Bir atasözümüzde; "İslam'ın şartı beştir, altıncısı haddini bilmektir" demişler. Gerçekten de atalarımız bir söz söylemişlerse o sözün çok büyük manaları, vermek istedikleri mesajları vardır.Sosyal hayatta insanların en fazla canının yandığı, kırıldığı nokta da haddini aşmaları sebebiyledir. İşlenen suçlar, takınılan tavırlar, ağızdan çıkan sözler, yanlış davranışlar ve neticesinde de sosyal hayattaki olumsuzluklar ölçüsüzlükten, haddi aşmaktan kaynaklanmaktadır. İnsanoğlunu yoktan var eden yüce Allah(cc) ilk insanı peygamber olarak yaratmakla, düşebilecekleri badireleri, çekebilecekleri sıkıntıları önceden bilip, sorumluluklarını ve hadlerini kitap ve peygamberler aracılığıyla onlara bildirmiştir. Sosyal hayatta oluşan kanunlar, yapılan düzenlemeler, doğru ölçüler çerçevesinde ortaya konduğu, kişilerin haddini bildiği ve yaşandığı oranda da mutluluk ve huzur sağlanmıştır.
Toplumun en alt tabakası ile en üst tabakası arasında yaşanan ikili ilişkileri gözlemlediğimizde, eğer ortada bir olumsuzluk varsa; orada mutlaka bir ölçüsüzlük, bir haddini bilmezlik olduğu görülecektir. Sorunsuz bir ilişkide ise tarafların haddini bilmesiyle sosyal hayatın dengeli bir şekilde devam ettiğini görürüz. Hayatı çekilmez kılan ölçüsüzlüğün, hadsizliğin derecesi ve şiddeti; elde edilecek makam ve menfaatle de alakalıdır. Büyük çıkarların söz konusu olduğu zaman büyük hadsizlikler ortaya konmaya çalışıldığı da gözden kaçırılmamalıdır.
Yaklaşmakta olan seçimler dolayısıyla siyaset sahnesi; karşılıklı fikir alışverişi, karanlık noktaların aydınlatılması ve çözüm önerileri sunulması yerine, korkunç bir hadsizlik yarışına, "tencere, tavaya dibin kara, seninki benimkinden kara" mantığına dönüşmüştür. Toplumda asıl olan milletin kendisi, vekil olan siyasetçisi tarafında her fırsatta azarlanmakta, itilip kakılmaktadır.
Toplumda esas olan milletin kendisidir. Yapılan ve yapılacak her türlü hizmet millet içindir ve öyle de olmalıdır. Haddini bilmeyenlere; gerek siyasetçiye, gerek ikinci diğer şahıslara, demokratik haklar çerçevesinde haddini bildirmek şarttır.Seçim bunun için büyük bir fırsattır. Çözümü olmayan, siyaseti dedikodu ve horoz dövüşü mantığına indiren siyasetçilere haddini bildirmenin yolu, elinizdeki oylarınızdır. Bu bilinç ile kullanılacak oylar, bir çok haddini bilmezi hizaya sokacaktır. Söz milletindir ancak; söyleyebilirseniz?
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- Nice bayramlara / 26.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- 23 Nisan’ın hatırlattıkları / 25.04.2024
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024