Bu yazımda İmam Musa Kazım Hazretlerinin en gözde talebelerinden Hişam b. Hakem'e vasiyetini Prof. Dr. Haydar Baş'ın 'İmam Musa Kazım' adlı eserinin 'Akıl Risalesi' başlığı altındaki bölümünden aktarmak istiyorum:
Ey Hişam b. Hakem! Yüce Allah, insanlar için kanıtları akıl aracılığıyla tamamlamıştır. Açıklama ile onlara iletmiştir. Çeşitli kanıtlarla onlara, Rab'liğini göstermiş ve buyurmuştur ki:
"İlâhınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilâh yoktur. O, Rahman'dır, Rahîm'dir. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri arkasında gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü hâldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için birçok deliller vardır."
Ey Hişam! Allah (c.c.) bunun bilinmesinin ve insanların kendilerini yöneten bir İlâhî gücün olduğunu anlamasının kanıtı olarak gözler önüne sermektedir.
Nitekim Allah (c.c.) bu hususla alakalı olarak şöyle buyurmuştur: "O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ay'ı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da Allah'ın emri ile hareket ederler. Şüphesiz ki, bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır."
(?)
Ey Hişam! Sonra Allah, akıl sahiplerine öğüt vermiş ve onları ahiretteki nimetleri arzulamaları için teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ buna aklınız ermeyecek mi?" (Kasas, 60)
Ey Hişam! Sonra O, akıllarını kullanmayanları azabından korkutmuş ve şöyle buyurmuştur: "Sonra diğerlerini yok ettik. (Ey insanlar) elbette siz de sabah ve akşam ona uğruyorsunuz. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?" (Saf, 136-138)
Ey Hişam! Akıl illimle beraberdir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "İşte Biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz. Fakat onları ancak bilenler düşünüp, akılları ile anlayabilirler." (Ankebût, 43)
Ey Hişam! Sonra Allah, akıllarını kullanmayanları şöyle yermiştir: "Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü, akıllarını kullanmayan (düşünmeyen) sağırlar ve dilsizlerdir." (Enfal, 22)
Ey Hişam! Allah temiz akıl sahiplerini en güzel niteliklerle anmış, onları en göz alıcı süslerle bezemiş ve şöyle buyurmuştur: "Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar." (Bakara, 269)
Ey Hişam! Lokman oğluna şunları söyledi: "Hak karşısında mütevazı ol ki, insanların en akıllısı olasın. Oğulcuğum! Dünya derin bir denizdir. Orada nice âlemler batıp gitmiştir.
O hâlde, bu denizde Allah korkusu, senin gemin olsun. Bu geminin içeriği, iman olsun. Geminin yelkeni tevekkül olsun. Kaptanı, akıl olsun. Kılavuzu ilim olsun. Demir atması da sabır olsun.' (İmam Kazım Eseri)
İlginçtir! Batılı düşünürler akıl için çok güzel tespit ve tanımlar yapmışlar ama aklın mahiyetini ve kim tarafından hangi amaçla verildiğini itiraf edemedikleri için insanı, 'düşünen hayvan' olarak tanımlamışlardır.
Peygamber Efendimizden şöyle rivayet edilir; "Muhakkak ki, akıllı kimse Allah'a inanan, Resulünü tasdik eden ve Allah'a ve Resulüne itaat ederek amelini İslamiyet'e uygun kılandır." (İhya, c.1, sh.218)
Rabbim bizleri, kalpleri ve akılları istikamet üzere olan kullarından eylesin?
Ey Hişam b. Hakem! Yüce Allah, insanlar için kanıtları akıl aracılığıyla tamamlamıştır. Açıklama ile onlara iletmiştir. Çeşitli kanıtlarla onlara, Rab'liğini göstermiş ve buyurmuştur ki:
"İlâhınız bir tek Allah'tır. O'ndan başka ilâh yoktur. O, Rahman'dır, Rahîm'dir. Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün birbiri arkasında gelmesinde, insanlara fayda veren şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de ölü hâldeki toprağı canlandırdığı suda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgârları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları yönlendirmesinde düşünen bir toplum için birçok deliller vardır."
