Büyük tepkilere neden olan bu olayın zanlısı ne ceza alacak?
Antalya'nın Kaş ilçesinde Şaban T., köpek yüzünden çıktığı iddia edilen tartışmada Orhan S.'yi ayaklarından iple otomobilinin arkasına bağlayıp sürüklemiş bu olay büyük tepkilere neden olmuştu. Şimdi merak edilen, tutuklanan Şaban T.'nin nasıl bir ceza alacağı? Bu konuyla ilgili hukukçuların görüşünü aldık
09.05.2024 11:34:00
Mehmet Hakan Akkuş
Antalya'nın Kaş ilçesi, Ova Mahallesi'nde 8 Mayıs günü Şaban T. isimli şahıs, köpeğine zarar verdiği ve kendisine küfür ettiği iddiasıyla Orhan S. isimli kişinin evine giderek tartışmaya başladı. Tartışma kavgaya dönüşmüş ve Şaban T., Orhan S.'yi ellerinden ve ayaklarından bağlayarak 48 HG 669 plakalı aracının arkasına iple bağlamış ve yaklaşık 150 metre sürüklemişti.
Devriye gezen Kınık Jandarma Karakolu ekipleri, olayı fark edip müdahale etmiş ve Şaban T.'yi gözaltına almış. Orhan S., elleri ve ayakları çözülerek sağlık ekiplerine teslim edilmiş ve sağlık durumunun iyi olduğu bildirilmişti.
Bu olay, sosyal medyada yayılan cep telefonu kamerası görüntüleriyle büyük yankı uyandırmış ve toplumda ciddi bir infial oluşturdu.
Böyle bir suçun cezası nedir?
Antalya'da yaşanan ve Türkiye genelinde büyük tepkilere neden olan bu tür bir olay, Türk Ceza Kanunu (TCK) kapsamında ciddi suçlar arasında yer alır. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un açıklamalarına göre, Antalya'nın Kaş ilçesinde gerçekleşen bu olayda, bir kişinin aracının arkasına bağlanarak sürüklenmesi sonucu adli soruşturma başlatılmış ve şüpheli sürücü tutuklanmıştı.
TCK'ya göre, bu tür bir eylem, kişinin hayatını, vücut bütünlüğünü ve sağlığını tehlikeye atan bir davranış olarak değerlendirilebilir ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "işkence" ve "yaralama" gibi suçlarla ilişkilendirilebilir. Bu suçların cezaları, suçun niteliğine ve ağırlığına göre değişiklik gösterir ve hapis cezası ile sonuçlanabilir.
Hukukçuların görüşleri genellikle, bu tür olayların sadece mağdur için değil, toplumun genel ahlak ve hukuk düzeni için de ciddi bir tehdit oluşturduğu yönündedir. Bu tür davranışlar, insan haklarına ve kişisel özgürlüklere yapılan saldırılar olarak kabul edilir ve genellikle hukukçular tarafından en ağır şekilde kınanır.
Bu olayın TCK çerçevesindeki cezai sonuçları, yargılama sürecinde belirlenecektir. Ancak, genel olarak, bu tür bir eylemin ciddi cezai yaptırımları olacağı ve kamuoyunun da bu tür olaylara karşı duyarlılığının arttığı gözlemlenmektedir.Gabar ve Cudi dağı bölgesine 15 gün giriş yasak
Şırnak Valiliği, Gabar ve Cudi dağı bölgesinin 15 gün süreyle 'geçici özel güvenlik bölgesi' ilan edildiğini, girişlerin yasaklandığını duyurdu
09.05.2024 10:39:00
İhlas Haber Ajansı
Şırnak Valiliği, Gabar ve Cudi dağı bölgesinin 15 gün süreyle 'geçici özel güvenlik bölgesi' ilan edildiğini, girişlerin yasaklandığını duyurdu.
Valilikten yapılan açıklamada, 'İlimiz mülki sınırları içerisinde yer alan; milli güvenliğin sağlanması, kamu düzeni ve güvenliğinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, temel hak ve özgürlükler ile başkalarının hak ve özgürlüklerinin ve genel asayişin korunması, şiddet olaylarının meydana gelmesinin önlenmesi ve yaşanabilecek her türlü olumsuz bir durumun önüne geçilebilmesi amacıyla, 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11'inci maddesi ile 2565 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu'nun 32/A maddesine istinaden; Şırnak il merkez ilçe ve Güçlükonak ilçesi sınırlarında bulunan Gabar Dağı bölgesi ile merkez ilçe, Silopi ve Cizre ilçeleri sınırlarında bulunan Cudi Dağı Bölgesinde, bahse konu bölgelere gidebileceği değerlendirilen vatandaşların, mezkûr bölgelerdeki yasadışı unsurlardan ve bunlara yönelik alınacak tedbirlerden zarar görmemeleri açısından 10 Mayıs (Dâhil) 2024 - 24 Mayıs (Dâhil) 2024 tarihleri arasında (15) on beş gün süreyle 'Geçici Özel Güvenlik Bölgesi' ilan edilmiştir. Bahse konu bölgelere, vatandaşlarımızın can ve mal güvenlikleri bakımından girmeleri yasaklanmıştır' denildi.
