logo
19 MART 2024

Hz. Fatıma (a.s.) anne ve babasını anlatıyor

22.01.2018 00:00:00
"Annemin evde yokluğunu hissettiğim ilk gün, büyük bir telâş ve tedirginlikle babama koşmuş ve:
Annem! Annem nerede baba? diye sormuştum.
Babam üzüntü ve kederle başını öne eğip susmuş, hiçbir şey dememişti. O acı haberi yükleyecek bir kelime bulamamıştı?
Bu acı olay üzerine, Cebrail inmiş ve Allah Teâlâ'dan şöyle bir mesaj getirmişti:
"Fatıma'ya, Benden selâm söyle ve ona de ki: "Annesini cennetteki en görkemli köşklerden birine yerleştirdim. Altın ve yakuttan bir köşkte oturmaktadır şimdi o. İmran kızı Meryem ve Asiye'yle birliktedir orada!"
Yüce Rabbimden gelen bu mesaj bana huzur vermiş, teselli bulmamı sağlamıştı. Hemen Allah Azze ve Alâ'yı tenzih ve takdis ederek: "Selâm ve esenlik hep Allah'tandır; bütün selâm ve övgüler O'na ulaşır, O'na döner" dedim.
Allah Teâlâ'nın yüce kelâmı elbette ki bana teselli vermiş, öksüz yüreğimi şefkatle okşamıştı. Ama birbirini izleyen onca sıkıntılı ve kederli hadiseler tufanında Hatice gibi bir şefkat, anlayış ve fedakârlık timsalini unutmak ne ben, ne de babam için mümkün değildi asla?
(Babam) İnsanları hakka ve hidayete çağırma konusunda öylesine yılmaz bir azim ve çaba gösteriyordu ki, Rabb'ul Âlemin kimi zaman ona biraz sakin olmasını tavsiye ediyor, bu yolda kendisini fazla üzmemesini ve biraz da kendisini düşünmesi gerektiğini emrediyordu.
Allah Resulü'nü üzen şey, düşmanlarının eziyet ve işkenceleri değil, cehaletleriydi. Onların elinden çektiği zulme değil, onların hâline üzülmekteydi... 
Neden bu derece cahiller? Niçin küfür ve cehaletlerinde inat ediyorlar? Niçin tevhit atmosferinin hayat veren havasını teneffüs edip, ilâhî ubudiyet pınarından doyasıya içip kanmıyorlar?...
Bu zor ve çetin gam yükünü omuzlama yolunda muvahhit Ebu Talip'le, Sevgili Hatice'den başka hiç kimse onun dertlerini paylaşamamış ve onların yerini kimse dolduramamıştır.
Ebu Talib ile Hatice, Allah'ın rahmetine göçünce, her ikisi de aynı yıl Resûlullah'la vedalaşıp beka yurduna gidince, babam beklediğinden çok daha yalnız kaldığını fark etti. Ve ben bu durumda onun sadece kızı olarak kalsaydım, onca gam yükü altında ciddî bir dert ortağı olamazdım babama.
Evet... Onca dert ve gam dağlarını omuzlamış bulunan Allah Resulü babamın bir anneye ihtiyacı vardı o durumda. Anne şefkatine... 
Pervaneler misali etrafında dönüp, dertlerini paylaşacak, onu teselli edip bağrına basacak sevecen ve şefkatli bir anneye...
Bu yüzdendir ki, dünyanın en aziz incisi olan iki cihan serveri babam için gerçek bir "anne" olmaya karar verdim, kararımı uyguladım ve başarılı da oldum.
Babam beni "anne" olarak kabul etti ve "Ümmü Ebîhâ", yani "Babasının Annesi" lakabıyla şereflendirdi beni. Allah ve Resulü'nün bana verdiği lakapların en güzellerinden biriydi bu. Bu lakabı pek kolay da kazanmadım tabii. Nice zahmetler, uykusuz geceler, savaşlarda yara tımar etmelerdi, bu iki kelimelik lakabın gerçek ruhu?
Şartlar giderek o kadar zorlaştı ki, Allah Teâlâ sevgili Resulü'ne hicret emri verdi. Evet... Güneşe çamur atan bir güruh karanlık ve zulmete lâyıktır elbet! Güneş çamurla sıvanamaz ki! Kara bulutlar doğunun en uç noktasında pusuya yatsa bile, güneş olanca vakar ve metanetiyle onların önünden geçip gidecek ve ışınlarını yeryüzüne ulaştırmaya devam edecektir.