Ey Hişam! Allah (c.c.) bunun bilinmesinin ve insanların kendilerini yöneten bir İlâhî gücün olduğunu anlamasının kanıtı olarak gözler önüne sermektedir.
Nitekim Allah (c.c.) bu hususla alakalı olarak şöyle buyurmuştur: "O, geceyi, gündüzü, güneşi ve ay'ı sizin hizmetinize verdi. Yıldızlar da Allah'ın emri ile hareket ederler. Şüphesiz ki, bunlarda aklını kullananlar için pek çok deliller vardır."
(?)
Ey Hişam! Sonra Allah, akıl sahiplerine öğüt vermiş ve onları ahiretteki nimetleri arzulamaları için teşvik etmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Size verilen şeyler, dünya hayatının geçim vasıtası ve süsüdür. Allah katında olanlar ise daha hayırlı ve daha kalıcıdır. Hâlâ buna aklınız ermeyecek mi?" (Kasas, 60)
Ey Hişam! Sonra O, akıllarını kullanmayanları azabından korkutmuş ve şöyle buyurmuştur: "Sonra diğerlerini yok ettik. (Ey insanlar) elbette siz de sabah ve akşam ona uğruyorsunuz. Hâlâ akıllanmayacak mısınız?" (Saf, 136-138)
Ey Hişam! Akıl illimle beraberdir. Nitekim Yüce Allah şöyle buyurmuştur: "İşte Biz bu temsilleri insanlar için getiriyoruz. Fakat onları ancak bilenler düşünüp, akılları ile anlayabilirler." (Ankebût, 43)
Ey Hişam! Sonra Allah, akıllarını kullanmayanları şöyle yermiştir: "Şüphesiz Allah katında canlıların en kötüsü, akıllarını kullanmayan (düşünmeyen) sağırlar ve dilsizlerdir." (Enfal, 22)
Ey Hişam! Allah temiz akıl sahiplerini en güzel niteliklerle anmış, onları en göz alıcı süslerle bezemiş ve şöyle buyurmuştur: "Allah, hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar." (Bakara, 269)
Ey Hişam! Lokman oğluna şunları söyledi: "Hak karşısında mütevazı ol ki, insanların en akıllısı olasın. Oğulcuğum! Dünya derin bir denizdir. Orada nice âlemler batıp gitmiştir.
O hâlde, bu denizde Allah korkusu, senin gemin olsun. Bu geminin içeriği, iman olsun. Geminin yelkeni tevekkül olsun. Kaptanı, akıl olsun. Kılavuzu ilim olsun. Demir atması da sabır olsun.' (İmam Kazım Eseri)
İlginçtir! Batılı düşünürler akıl için çok güzel tespit ve tanımlar yapmışlar ama aklın mahiyetini ve kim tarafından hangi amaçla verildiğini itiraf edemedikleri için insanı, 'düşünen hayvan' olarak tanımlamışlardır.
Peygamber Efendimizden şöyle rivayet edilir; "Muhakkak ki, akıllı kimse Allah'a inanan, Resulünü tasdik eden ve Allah'a ve Resulüne itaat ederek amelini İslamiyet'e uygun kılandır." (İhya, c.1, sh.218)
Rabbim bizleri, kalpleri ve akılları istikamet üzere olan kullarından eylesin?
Akın Aydın / diğer yazıları
- Hayber’deki 'Demir Kubbe'yi yıkan adam / 19.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -2- / 18.04.2024
- Dünkü Hayber bugünkü İsrail’den daha güçlüydü -1- / 17.04.2024
- İsrail, İslam dünyasının acziyetini ispatladı / 15.04.2024
- ‘Artık demir almak günü gelmişse zamandan’ / 14.04.2024
- İktidarın İsrail laubaliliği / 13.04.2024
- Abanın altındaki 5 kişi / 12.04.2024
- Nasıl bir ayı geride bıraktık? / 11.04.2024
- İlahi emri yerine getirdiğimiz için bayram yapıyoruz / 10.04.2024
- Milli Görüşçülerin İsrail ve dinlerarası diyalog gömleği -2- / 08.04.2024