18:01:00
İhlas Haber Ajansı
Öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan son yolculuğuna uğurlandı
Öldürülen okul müdürü İbrahim Oktugan son yolculuğuna uğurlandı
Eyüpsultan'da okuldan atılan öğrencisinin silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybeden okul müdürü İbrahim Oktugan için cenaze töreni düzenlendi.

Eyüpsultan Camii'nde düzenlenen cenaze törenine Milli Eğitim Bakanı Yardımcısı Nazif Yılmaz, Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Murat Mücahit Yentür, İbrahim Oktugan'ın eşi Fatma Oktugan, oğlu Görkem Oktugan, öğretmenler ve öğrencileri katıldı. Cenazede Oktugan'ın eşi Fatma Oktugan ve öğrencileri gözyaşlarına boğuldu. Kılınan namazın ardından helallik alındı.

İbrahim Oktugan, Eyüpsultan Mezarlığı'na defnedildi.

İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki

Meslektaşları, okul müdürü İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine okulda yaptıkları açıklamayla tepki gösterdi.
08.05.2024 17:38:00
İhlas Haber Ajansı
İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki
İbrahim Oktugan'ın öldürülmesine meslektaşlarından tepki
Eyüpsultan Alibeyköy'de bulunan Final Anadolu Lisesinde 5 ay önce okuldan atılan Iraklı öğrencisinin silahlı saldırısı sonucu yaralanarak hastaneye kaldırılan okul müdürü İbrahim Oktugan hayatını kaybetmişti.

74 yaşındaki eğitimci İbrahim Oktugan'ın hayatını kaybetmesinin ardından çalıştığı okulda Eğitim-Bir-Sen İstanbul 2 No'lu Şube Başkanlığı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Basın açıklamasında konuşan İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Mahmut Akay, "Eğitime ve eğitimciye saygıyı esas alan bir medeniyetin varisi olan ülkemizde geleceğimizi emanet ettiğimiz eğitimcilere yönelik saldırılar, tedbir alınmadığı için artarak devam etmektedir. Eğitim ve şiddeti aynı cümle içerisinde kullanmak bile bizi derinden yaralamaktadır. Şu bilinmelidir ki; eğitime ve öğretmene yapılan her kötülük geleceğimizin erozyonudur. Dünkü saldırıyı da kamu çalışanlarına yönelik bütün şiddet eylemlerini de kınıyor ve lanetliyoruz. Okullar yol geçen hanı değildir. Kaba kuvvetle problem çözülecek yerler değildir. Eğitimciler her fırsatta itilip katılacak insanlar değildir. Hukuk sistemimiz eğitimcileri ve bütün kamu çalışanlarını güvenceye alacak caydırıcı tedbirleri almalı, haklının, mağdurun, saldırıya uğrayanın yanında olmalı, 'Yaparım yanıma kar kalır' düşüncesini yıkmalı, saldırganlara gereken cezayı vermelidir" dedi.
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.