Peygamber'in gece yarısı Mekke'den çıkması gerekiyordu. Yalın kılıç pusuda bekleyen kırk kâfirin, evimizi muhasara edip, babamın kanını aralarında eşit şekilde paylaşmaya azmetmiş olduğu o tehlikeli lahzalarda, babamın yatağında yatıp, kâfirlerin plânlarını suya düşürecek gerçek bir fedaî ve yürekli bir mümin gerekiyordu. Ve babanız Ali'den başka bunu yapabilecek hiç kimse yoktu.
İki cihan serveri bunu ona açıp da fikrini sorduğu zaman Ali: "Benim başıma ne gelir o zaman ya Resulullah?" diye sormadı asla.
Siz böylece kurtulmuş olur musunuz? Diye sordu Peygamber'e.
Evet, dedi, evet sevgili amcaoğlum!
Ve bizim kalbimiz duracakmışçasına bir tedirginlik ve heyecan içinde çırpınırken Ali, o gece hayatının en tatlı uykusunu Resûlullah'ın (s.a.v.) yatağına hediye edip, Kur'an'da kendisi için bir ayetin daha nazil olması gibi yüce bir iftihara ulaştı. Melekleri hayrette bırakan Ali, Allah Azze ve Celle'nin övüncü olmuş ve Rabb'ul-âlemin onun için şöyle buyurmuştur:
"İnsanlar içinde öyle birisi var ki, kendi canını Allah'ın rızasıyla değiştirir ve Allah böyle kulları pek sever." (Bakara Suresi, 207)
?Ve derken Peygamber'in yatağına saldırdılar. Aradıkları oradaydı, ama onlar bunu bilmiyordu. Onlar, Peygamber'in canını istiyorlardı ve Ali, Peygamber'in canıydı. Peygamber'in tıpatıp aynısı, onun tam bir timsaliydi? Onu yatakta bulamayınca büyük bir öfke ve hayal kırıklığıyla geri dönüp gitmişlerdi. Hışım dolu diş gıcırtıları gecenin sessizliğini yırtmada, ama ellerinden bir şey gelmemekteydi. Kâinattan soyutlanmıştı o zavallılar. 
Zira o lahzalarda bütün bir kâinat, Sevr Mağarası'nda üç günlüğüne misafirdi. Peygamber'in kurtulması Müslümanların yüreğini ferahlatmış, ama canlarını ve mallarını bir kez daha sınava sokmuştu. Çünkü Peygamber'i bulamayan kâfirlerle, müşrikler bunun acısını onun ailesinden ve diğer müminlerden çıkarmaya başlamış ve gözü dönmüş vahşilerden farksız bir hâle gelmişlerdi." (Devam edecek?)
(Kaynak; Hz. Fatıma'ya Ağıt (sh:27-36) Yazan: Seyyid Mehdi Şücaî Çeviri: İsmail Bendiderya)
 
Akın Aydın / diğer yazıları
"Akıllı tarım uygulamalarıyla verimi 40'a katlayacağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
"Akıllı tarım uygulamalarıyla verimi 40'a katlayacağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
İsrail duyuru yapmadan Refah'a saldırı başlattı
Çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti
AB'den fanatik Yahudilere yaptırım kararı
İsrailli bakandan 'genişletme' çağrısı
'Açılış' adı altındaki mitingler Meclis gündeminde
Maliyeti ne kadar?
Geçen hafta alan kaybetti
Bitcoin'de sert düşüş başladı
Davul çalan kendini başka ilçede buluyor
Bu mahallede yüz yıllardır davul çalınmıyor
Yüklü miktarda para ve külçe altınla yakalandı
FETÖ'den aranıyordu
İhracat azalıyor, ithalat katlanıyor
Sorun derinleşiyor, atölyeler kapanıyor
'Önce Atamızdan sonra Türk halkından özür dilesin'
Aytekin Şef'ten AKP'li başkana çağrı
Bir ayda 145 bin 480 emekli maaşı harcandı
Emekliye cefa, Saray'a sefa!
Rıza göstereceği tek 'darbeyi' açıkladı
'Ben o darbeye teslim olurum'
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.