SGK'nin geri ödeme listesine 47 ilaç daha alındı
SGK bedeli ödenen ilaçlar listesine 8'i yenilikçi kanser ilacı olmak üzere 47 ilaç daha eklendi
09.05.2024 10:18:00 / Güncelleme: 09.05.2024 10:24:07
AA
Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) bedeli ödenen ilaçlar listesine 8'i yenilikçi kanser ilacı olmak üzere 47 ilaç daha eklendi.
"Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ" Resmi Gazete'de yayımlandı.
Buna göre, SGK tarafından bedeli ödenen ilaçlar listesine "akıllı ilaç" olarak da bilinen 8'i yenilikçi kanser ilacı, 21'i alerji aşısı, 2'si büyüme hormonu, 3'ü dirençli uyuz ilacı, 3'ü atopik dermatit ilacı, 2'si diyabet ilacı ve 3'ü psikoleptik/antidepresan olmak üzere 47 ilaç daha eklendi.
Ayrıca 12 kanser ilacının ödeme alanı genişletilerek yeni tedavi seçeneği olarak hastaların erişimine sunuldu.
İlaçlardan 10'unun yerli üretim olduğu belirtildi.
Yapılan değişiklikle, vatandaşların meme kanseri, mesane kanseri, prostat kanseri, akciğer kanseri, Dirençli Akut Myeloid Lösemi (AML), Kronik Lenfositik Lösemi (KLL), Multiple Myelom (MM) tedavilerinde kullanılan yenilikçi ilaçlara erişiminin sağlandığı bildirildi.
Kamu görevlilerinin ilk kez hakim karşısına çıktığı Soma Davası 12 Eylül'e ertelendi
Manisa'nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ve 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasında 28 kamu görevlisi yargılanmaya başladığı davanın ilk duruşması yapıldı. Aileler ve ailelerin vekillerinin davaya katılma taleplerinin asıl dosyanın incelenmesinin ardından değerlendirileceğini belirten mahkeme heyeti, baroların ve sendikaların davaya müdahil olma taleplerini reddederek, davayı 12 Eylül tarihine erteledi.
08.05.2024 15:19:00
İhlas Haber Ajansı
Manisa'da 301 işçinin hayatını kaybettiği Soma Maden Faciasında ihmali olduğu gerekçesiyle 28 kamu personelinin yargılanması için açılan dava Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde başladı.
İlk celsede madenci ailelerin ve vekillerinin mahkemeye katılma taleplerini asıl dosyayı inceledikten sonra karar vereceğini belirten mahkeme heyeti barolar ve sendikaların katılım taleplerini ise reddetti. Heyet duruşmayı 12 Eylül tarihine erteledi.
"Geciken adalet adalet değildir"
Soma Adliyesi önünde bir açıklama yapan Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, "Bugün tam 9 yıl 360 gün sonra yani 10. yıla 5 gün kala maden faciasına sebep olanların ilk ana davada özel şirket mensuplarının yargılandığı bu katliamla ilgili ana davadan çok sonra 9 yıl 360 gün sonra bugün ilgili faciaya sebep olan kamu görevlileriyle ilgili davanın ilk duruşmasına girdik. Koşa koşa gelmesi gereken adalet maalesef düşe kalka, seke seke, topallaya topallaya, yerde yata yata, yuvarlana yuvarlana 9 yıl 360 gün sonra ilk duruşmasına sebep olacak şekilde adalet tecelli etmeye çalışmıştır. Barolarımızın katılma talepleri reddedildi. Burada uzatılmış bir zaman aşımı söz konusudur. Zaman aşımına uğradığı noktasında sanık vekillerinin talepleri oldu ama TCK açık, CMK açık, 66., 67. maddeler açık. Burada zaman aşımı söz konusu değil, zaman aşımının uzaması veya kesilmesi nedeniyle şuan için zaman aşımıyla ilgili bir durum yok. Zaman aşımı konusunda bir sıkıntı yok. Burada uzatılmış zaman aşımı var. iddianamede de bu husus yer alıyor. Burada acı olan şudur ki; Böyle bir faciadan 9 yıl 360 gün sonra kamu görevlilerinin yargılanmasına başlandı. Bu hukuk adına, adalet adına üzerine cübbe taşıyan bizler adına bir ayıptır. Halka olan adalet borcu açısından ayıptır. Vicdanları yaralayıcıdır. Bu kamu görevlileri ile ilgili meslektaşlarımızın suç duyuruları, Danıştay'a itirazları söz konusu oldu. 2019 yılında Enerji Bakanlığıyla ilgili ve 2020 yılında Çalışma, Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarıyla ilgili izin verildi. bu kadar sürüncemede kalan süreçte, meslektaşlarım bu mücadeleyi sürdürdü. Uzama sebebi Danıştay'ın verdiği kararlar neticesinde bozmalar, itirazlar ve ilgili kurumların, bakanlıkların yaptığı dirençtir. Bakanlıkların bu personelleri koruma için yaptığı direnç maalesef bu yargılama bugüne kadar uzamıştır. Soma Cumhuriyet Başsavcılığının bu yönde talepleri olmuştur. Danıştay en son verdiği kararları 2019 ve 2020 yılında vermiştir yani geç vermiştir bu kararları. Geciken adalet adalet değildir." diye konuştu.